Prof. Dr. Hayrettin Karaman'ın yazısı
Kırk yıldır piyasada olan Helaller-Haramlar isimli kitabımda şunları yazmıştım:
Tütün 15. asırdan sonra yeni dünyadan İslâm ülkelerine girmiş, o zamandan beri de İslâm ulemâsı tütünün hükmü üzerinde durmuşlardır.
1) Tütünün mubah olduğunu söyleyenler zararı olmadığı ve Şârî’ (Allah) tarafından menedilmediği deliline dayanmışlardır. Halbuki:
a) Sigaranın zararı bugün ilmen, kesin olarak bilindiği için zararsız denemez.
b) Şâri’in menetmediğini söylemek de isabetli değildir. Çünkü Şârî’ her haramı ismen zikretmemiştir. Hüküm kaynakları yalnız sarîh ve husûsî nasslar değildir. Nasslarda geçenlerin haram kılınış dayanaklarına (illetlerine) bakılarak yapılan kıyaslar ve diğer istidlâl yolları vardır.
2) Sigara içmek mekruhtur diyenlerin dayanağı, kıyasla sabit bir hükme “haram” demekten çekinmeleri ve sigaranın zararları hakkında kesin bilgi sahibi olmamalarıdır.
3) Sigara içmek (özellikle tiryâkilik) haramdır diyenlerin mesnedi zarar, isrâf ve nafaka mükellefiyetidir.
Zarar: Sigara hem içenin sıhhatine, hem de yanında bulunanların sıhhat ve rahatına zarar vermektedir.
Rasûl-i Ekrem (s.a.v.), “Ne doğrudan ne de karşılık olarak zarar vardır.” buyurarak zarar vermeyi menetmiş. (Ahmed, Müsned 5/327; Muvatta’, Akdiye, 31; İbn Mâce Ahkâm, 17)
Allah Teâlâ da, “kendinizi elinizle tehlikeye atmayın...” (Bakara: 2/195), “kendinizi öldürmeyin....” (Nisâ: 4/29) buyurmuştur.
İsrâf: İsrâf malı faydasız yere harcamaktır: “Yiyiniz, içiniz, israf etmeyiniz” ayeti (A’râf: 7/31) ile “Peygamber (s.a.v.) malın boşa harcanmasını yasakladı.” hadisi israfı haram kılmaktadır (Buhârî, Zekât, 18; Husûmât, 3; İ’tisâm, 3; Müslim, Akdiye, 14)
Nafaka mükellefiyeti: Kocalar, babalar ve muhtaç yakınlarına bakan erkekler nafaka (onların yiyecek, giyecek, mesken, tedavi... ihtiyaçlarını temin) ile mükelleftirler. Bundan keserek sigaraya para vermek haramdır.
Nargile ve enfiye gibi alışkanlıkların hükmü de sigara alışkanlığı gibidir.
Sigaranın hükmü için Kur’an’da “Sigarayı haram kıldım” gibi bir cümle aramak bilgisizliktir. Kuran-ı Kerim altı yüz sayfa civarındadır, ondan ve sünnet kaynağından çıkarılan/üretilen bilgi ve hükümler kütüphaneleri dolduracak kadar çoktur ve bu hükümlerin içinde haram, mekruh, mubah, mendub, vacib ve farz olanlar vardır.
Konumuzla ilgili olarak araştırılacak husus sigaranın ne kadar zararlı, israf ve zulüm olduğu ve bu nitelikte olan bir şeyin İslam’da hükmünün ne olacağıdır.
Ben “zararı kesin ve büyük, hükmü de haramdır” dedim ve diyorum.
Uzman görüşleri
Uzmanlar, sigaranın hemen hemen her kronik hastalığın risk faktörü olduğuna dikkat çekiyor ancak anlık olumsuz etkileri de var. Sigara hemen birçok ana sistemin veya organların işlevlerine müdahale eder. Sadece bir sigara, sinüslerinizi doldurup midenizi sıkıştırabilir ve kalp atış hızınızı ve tansiyonunuzu yükseltebilir. -Hatta beyindeki duygusal merkezleri değiştirmeye başlar.
