Sigarayı sadece kullanmak değil uzun süre dumanına maruz kalmak da görme sinirini zayıflatarak görme bozukluklarına neden oluyor.
Türk Oftalmoloji Derneği (TOD) Genel Başkanı Prof. Dr. Nevbahar Tamçelik, vücuda zarar veren her türlü etkenin göze de direk zarar verdiğini söyledi. Gözün vücudun en önemli uzuvlarından birisi olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Tamçelik, özellikle sigara ve alkol kullanımının ciddi görme bozukluklarına neden olduğunu dile getirdi.
Vücuda sigara aracılığıyla giren nikotinin retina denilen görme tabakasını negatif etkilediğini kaydeden Prof. Dr. Tamçelik, "Göz çok ince damarlara sahip bir organ. Bundan dolayı, sigara, alkol, hava kirliliği gibi etkenler görme siniri zayıflatarak görme kaybına neden oluyor. Sigarayı sadece içmek değil dumanına maruz kalmak dahi göze zarar veriyor. Bu nedenle sigara ve alkol bağımlıları sadece kanser hastalığıyla değil görme problemleriyle de karşı karşıyalar." diye konuştu. Gözün, vücudun en hassas organlarından birisi olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Tamçelik, yanlış beslenmenin dahi görme kaybına neden olabileceği uyarısında bulundu. Vücuda zarar veren her türlü zararlı etkenin gözü mutlaka olumsuz etkileyeceğini ifade eden Prof. Dr. Tamçelik, ancak bu olumsuzluğun bir anda değil de zaman içerisinde kendisini göstereceğini vurguladı.
Anadolu'da hala çok yaygın olan akraba evliliklerinin de göz sağlığı açısından ciddi problemleri beraberinde getirdiğinin altını çizen Tamçelik, göz sağlığı olan bireylerin hastalıkları genetik yolla başka kişilere geçtiğini ifade etti.
Kırsal bölgelerde göz doktoruna gitme alışkanlığının hala edinilemediğini belirten Tamçelik, "Birçok bölgede doktora gitmek yerine ilkel yöntemlerle göz tedavisi yapılmaya çalışılıyor. Rahatsızlığı olan göze asitli sıvılar damlatmak, hayvan pislikleri veya çay koymak gibi davranışlar var. Ayrıca kendilerini 'hoca' olarak tanımlayan bazı insanların dilleriyle gözdeki taşı alma veya göze tükürme gibi çok ilkel yöntemlerle karşılaşıyoruz. Anadolu'dan hala bu şekilde hastalarımız geliyor. Bu durum bizi ciddi manada zor durumda bırakıyor. Göze tükürülmesi veya dil ile gözün içine temas edilmesi hassas bir organ olan gözün çok çabuk enfeksiyon kapmasına neden oluyor." şeklinde konuştu. Gözün ihmale gelmeyecek bir organ olduğunu hatırlatan Tamçelik, sağlık problemi olmasa dahi hiç olmazsa iki yılda bir göz doktoruna gidilmesi konusunda tavsiyede bulundu. Özellikle çocuklarda erken teşhis edilen göz sağlığı problemlerinin daha kolay ve kesin çözüme kavuşturulabildiğinin altını çizen Tamçelik, "Sağlık sorunu yaşamadan kontrole giden bireylerde gizli kalmış göz rahatsızlıkları da ortaya çıkartılabiliyor." dedi.