İkbal Gürpınar'ın yazısı:
Kutsal yolculuğa çıkanlara naçizane öneriler
Havaalanında bembeyaz kıyafetleriyle, nurlu yüzleri, heyecandan pır pır eden kalpleriyle hacı adayları gördüm.
Onları öyle iyi anlıyorum ki... Allah herkese nasip etsin İnşallah. Özellikle, ömürlerinde kutsal topraklara, ilk defa gidecekler için birkaç öneride bulunmak istiyorum naçizane...
Öncelikle henüz seyahat günleri gelmemişse, yürüyüş yapsınlar ki, hem tavafta, hem de şeytan taşlamaya giderken sıkıntı çekmesinler. Normal zamanda hiç yürümeye alışkın olmayanlar için birdenbire uzun mesafeler kat etmek zor olabiliyor. Hasta ve yaşlı olanlar hiç meraklanmasınlar; eskiden tekerlekli sandalyeyle veya para verip kiraladığınız akülü arabalarla tavaf ettiğimiz yeri yürüyen platform haline getirmişler, siz durduğunuz yerde durup tavaf etme şansı yakalayabiliyorsunuz. Açıktan kesinlikle hiçbir gıda almayın, sağlık açısından tehlike arz edebilir. Belki meyve görüp dayanamayıp alabilirsiniz, asla yıkamadan onları da yemeyin.
Her milletten insanın geldiği o muhteşem yerlerde sakın ola gözünüz başkalarının kusurlarına takılmasın. Belki sokakta yatan, yere sümküren, tükürenler göreceksiniz, sakın onları kınamayın. Bedevi kültürüyle yaşayan ve doğrunun o olduğunu sanan kişiler var çoğunlukla, zaman içinde inşallah onlar da toplum içinde yaşama kurallarını öğrenecekler. Ona buna laf söyleyerek günah kazanmanın anlamı yok, boş verin orada yaşanan kötü şeyleri. Eğer dostlarınızla bu yolculuğa çıkıyorsanız, daha buradayken birbirinize bir söz verin, geçmişe, konu komşuya, magazin programlarına, paraya, pula ait hiç bir şey konuşmayın. Dedikodu etmeyin. Unutmayın ki oralarda şeytan çift mesai yapıyor. Allah'ın huzuruna gittiğimizde şeytan bizi nasıl yoldan çıkaracağını şaşırıyor, ona fırsat vermeyin lütfen.
Ve belki en önemli şeylerden biri, oraya gidildiğinde kime ne hediye alsam diye çok zaman kaybeden insanlar oluyor. Sizler turistik seyahate gitmiyorsunuz, ibadet için gidiyorsunuz. O yüzden, dükkan dükkan gezeceğimiz zaman yerine daha çok ibadet etme ve Kur'an-ı Kerim okuma yoluna gidersek biz kazançlı çıkarız. Çünkü öte tarafta ne hediye götürdüğümüz değil, ibadet ve amellerimiz sorulacak bize.
Ve son olarak Arafat'a giderken, sizi götüren tur şirketleri her ne kadar "Biz size battaniye vereceğiz, sakın kendinize yük etmeyin" dese de mutlaka yanınızda battaniye, şal, kazak götürün. Çünkü gerçekten gece çok soğuk oluyor ve önlem almadan gittiyseniz tir tir titriyorsunuz. Cep telefonlarınızı mümkün olduğunca kapalı tutun ki, dünya işlerinden biraz olsun uzaklaşabilin. İnşallah Haccını Mebrur olur. Bize de dua etmeyi unutmayın lütfen.
Bugün