Nobel ödülü sahibi olan Türk bilim insanı Aziz Sancar’ın liderliğinde yapılan çalışmada sigara tarafından DNA’ya verilen zararın yüksek çözünürlüğe sahip bir haritası çıkarıldı. Sigarayı bırakmayı tavsiye eden Aziz Sancar, “Kanser hastalıklarının %30’u sigara yüzünden oluyor. Nereye gidiyorsak sigarayı bırakmalarını söylüyoruz. Biz kendimiz sigarayı bırakmak için geniş kampanyalar yapıyoruz. Hasarlı hücreler tamir edilebilir. Fakat sigara içtiğiniz takdirde bizim uyguladığımız terapilerin hiçbir faydası olmayacak” dedi.
Sigaranın zararlı maddesi nikotindir. Nikotin çok zehirli bir alkoloiddir. Ağız yoluyla alınacak 1-2 gram nikotin insanı ölüme kadar götürebilir. İçilmeye başlanan bir sigaranın nikotini önce dumana geçmez, çünkü tamamen yanar. Sigara içilmeye devam edilirse yavaş yavaş bazı maddeler nikotini serbest hale geçirir. Böylece ağıza damıtılan nikotin tükürük ile vücuda geçer. Dumanın akciğere çekilmesiyle kana karışan nikotin nispeti % 25 artar.
Devamlı tütün zehirlenmesi ağız, boğaz ve üst solunum yollarında iltihaplara yol açar. Kalp çarpıntısı, kalp bölgesinde ağrılar, baygınlıklar, bazen astma (astım) belirtileri, solunum bozuklukları görülebilir. Bu arada en çok damarlar fonksiyonel ve organik bozukluklar sonucu daralır. Tansiyon yükselir. İncelemelere göre tütünün bir iki ay gibi kısa, fakat aşırı derecede fazla kullanılması bile kalbin adaptasyon kabiliyetini azaltır.
Çok sigara içenlerin göz sinirlerinde de bozukluklar görülür. Meselâ kısmî renk körlüğü, gece körlüğü, görme alanında boşluklar olur; merkezî sinir sisteminde meydana gelen düzensizlikler, baş ağrıları, uykusuzluk, el titremesi, sinirlilik, nevralji, mizaç değişmeleri şeklinde kendisini gösterir.
Sindirim sisteminde; mide ekşiliğinin artması, ya da azalması, tükürük salgısının artması, ishal, kabız vs. gibi belirtiler olur.
Sigaranın kanserle olan ilgisi yıllardan beri tartışma ve araştırma konusudur. Tütünün kanseri arttırdığı bir gerçektir. Sigara içenlerdeki kanser nispeti içmeyenlerden yüksektir.
Bir tıp uzmanının daha tespitlerini aktardıktan sonra ulemanın fetvalarına geçeceğim.
“Erkeklerde tüm kansere bağlı ölümlerin %35’inin, kadınlarda ise %15’inin nedeni sigaradır. Akciğer kanserine bağlı ölümlerin %90’ının nedeni sigaradır. Sigara içmeyen ancak dumanına maruz kalanlarda akciğer kanseri riski 3 kat artmıştır. Sigara içenlerde akciğer kanseri dışında ağız, dil, dudak, gırtlak, yemek borusu, pankreas, mesane, böbrek, prostat ve rahim ağzı kanseri riski de 30 kat yükseliyor. Sigara, kronik bronşit ve amfizem gibi nefes darlığı yapan akciğer hastalıklarının en önde gelen sebebidir. Kullananlarda bu hastalıklardan ölüm riski, içmeyenlerden 40 kat fazladır. Bağımlılık ortaya çıkarma özelliği açısından sigaranın, eroin, kokain ve alkolden hiçbir farkı yoktur. Sigarayı ilk kez deneyen her üç kişiden birinin tek bir sigara ile bağımlı hale geldiği biliniyor. Bir dal sigara içildiğinde, ortalama 10 saniye gibi kısa bir sürede yanaktan emilen nikotin beyne ulaşarak etkisini gösteriyor.
