Boğaziçi Üniversitesi Çevre Bilimleri Enstitüsü ve WWF-Türkiye'nin (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) 2021 yılında hazırladığı “Türkiye'de Plastik Atık Sorunu ve Politika Önerileri" raporuna göre tek kullanımlık plastikler, tüm plastik atıkların yüzde 70’ini oluşturuyor. Raporda, doğada en fazla rastlanan tek kullanımlık plastiklerin, yiyecek ve diğer ambalaj atıkları ile plastik şişeler ve sigara izmaritleri olduğu belirtiliyor.
AA muhabirine açıklamalarda bulunan Boğaziçi Üniversitesi Çevre Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Turgut Tüzün Onay, sağlığa etkisi, mikroplastik oluşumu ve filtre malzemelerinin doğaya karışması nedeniyle sigaranın insan ve çevre için üç ayrı olumsuz etkisi olduğunu söyledi.
Sigara izmaritinin filtre tabakasında selüloz asetat bulunduğuna ve bunun da bir tür plastik olduğuna dikkati çeken Onay, "Biliyorsunuz sigara doğaya çok rahatlıkla karışıyor. Çünkü sokakta sigara tüketimi oldukça fazla. Yaz tatillerinde halkımız sahillere gittiği zaman çok fazla sigara tüketiyor ve bunlar haliyle gelişigüzel bir şekilde maalesef rüzgarın da etkisiyle denize karışıyor. Çünkü kuma söndürülüyor, doğru dürüst toplanmıyor. Zaman içerisinde yağmur, aşınma ve rüzgar yoluyla, çoğunlukla açık ortamda tüketilen sigaraların izmaritleri denizle, su ortamlarıyla buluşuyor." diye konuştu.
"İZMARİTLERİN 10 İLE 20 YIL ARASINDA BOZUNABİLDİĞİNİ GÖRÜYORUZ"
Sigara izmaritlerinin, tek kullanımlık plastiklerde olduğu gibi doğada zamanla aşınarak mikroplastiğe dönüştüğünü anlatan Onay, şunları söyledi:
"Bunlar doğada gerçekten uzun süre kalabiliyor, biyobozunur malzemeler değil. Özellikle sigara izmaritleri üzerine son yıllarda çok sayıda bilim adamı çalışma yapıyor. İzmaritlerin aşağı yukarı 10 ile 20 yıl arasında bozulabildiğini görüyoruz. Bu çalışmaların ortalamasına, aralığına baktığımız zaman, kimisi daha erken, kimisi daha kısa sürede türüne, miktarına bağlı olaraktan doğada çözünüyor. Tabii bu 10-20 sene, doğada birikmek için, kalmak için az süreler değil. Doğada kalma süreleri arttıkça, bu malzemelerde de aşınma, sıcaklık ve diğer etkilerden dolayı haliyle mikroplastik oluşumu söz konusu oluyor."
İZMARİTLERDEKİ KİMYASALLAR SUYA KARIŞIYOR
İzmaritlerin sadece mikroplastik oluşumuyla değil, filtrelerinde biriken kimyasalların sulara verdiği zararla da çevreyi olumsuz etkilediğini belirten Onay, sigaranın içinde nikotin, tar (sigara katranı), aromatik hidrokarbonlar, zift ve katran gibi tehlikeli, toksik, organik ve inorganik maddeler ile tütündeki yanma sonucunda oluşan metaller bulunduğunu vurgulayarak, "Normal şartlarda tehlikeli toksik maddeler olarak adlandırdığımız maddeler, filtre ortamında tutuluyor. Haliyle denize, alıcı ortama, su ortamına karıştığı zaman seyrelme ve yıkama etkisiyle, bu tutulan kimyasal malzemeler, alıcı ortamdaki suya karışıyor" dedi.
"Koskoca bir deniz ortamına 2-3 tane izmarit ne yapar?" denilerek sadece deniz ortamının düşünülmemesi gerektiğini, kümülatif etkinin bulunduğunu işaret eden Onay, alıcı ortam denildiği zaman göletlere, nehirlere, su kaynaklarına mutlaka minör de olsa belli bir etkinin söz konusu olduğunu kaydetti.
Sigara izmaritlerinin toplam denizel kirlilik içindeki payının düşük ancak miktarının fazla olduğunu aktaran Onay şöyle devam etti:
"Oransal olarak belki yüzde 1-2 arasında diyebiliriz ama bu rakamlar hiçbir zaman kesin rakamlar değil. Çünkü hangi ortamda çalışıyorsunuz, miktarı nedir, numune alma sıklığı nedir? Bunlarla ilgili olarak deneysel çalışmalardaki parametrelerin hepsinin sabit olmamasından dolayı bulunan sonuçlar da farklılık gösteriyor. Ama tabii ki düşük miktarda da mikroplastik oluşumuna ve diğer kirleticilerin oluşmasına sebebiyet verdiğini literatürdeki çalışmalardan görüyoruz."
Açık alanlarda sigara içilmesinin kısıtlandığını ancak bu kısıtlamaların daha da yaygınlaştırılması gerektiğini dile getiren Onay, "Eğer toplanıp bertaraf edilemiyorsa, özellikle plajlarda, sahil kesimine çok yakın alanlarda kullanılmamasını sağlamak daha akıl akıllıca bir yöntem olacaktır" önerisinde bulundu.
aa