'Şeytanın yollarını açlıkla daraltırız'

Gücü ve desîseleri aslında gayet zayıf olduğu halde, büyük tahribat ve zararlar meydana getirttiği içindir ki, Müslümanlar her zaman şeytanın şerrinden Allah'a sığınırlar.

Şeytan, insanı yoldan çıkarmak için pek çok yolları dener, birçok hileye başvurur. Bu hile ve desîselerin en mühimlerinden bazıları şunlardır:

1- Şehvet ve öfke... Bunlar şeytanın giriş yollarının en büyükleridir.

Bu sebepledir ki, hadîs-i şerifte "Şeytan, kanın bedende cereyanı gibi insan vücudunu hulûl eder. Onun yollarını açlıkla (oruçla) daraltınız" buyrulmuştur.

Çünkü şeytanın insana en büyük hulûl yolu şehvettir. Açlık ise şehveti kırar.

2. Hased ve hırs... Kul bir şeye haris oldu mu, artık hakkı görmekten kör ve hakikatı duymaktan sağır olur.

3. Tamah... Şeytan insana tamah ettiği şeyleri çeşitli riyâ ve hilelerle sevdirir. Öyle ki, âdeta tamah ettiği şey, insanın mâbudu olur.

4. Acelecilik... Acele anında insan düşünmeye fırsat bulamaz. Şeytan da bu anda ona vesvese verebilir.

5. Cimrilik ve yoksulluk korkusu... Bu korku, insanı infaktan alıkor ve mal yığmaya davet eder.
Süfyan-ı Sevri: "Ademoğlunu tuzağına düşürmek için şeytanın en kuvvetli silahı yoksulluk korkusudur" demiştir.

6. Şeytanın kalbe nüfûz ettiği kapılarından biri de dine hizmette mezheb ve meşreb taassubudur. Böylece onu, kendi mezheb ve meşrebinde olmayanlara karşı kin tutmaya, onları küçümsemeye ve hakaretle bakmaya sevkeder. Bu hâl çok tehlikelidir. Fâsıklar gibi, âbidleri de helâka götürür.

İnsanları hakir görüp onlarda kusur aramak kötü bir haslettir. Fakat şeytan bu kötü hasletleri dine hizmet perdesi altında insana hoş gösterir ve yerleştirir. Kişi bu hareketiyle din namına bir gayret sarfettiğini sanarak, kendisinde sevinç ve neş'e hisseder. Halbuki o, tamamen şeytanın tuzağına düşmüştür.

7. Şeytanın aldatma yollarından biri de, kulu, insanlar arasındaki mezheb, meşreb ve görüş ihtilâfları ile ve bu husustaki dedikodularla, lüzumsuz işlerle meşgul etmesidir.

8. Şeytanın kalbe giriş kapılarından biri de cehalet ve gafletleri veya günahlara dalmaları sebebiyle akılları darlaşan, muhakemeleri kıtlaşan bazı kimseleri, akıllarının almayacağı imanî meseleler üzerinde düşünceye sevkedip, şüpheye düşürmesidir.

9. Sû-i zan... Kim bir insan hakkında kötü düşünmeye başlarsa, şeytan bu kimseyi o adamın aleyhinde gıybet etmeye sevkeder. Yahut o adamın hakkına riayet ettirmez. Ona hakaret gözüyle baktırır.

Şeytanın hile ve desîseleri, insana nüfûz yolları elbette sadece bunlardan ibaret değildir. Kişilere, devirlere, şartlara göre çok değişik şekiller arzeder.

Kaynak: Vakit Gazetesi

İlk yorum yazan siz olun
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.

İslam Haberleri