RisaleHaber-Haber Merkezi
Zaman yazarı İskender Pala, Türk sinemasıyla ilgili yazdığı yazıda, 12 Eylül darbesiyle ilgili yapılan filmlerde, Nurcuların hüzünlerine yer verilmediğini yazdı.
Pala, yazısında, sinemada sol ideolojinin ağırlık kazandığını söyleyerek, sinemaya sağ görüşün katkısı olması gerektiğini yazdı.
İşte İskender Pala'nın yazısından ilgili bölüm:
"Son zamanlarda 12 Eylül'ü konu alan pek çok film (26 adet) ve dizinin (2 adet) bombardımanı altında kaldığınızı hissetmiş olmalısınız. İsterseniz hepsini baştan sona yeniden izleyiniz; tamamının belli bir görüşe, kalıplaşmış bir ideolojiye göre yapıldığına şahit olacaksınız. Hemen hepsinde, sol ayak üzerine seksek oynamalar vardır ve onları seyrederken 12 Eylül için devrimci ağıtlar yakmanız ve solcu gençlerin hikayelerini içiniz burkularak izlemeniz de mümkündür. Onlar bizim çocuklarımızdı, bizim heder olmuş çocuklarımızdı. Ama aynı dönemlerde heder olan, acı çeken yalnızca bu çocuklar mıydı? Yaşı kırkın üzerinde olanlarımız o dönemin şahitleri olarak daha fazlasını bile anlatabilir size."
"Peki ama bu filmleri, dizileri yapanlar 12 Eylül sürecinde aynı kaderi paylaşan başkalarının da varlığını bilmiyorlar mı? Pekala biliyorlar. Gençlerimizin bunları da bilmesi iyi olmaz mı? Pekala olur. Gel gelelim bu filmleri yapanların sol ayakları hâlâ katı, uzlaşmaz, dayatmacı bir şartlı refleks halinde devinir durur. Onun içindir ki ben ve benim gibilerin çektiğimiz acılar hiçbir filme konu olmaz. 12 Eylül sürecinde koşup duran sağ ayak (Ülkücü - İslamcı - Nurcu vb.) hep hikayesiz kimlikler olarak kalmaya mahkumdur. Hiçbir filmin hiçbir sahnesinde onların derin hüzünlerine gönderme bile yapılmaz. Bunu solcu geleneğin adamlarından beklediğimi düşünmeyin sakın. Hayır, ben buna hayıflanmıyorum ve üstelik sol ayağın kendi üzerine düşeni, vazife bildiği şeyi iyi yaptığına da inanıyorum. Uzlaşmacı olsalar daha iyi olurdu, ama artık onlardan bunun beklenemeyeceğine kanaat getirdim ve o nesil tükenip gitmeden sol düşünce asla uzlaşmacı olamayacak.
"Benim buradaki derdim sağ ayak ile. Bir vakitler bedenlerimizi tekmeleyen sol ayak, bugün de ruhlarımızı tekmeliyor ve bize manevi şiddet uyguluyor ise sol ayak üzerine düşeni yapmadığı içindir. Kendi çocuklarımıza, bu hikayede olup bitenlerin bir de farklı yönü olduğunu anlatamayan bizler hâlâ akıllanmayıp tekmeye maruz kalıyorsak işte bundan dolayı sorumluyuz. Yani kendi filmlerimizi -en az onlar kalitesinde- yapmadığımız için yazık bize."