Risale Haber-Haber Merkezi
Medyada yeniden alevlenen İslamcılık tartışmalarına giren Taha Akyol, Hürriyet'teki yazısında işin polemik tarafıyla ilgilenmediğini belirterek, tartışmaların sığ olduğunu belirtti.
Tarihteki zengin ve parlak İslam düşüncesinin en verimli tartışma konularından biri olan "irade hürriyeti" üzerine bir tartışmanın bugün görülmediğine dikkat çeken Akyol, Said Nursi'nin de içinde olduğu isimleri sayarak geçmişten örnek verdi:
SAİD NURSİ DİNLERİ NE OLURSA OLSUN KANUN ÖNÜNDEKİ EŞİTLİĞİ SAVUNDU
"Rönesans'a kapı açan İbn Rüşd'lerden vazgeçtim, yaşadıkları çağa göre Cevdet Paşa, Mansurizade, Filibeli Ahmet Hilmi gibi zirveler bugün var mı?
Namık Kemal'in dahil olduğu Yeni Osmanlılar ve Said Nursi'nin dahil olduğu İkinci Meşrutiyet İslamcıları, insanların dinleri ne olursa olsun kanun önünde "eşit" olmasını ve devlet görevlerine girmelerini savunmuşlardı. "İstibdat" dedikleri otoriterliğe itiraz etmişler, "hürriyet" fikrini savunmuşlardı.
Bugün ise eski fetvaları tekrarlayıp "vatandaşların eşitliği" ilkesini reddeden, inanç ve hayat tarzlarına göre devletin ayrım yapmasını savunan ve buna da "İslami demokrasi" diyen İslamcılarımız var!
MÜSLÜMAN GENÇLER İLİM VE İTİDALDEN UZAKLAŞIYOR MİLİTANLAŞIYOR
Modernitenin geliştirdiği kavramlar olan "hürriyet" ve "eşitlik" konularını irdelemeyen ve içermeyen bir düşünce 21. yüzyılda "asrın idrakine hitap" edebilir mi?!
Böylesine devasa düşünce sorunları dururken, İslam devleti, İslam siyaseti, cihatçılık gibi motivasyonlar çağımızda Müslüman gençleri ilim ve itildalden uzaklaştırıyor; militanlık üretiyor.