Faruk Ardıç'ın yazısı
Gençlerin sınavları nasıl geçmiş olursa olsun YGS'yi unutup, Lisans Yerleştirme Sınavı'na öncelik vermeleri gerekiyor. 2,5 ay süre kalan sınav gençler için çok daha büyük önem taşıyor.
Üniversiteye hazırlık sürecinin ilk sınavı olan yükseköğretime geçiş sınavı (YGS) geride kaldı. Ancak son günlerde öğrenci ve veliler kendilerini YGS sorularının şifreli olup olmaması tartışmalarının içinde buldu. Bütün bu gelişmeler üniversite sınavına hazırlanan öğrencileri elbette olumsuz etkiliyor. Ancak öğrencilerin kendilerine hiçbir faydası olmayan bu tartışmaları bir tarafa bırakarak Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS) çalışmalarına hız vermesi gerekiyor. Çünkü LYS'lere 2,5 aylık bir zaman kaldı. Kalan zamanın en verimli bir şekilde değerlendirilmesi gerekiyor.
Sınav sistemi, YGS ve LYS'lerle bir bütündür
YGS'yi istediği gibi sonuçlandıran adaylarda bir rahatlama gözlenirken, sınavı istediği şekilde sonuçlanmayan adaylarda ise bir huzursuzluk gözlenmektedir. Özellikle sınavı hedeflediği gibi gitmeyen adaylar kalan dönemde LYS hazırlıklarını bırakmayı düşünüyor. Bazı öğrenciler ise yanlışlarla karşılaştıklarında moralleri bozulacağı için sınav sorularına bakmamayı tercih ediyor. Üniversiteyi hedefleyen adaylar için YGS'nin iyi veya kötü geçmesi çok fazla bir anlam ifade etmiyor. Çünkü sınav sistemi YGS ve LYS'lerle bir bütünlük oluşturmaktadır. Tek basamaklı sınav sistemine göre iki basamaklı sınav sisteminin en önemli avantajı budur. Sınav profesyonellik isteyen bir süreçtir. Üniversite adayları ciddi bir maça hazırlanan sporcular gibi yaşantı ve moral-motivasyonlarına dikkat etmelidir.
Bazı öğrenciler için YGS'nin beklenenden zor olması ve sonrasında gelişen olaylar moral bozukluğuna yol açtı. Ancak hedefine kilitlenmiş öğrencilerin LYS çalışmalarının artarak devam etmesi en isabetli bir yaklaşımdır. Unutmamak gerekir ki, eğer aday YGS'de zorlanmışsa bu durum sadece kendisi için değil, herkes için söz konusudur. O halde, yapılması gereken sadece LYS'ye odaklanarak YGS tartışmaları psikolojisinden bir an önce çıkmaktır. Yaşanan şifre tartışmaları, beklenenin altında YGS sonucunun gelme endişesi, havaların ısınması, LYS konularının bilgiye dayanması öğrencileri hedefinden saptırmamalıdır.
Puanlamada büyük payı, LYS belirleyecek
Öğrencilerin YGS'si hedeflediği gibi gitmemiş olabilir. Birçok aday bu düşünceyle LYS'ye girmek istemeyecektir. Fakat YGS'nin LYS'ye etkisi maksimum yüzde 40 oranındadır. Geriye net yapma oranına göre başarıyı değiştirebilecek yüzde 65-70'lik bir dilim kalmaktadır. Adaylar kalan zamanı iyi şekilde değerlendirerek hedeflerine rahatlıkla ulaşabilecekler. Geçen yılın sınav sonuçlarını incelediklerinde LYS'den sonra öğrencilerin başarısının yükseldiğini ve hedeflerine ulaşabileceklerini göreceklerdir. Bundan dolayı YGS'si beklentilerinin altında geçenler için moral bozmaya kesinlikle gerek yok. Bütün bunların telafisi mümkün. YGS'si iyi geçen adaylar için de bunun anlamlı olması için mutlaka aynı başarıyı LYS'de de göstermeleri gerekiyor.
YGS'de daha çok kavrama yeteneği ve bilgiyi kullanma becerisi ölçülürken, LYS'lerde ise daha çok bilgi düzeyi ölçülmektedir. Bundan dolayı LYS çalışmaları da YGS çalışmalarından farklı olmalıdır. Bu durumda adayların girecekleri LYS'lere kaynaklık eden derslere düzenli ve yoğun bir şekilde çalışılması gerekiyor. Öğrenilen bilgilerin kalıcı olması için tekrar ağırlıklı çalışmalar önem kazanacaktır. Adayların, kalan zamanda 3-4 yıllık konuların pekiştirilmesi zor olduğu için fazla zaman kaybetmeden işe koyulmaları gerekiyor. LYS'ler çoğunlukla bilgiye dayalı sorulardan oluştuğu için, çalışmanın karşılığının daha çok alınacağı sınavlardır. Bu nedenle öncelikle girilmesi düşünülen LYS'lere kaynaklık eden ders konularının belirlenmesi, zamanın planlanması, çalışmaların ertelenmemesi, çalışmaların uygun kaynaklardan yapılması ve konular bitince de deneme sınavlarıyla çalışmaların yeterliliğinin belirlenmesi gerekmektedir.
Rehber öğretmenlerle sürekli görüşün
LYS çalışmalarının daha profesyonelce olması için mutlaka yardım alınmalıdır. Yardım süreci; çalışmaların verimliliğinin artırılması, tıkanılan noktaların açılması, motivasyonun sağlanmasına yönelik olmalıdır. Rehber öğretmen gözetiminde deneme sınavlarının değerlendirilmesi, eksik konuların belirlenmesi ve bunların telafisine yönelik çalışmalar öğrencilere daha bilinçli çalışma imkânı sağlayacaktır.
Zaman