Duvardan indiren yok eski püsküllü sazı
Ne Leyla'nın nazı var ne Mecnun'un avazı
Sevda için çileye kimse olmuyor razı
Harf öksüz etraflarda şiir sessiz ağlıyor
Ne Ferhat dağı deler ne Şirin bunu ister
Yalancı iltifatlar iki tarafa yeter
Tez kavuşur aşıklar tez ayrılır kim ne der
Kelime boş laflarda şiir sessiz ağlıyor
Saçların tek teline kurban olmak yalandır
Zülfü kakülü bırak boyu posu ziyandır
Tahammülü kim arar geçim kısa bir andır
Fikir en alt raflarda şiir sessiz ağlıyor
Sevilen seven için duymaz biraz endişe
Bir tutkuyla evet der bir hırs ile dişdişe
Bu nasıl aşık olmak gel de şaşma bu işe
His en arka saflarda şiir sessiz ağlıyor
Herkes aklına razı suç çalar başkasına
Temizmiş gibi gezer bakmaz kendi pasına
Mümkün mü şahit olsun aynada karasına
Şuur düşmüş gaflarda şiir sessiz ağlıyor
Seven sevdiği için sanır ki alacaklı
En ufak sürtüşmede cebinde hakkı saklı
Farketmenin önünde engeldir kendi aklı
İdrak uç taraflarda şiir sessiz ağlıyor
İnsan biraz kendine neden ayırmaz zaman
Katiline gülerken sevdiğine pek yaman
Zavallı insanlardan diler şaşkınca aman
Yürek hep araflarda şiir sessiz ağlıyor
Arifin melali var dil meclisine ayan
Elestten ta ebede sırdır ruha çağlayan
Aşk yoksa mısralarda nedir tafsile şayan
Ahval itiraflarda şiir sessiz ağlıyor.