Ramazan ayında öğle namazının ardından mukabeleye katılanlar, girişindeki kitabeye göre 1129'da inşa edilen camide Hazreti Muhammed'in (asm) sünnetine dayanan geleneğe ilgi gösteriyor.
Vatandaşlar, din görevlilerinin Kur'an-ı Kerim tilavetini takip ediyor, bilmeyenler de okunan ayetleri dinliyor.
Dikdörtgen prizma kaide üzerine yuvarlak gövde mimarisi ile inşa edilen ve yukarıya doğru incelen cami minaresinin her dört yanında Kufi yazı türüyle Hazreti Muhammed (asm) ve dört halife Hazreti Ebubekir, Hazreti Ömer, Hazreti Osman ve Hazreti Ali'nin isimlerinin nakşedilmesi dikkati çekiyor.
Dıştan kesme taş, içten ise etrafı Horasan harcı ile derz yapılan yığma taşlarla inşa edilmesi ve sadeliğiyle İslam dininin manevi havasını yaşatan camide dini vecibelerini yerine getiren vatandaşlar, ramazanın feyzinden istifade ediyor.
"BURAYA GELMEK İNSANA HUZUR VERİYOR"
Mukabeleye katılan vatandaşlardan Asım Sevgili, caminin manevi atmosferinin huzur verdiğini ve bu geleneğe her ramazan ayında büyük bir coşkuyla katıldığını anlattı.
"Buraya gelmek insana huzur veriyor. Ben de elimden geldiğinde ramazanda mukabele için uzun bir yol katederek Ulu Cami'ye geliyorum. Bu gelenek bana haz veriyor." diyen Sevgili, heyecanla karşıladıkları ramazanda ayrı bir huzur bulduklarını dile getirdi.
9 asırdır ayakta duran caminin bugüne kadar çok sayıda kişiyi misafir ettiğini belirten Mahfuz Yaşar, "Ben de yıllardır her ramazanda Ulu Cami'ye gelerek, mukabele dinliyorum. Caminin manevi bir atmosferi var. Çünkü ne kadar geçmişte ulema varsa ibadet için buraya gelmiş, o nedenle bana ayrı bir huzur veriyor." ifadelerini kullandı.
aa