(Surat asrında siluetin işi ne İstanbul'da?!...)
***
İstanbul'un silueti de bozuluyor artık!
Tarihi Yarımada... "tarih" oluyor!
Tarih ölüyor!
Eh, bizden de ölgün siluetler kalır herhalde!
***
Tarih; sadece kitaplarda tahrif olmaz ki...
Siluetini/suretini süratle bozmak suretiyle de tahrip edilir;
ediliyor da...
Ucubelere ses çıkaran da yok! Acayip ve garayip!
***
Ekonomik/komik kalkınmamızın altından kalkalım; İstanbul'a da b/akarız!
B/akmayın aman!
Olduğu gibi kalsaydı ya İstanbul?!...
Hiç değilse... "kalkınmamış" bir şehrimiz olurdu!
Sıkıldıkça tarihe sığınırdık!
***
İyi ki tarihe "bağlılar" iş başında da... rahatız!
***
Uyuyabilirsiniz!
***
Hamiş: Hız ç/ağında hazlara, ılık gölgeli Yahya Kemalli yazlara, İstanbul'un şiirli siluetine ihtiyaç duyulmaz! Bize ihtilaçsız, tarihe ihtiyaçsız; Boğaziçi'ni, ufukları kapatan İstanbul yetmez mi! (Yetmez ama evet miydi?!...)
***
Hamiş, hamiş: Güzelim minarelerden herkesî ezanlar yerine; niye merkezî ezanlar okunur ki bazı yerlerde?!... Niye, ne hakla, ne niyetine?!... Seslerin de silueti olur; ezanların siluetini geri istiyoruz; bütün Türkiye'de.