Sigara izmariti! (Gündemden Önce)

Mehmet KAZAR

Kaç gündür düşünüyorum, bu konuyu yazayım mı yazmayayım mı diye? Okurken sıradan, basit ve önemsiz gelebilir size. Aynı düşünceleri paylaşıyorsak zaten basit gelmeyecektir. Sigara içiyor musunuz bu arada bilmiyorum? Üstünüze alınmayın yani.

Araçla işe gidiyorum, mesafe biraz uzak, her gün git gel. Konu bu değil. Önümde seyreden araçlardan bahsedeceğim: İçtiği sigaranın izmaritini söndürmeden aracın camından yola rahatlıkla atabiliyor son model otomobiliyle seyahat eden kişi, sürücü veya yolcu, her ne derseniz. Araç son model olabilir ama içindekilerin sergilediği davranışlar insan olma nimetine saygısızlık! Lütfen hakaret olarak algılamayın, anlatacağım.

Araç seyir halindeyken söndürülmeden atılan bir izmarit, yol kenarındaki kuru otları tutuşturup bir yangına veya bir ekin tarlasının yanmasına sebep olabilir, özellikle yaz aylarında. Vaktiyle çok olmuştur böyle hadiseler. Koca bir tarla kül olmuştur. Çiftçinin emeği ise boşa gitmiş, geçim kaynağı elinden gitmiştir, sorumsuzca atılan bir sigara izmariti yüzünden.

Tarlada yanan tek emek olsa, peki orada binlerce böcek ve yuvadaki kuş yavrularının yanmasına ne demeli? Cana kıymaksa onlar da can değil mi? Yanan tarlada yavrularının üzerine kanat gerip kendisini feda eden anne kuşu görmüştüm vaktiyle. Hangi vicdan dayanabilir bu duruma? Varsa vicdan tabi. Sorumsuz bir davranış nelere mal oluyor bir düşünelim.

Araçta yediği yiyeceklerin çöplerini camdan yola savurup seyir halindeyken aracımın üstüne gelmesinden de hiç bahsetmiyorum. Bir ara seyir halindeyken üstüme gelen bir kola şişesinden Allah'ın izniyle ani bir refleksle kurtuldum. O an kaza da yapabilirdim.

Düşüncesiz ve sorumsuz davranışlar hayatımızda çokça yer etmiş ve umursamaz hale gelmişiz. Yazının başında ifade ettiğim gibi kimileri bu anlattıklarımı sıradan görebilir. "Ya ne olacak ki, fazla abartıyorsun. Altı üstü bir izmarit ve çöp, her insan atabilir." Hayır, "Müslümanım" diyen atamaz, atmamalı! Sadece müslümanlar değil, insan olan atmamalı. 

Karıncanın bile hukukuna riayet eden bir dinin mensubu, bu konuları basit göremez, görmemeli. "Karınca bile" dedim ya onu önemsiz gördüğüm için öyle demiyorum. Bilakis en küçük bir canlıya bile sebepsizce eziyet etmişsek onun da hesabı olacak. Ahirette hakkını talep edecek bizlerden.

Bir türlü öğrenemedik saygılı yaşamayı. Yollara rahatlıkla çöplerimizi savurabiliyoruz aracın camından. Doğa kirlenmiş, tarla yanmış, böcekler ve kuşlar ölmüş kimin umurunda. Attığı izmaritle; "Tarla yanmış, hayvanlar yanmış bana ne, sigaramı araçta içip keyfini aldım ya o bana yeter. Al şu çekirdek kabuklarını da yola fırlat bakayım." Sorumsuz ve düşüncesiz yaşamak insan olma nimetine aykırı.

Ah insan! Ah Eşref-i Mahlûkat! Bu konular hassas ve ince, belki de kıldan ince. Yarın çıkar karşına mahşerde, sırat köprüsünde ince ince. Düşünce gerektiriyor bu konular, insan olmayı gerektiriyor.

Yanmasına sebep olduğunuz bir karıncanın hesabı sorulmayacak mı ahirette? Daha çiftçinin, tarlaya verilen emeğin ve orada yanan binlerce hayvanın hakkından bahsetmiyorum bile. Gerisini sen düşün. Düşünebilir misin? Düşünebilirsen. "Sözüm meclisten dışarı" derler ya, benimki de ondan işte. Hadi Allah'a emanet olun.

Yorum Yap
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
Yorumlar (4)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.