Ömer Özcan’ın haberi:
RİSALEHABER-Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin talebelerinden Ahmed Feyzi Kul Ağabeyimiz 43 sene önce bugün 17 Ekim 1972 tarihinde vefat etmişti. Ahmed Feyzi ağabeyimizi rahmet ve şükranla anıyoruz.
Ahmed feyzi Kul Ağabey Anlatıyor:
Meyve Risalesi atılan sigara paketlerine yazıldı
Ben altı eserin yazılmasına şahit oldum; o da iki hapishanede... Biri Denizli, diğeri Afyon hapsinde... Her iki hapishanede de o kadar takayyüd, yani bir kelime bile yazılmaması için şiddetli bir baskı vardı… Ve hiçbir yazının içeri girmesine, dışarı çıkmasına, kuş uçmasına imkân yoktu. Bu şartlar altında altı eser yazıldı.
Bilhassa Meyve Risalesi... Meyve Risalesi bir şaheserdir... Denizli’de başgardiyan elde edildi. Üstad ayrı tek hücrede, biz de ayrı ayrı koğuşlardayız. Ispartalılar bir koğuşta; oraya gönderiyorlar hep. Kâğıt yok, bir şey yok, imkân yok... Mahkûmlar tabii sigara içiyor. Paketlerin kâğıdını atıyorlar. O kâğıtlar alınıyor, üç satır yazı yazılıyor. Gardiyan, başgardiyan ‘Hafız Ali!’ diyor, Hafız Ali çıkıyor, yazıyı alıyor. Üç satır, ertesi gün beş satır daha… Meyve Risalesi böyle tamamlanıyor.
Meyve Risalesi’ni okuduğunuz zaman, ondaki azamet-i ifade karşısında insan donakalır
Bugün Meyve Risalesi’ni okuduğunuz zaman, ondaki azamet-i ifade karşısında insan donakalır. Böyle yazıldı, bunu ben gördüm. Altı eser bu şekilde bütün imkânsızlıklar, memnuiyetler içerisinde yazıldı. Dışarıya çıkmasına imkân ve ihtimal bile yok... Bu eserlerin hepsi de dışarıya çıkıyor, dışarıda neşrediliyor… Biz buna şahidiz. Hatta bir gün bir tek pusula yakalanmış, Afyon’da... Bu pusula için öyle tahkikat yaptılar, o tahkikat yapılıyorken, o bizim büyük Afyon müdafaası ve daha neler dışarıya çıktı... Onlara hiçbir şey olmadan dışarıda da intişar etti. Ve neşredilenlerden de bir nüsha, temyiz başsavcısına verildi. Öyle olduğu hâlde, ağır ve şiddetli hücumu olan bir müdafaa olmasına rağmen baş müdde-i umumî benim beraatımı talep etti! Bu harikulâdedir, görülmemiş bir şeydir…