Şimdi sigara hakkındaki görüşlerini ve fetvalarını nakledeceğim âlimler, İslam dünyasında fıkıh konusunda söz sahibi olan âlimlerdir:
1. el-Ezher Fetva Komisyonu: Sigara içmeyi şeriat hoş görmez ve haram kılar demiş ve bu fetva 22 Mart 1979'da Cumhuriyet gazetesinde yayınlanmıştır.
2. el-Ezher Başkanı Câdu’l-Hak tıp uzmanlarının sigaranın zararları hakkındaki tespitlerini öğrendikten sonra “Sigara kesin olarak haramdır, içenler terk etmeli, içmeyenler de içenin yakınında bulunmamalıdır” demiştir.
3. İslam Araştırmaları Merkezi Üyesi Dr. Abdulcelil Şelebî: Aklıma yatan ve beni tatmin eden hüküm sigaranın, tadı, dumanı ve izmaritinin rahatsız eden kokusu bakımından pis (habîs) ve hem içene hem de çevresindekilere zararları olması sebebiyle haram olduğudur.
4. Dr. Hâmid Câmi (el-Ezher Genel Sekreteri ve Kuveyt Fıkıh Ansiklopedisi Uzmanlarından): Artık İslam uleması tıpçıların raporlarına bakarak sigara hakkında kesin hükme varmışlardır. Âlimlere göre sigaranın hükmü haram ile tahrimen mekruh arasındadır (Tahrîmen mekruh uygulamada haram gibidir). Bu sebeple hem içenler bırakmalı hem de bunun ticareti yapılmamalıdır.
5. Atıyye Sakr (el-Ezher Fetva Komisyonu ve Araştırma Enstitüsü Üyesi): Tıpçıların ortaya koyduğu tartışmasız zararları ve malın hakkı olmayan bir yere sarfına sebep olduğu için din yönünden haramdır, akıl da ondan uzak durmayı emreder.
Bu seviyede daha birçok âlim benzer fetvalara imza atmışlardır.
İlmi ve cihadıyla meşhur olan Yusuf el-Karadâvî de sigara içmenin ve ticaretinin haram olduğuna dair fetva veren ve uzunca makaleler yazmış bulunan bir âlimdir. Bu âlim fetvasına bazı önemli kayıtlar koymuştur ki, bunları da özetle aktarmam gerekiyor:
Bazı kimseler sigaranın zararlı ve haram olduğunu bildikleri halde bağımlı hale geldikleri, bırakmayı istedikleri halde iradeleri buna yetmediği için içmeye devam ederler. Bu kimselerin bırakma niyetleri, mücadeleleri ve aciz kalmaları ölçüsünde mazeretli olduklarını düşünüyorum.
Fıkhın usulünü ve bilimin verilerini göz önüne alarak sigaranın haram olduğunu açıklıyoruz, ancak bunun zina, hırsızlık, sarhoşluk veren içkileri kullanma derecesinde haram olduğunu söylemiyoruz. İslam’da haramların da büyüğü ve küçüğü ve her birinin kendine mahsus hükümleri vardır.
Bugün zararı kesinleştiği için haram dediğimiz sigaraya eskiden bilgi eksikliği yüzünden mübah, tenzihen mekruh diyenler de olmuştur. Bazı kimseler bunlara itibar ederek içmeye devam ediyorlar; bunlara fâsık denemez ve bu yüzden şehadet ehliyetini kaybetmezler; çünkü ittifaklı haramlar ile ihtilaflı haramlar hüküm bakımından aynı değildir.
Bazı kimseler de bir kısım âlimlerin ve tıp adamlarının adlarını vererek “Bunlar da sigara içiyorlar” diye mesned ve mazeret arıyorlar. Ancak bilinmelidir ki, bu âlimler ve uzmanlar kendilerini günahsız ve hatasız ilan etmiyorlar. Muhtemeldir ki, onlar da bilgi eksikliği yüzünden veya gençlik saikasıyla zamanında buna alışmışlardır ve bırakmaya iradeleri yetmemektedir. Mesela Şeyh Şeltût gibi kendisi içtiği halde haram olduğuna fetva verenler de vardır.