Konu uzaktan eğitim olunca, odaklanama sorunu çok yönlü olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle dersleri çevrimiçi öğrenmeye uyarlamak için canını dişine takarak çalışan öğretmenin harcadığı uzun saatler, ne yazık ki öğrencide karşılığını bulmuyor bile.
Pek çok öğretmen, öğrencilerin dikkat dağınıklığından şikayetçidir. “Çocuklar odaklanamıyorlarsa ben daha ne yapabilirim?” diyorlar.
Çocukların Durumu Neden Daha Zor?
Çocukların beyinleri yetişkinlerden daha aktiftir. Bu da uzun süreler boyunca odaklanma sürecini daha zor hale getirmektedir.
Çocukların büyüdüğü ortam bu becerinin gelişimini etkiler. Özellikle, son on yıllık araştırmalar, video oyunlarının ve çeşitli ekranlı elektronik cihazların aşırı kullanımının nöroplastik (genişleme özelliği olan) beyinlerimiz üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğunu gösteriyor.
Bu beyin değişiklikleri günlük yaşamı etkiliyor, dikkat güçlüklerini artırıyor ve akademik performansı düşürüyor.
Kronik olarak aşırı uyarılmış beyinler, bir görevden diğerine zihinsel olarak dalma alışkanlığına takılıp kalabilir. Bu da derin odaklanmış dikkati engeller.
Kovit-19 karantinası sırasında elektronik cihazlarla günde dört saatten fazla zaman geçiren çocuk sayısı tüm yaş gruplarında ikiye katlandı.
Sonuç, dikkat çekmek için artan miktarda uyarıma ihtiyaç duyan bir öğrenci nesli ile karşı karşıyayız.
Gençlerin öğrenmeye daha açık hale gelmelerine yardımcı olmak için, odaklanma becerilerini aktif bir şekilde meşgul etmemiz, geliştirmemiz ve sürdürmemiz gerekiyor.
Neyse ki, beyin araştırmaları çocukların dikkatini çekmenin etkili yollarına işaret ediyor.
Öğretmenler Öğrencilere Nasıl yardımcı Olabilirler?
Her şeyden önce olumlu duyguların odaklanma ve konsantrasyonu kolaylaştırdığını söyleyelim.
Olumlu-olumsuz duygular, beyindeki kan akışını önemli ölçüde etkiler. beyne taze kanla birlikte gelen oksijen, düşünme becerilerini destekler.
1-) Öğretmenler çocuklarda olumlu duyguları harekete geçirecek uygulamalar yapmalılar.
Olumsuz duygu beslemenin tersine, olumlu duygular eleştirel düşünme, açıklık ve dikkat etme yeteneğini geliştirmektedir.
Dahası, beyin araştırmaları, duygusal yüzlerin, özellikle mutlu veya endişeli olanların daha hızlı tespit edildiğini ve dikkat yetmezliğine karşı daha büyük bir direnç gösterdiğini ortaya koymaktadır.
2-) Öğrenci duygularını harekete geçirici aktivitelerle derse başlamalılar.
Derse coşkuyla pozitif bir aktiviteyle (çocuğun önceki deneyimi ile sınıf arasında bir köprü oluşturan) başlamak işe yarayabilir.
Bir çocuk, oturum açmadan sadece birkaç saniye önce bir kardeşiyle uyuyor, yemek yiyor veya kavga ediyor olabilir. Çocuğun bu tür sorunlardan yani ev hayatından kopması gerekiyor olabilir. Derse ilgi çekici bir başlangıç, daha çok dikkatlerini çeker ve hatta neşe ile ilişkilendirilen nörotransmiter olan mutluluk hissini sağlayan dopamin salınımını tetikleyebilir.
3-) Yarışmalar öğrenme heyecanını artırır.
Derse, eğlenceli quizler ve kahoot ile yarışmalar yaparak başlamak da her sınıf düzeyinden çocukların ilgisini çeker. Konunuza göre ilginç, eğlenceli sorular her zaman dikkat çeker.
4-) Eğitimi görsellerle destekleyin.
Görseller engelleme kontrolüne ve sürdürülebilir odaklanmaya yardımcı olur.
Beyne giren bilgilerin yüzde 80’inin görsel olduğunu ve duyusal korteksin yüzde 50’sinin görüntüleri işlemeye ayrıldığını biliyor muydunuz?
Görme, beyinde en çok dikkati çeken duyu olduğundan, öğretimimize görsel unsurları dahil etmek, çocukların dikkatini yoğun olarak artırabilir ve çocukların video oyunlarını ve filmlerini sürekli zihinsel tekrarlarıyla (belirli bir dereceye kadar) rekabet edebilir.
Örneğin, bir matematik dersi sırasında 100 sayısını gizleyen bir resim çizebilir veya öğrencilerden İngilizce dersinde okudukları bir kitaptaki bir karakteri görsel olarak temsil etmeleri için çizmelerini isteyebilirsiniz.
Herhangi bir görsel malzeme işe yarayacaktır; ancak özellikle renkli ve ilgi çekici ise.
5-) Farkındalık uyandırın.
Farkındalık, odaklanmanın tüm yönlerini etkili bir şekilde geliştirir.
Farkındalık, odaklanmanın ta kendisidir. Çocukların farkındalıklarını geliştirecek eğitimler verilmelidir. Genellikle dikkat sorunlarını düzeltmek ve odaklanma becerilerini geliştirmek için tavsiye edilir.
Çok sayıda araştırma, düzenli farkındalık uygulamasının bilişsel faydalar ve duygu düzenlemenin iyileştirilmesi sağladığını göstermektedir.
Çoğu kişi bu becerileri uygulamaya başlamak için gereken odaklanma ile mücadele ettiğinden, bu özellikle gençler için geçerlidir. Öğrenciler notları, ilişkileri, güvenlik sorunları, travmatik deneyimler, başkalarının ne düşündüğü veya sosyal medya ile meşgul olabilir.
6-) Nefes egzersizleri uygulayın
Nefes Alma Egzersizleri de Odaklanmaya Etki Eder.
Beynin biyokimyasal süreçleri üzerindeki doğrudan etkisi nedeniyle, bu tür solunum egzersizlerinin, 10 dakikalık üç uygulama seansından sonra genç yetişkin öğrencilerin test sonuçlarını iyileştirdiği bulunmuştur.
Sonuç: Pratik Yapmak Mükemmelleştirir.
Genç beyinler her zamankinden daha dikkatsizdir. Olumlu duygular, görseller ve araştırmaya dayalı farkındalıklar gibi stratejiler, öğrencilerin odaklanma yeteneklerini artırmamıza yardımcı olabilir.
Gençlerin tüm öğrenmede gerekli olan önemli temel beceriyi kazanmalarına, yani odaklanma uygulamalarına yardımcı olalım.
Kaynaklar
Farb, N. A. S., Segal, Z. V., Mayberg, H., Bean, J., McKeon, D., Fatima, Z., & Anderson, A. K. (2007). Attending to the present: Mindfulness meditation reveals distinct neural modes of self-reference. Social Cognitive and Affective Neuroscience, 2(4), 313–322. Retrieved from https://doi.org/10.1093/scan/nsm030
Fredrickson, B., & Branigan, C. (2005). Positive emotions broaden the scope of attention and thought action repertoire. Cognition and Emotions, 19(3), 313–332.
Gorman, T.E., & Green, C.S. (2016, April). Short-term mindfulness intervention reduces the negative attentional effects associated with heavy media multitasking. Scientific Reports, 6, 242–245.
Jensen, E. (2008). Brain-based learning: The new paradigm of teaching. Thousand Oaks, CA: Corwin Press.
Malinowski, P. (2013). Neural mechanisms of attentional control in mindfulness meditation. Frontiers in neuroscience. https://doi.org/10.3389/fnins.2013.00008
Milders, M., Sahraie, A., Logan, S., Donnellon, N. (2006). Awareness of faces is modulated by their emotional meaning. Emotion, 6, 10–17.
Araştırmacı: Esma Zeynep www.YeniEgitimDergisi.com