Sırrın sırrı...

Latif ERDOĞAN

Rabbimiz, ölümü ömür içinde gizlemiştir. Ta ki, insan, ömrünü lüzumsuz yerlerde, boş şeylerle zayi etmesin.
Her anını, bütün zamanını hayırda, faydalı işlerde kullansın; ahretini kazanma fırsatlarını azami verimlilik ölçüleri içinde değerlendirsin; uyanık davransın, ne zaman geleceği belli olmayan ecele gaflet anında hazırlıksız yakalanmasın.

Rabbimiz, ölümü ömür içinde gizlemiştir. Ta ki, insan, bitiş vakti kati ve belirli bir hayatı yaşamak zorunda kalarak, ömrünün ilk dönemlerini gafletle, sona yakın kısımlarını ise korku ve endişeyle heder etmesin. Hiç ölmeyecek gibi dünya işleriyle uğraşsın, bu dünyasını imar etsin; biraz sonra ölecek gibi ahretine çalışsın, öte dünyasını mamur hale getirsin.

Rabbimiz, kozmik ecel olan kıyameti kozmik ömür içinde gizlemiştir. Ta ki, önceki bin yıllarda yaşayanlar, kendi ömürlerinin bitişinin de küçük bir kıyamet olduğunu unutarak hayvani hazlar içine gömülüp gitmesinler. Vakti gizli kıyamet gerçeği onlar hakkında sürekli bir uyarıcı olsun. Sonrakiler de hayatlarını bütünüyle kıyamet dehşetine döndürmesinler; helal ölçüler içinde dünyadan ve dünyalıklardan istifade ederek şükür buutlu bir hayat sürdürsünler.

Rabbimiz, ömrü bereketlendiren bazı mübarek günleri, geceleri, vakitleri sıradan günler içinde sarmalamış, gizlemiştir. Ta ki, kulları, ömürlerinin diğer günlerini, gecelerini, anlarını da değerlendirsinler, o mübarek günlerin, gecelerin, anların halde yaşadığı zaman dilimine dürülü olabileceği ihtimaliyle hareket etsinler. Bir güne, geceye, ana bedel binlercesini niyetlerindeki samimiyetin, düşüncelerindeki ihlâsın bereketiyle kazansınlar, sayılı ömür sermayelerini sayısız kesrete, sonsuz keyfiyete dönüştürsünler.

Cuma gününde gizli, duaların kabul gördüğü icabet vaktini öyle değerlendirip bütün cuma gününü makbul hale getirsinler; Kadir Gecesi'ni bütün Ramazan'da arayıp her gecesinde bir Kadir Gecesi manası yaşasınlar; her kişiye özel verilen, bütün istek, dilek ve temennilerin karşılık bulduğu "eşref saati"ni her günlerinde arasınlar, yaratılmışların en şereflisi olma özelliğini üzerlerinde daim taşısınlar; "lizaman" hakikatini, zaman hakikatinin bütün varidatında kollasınlar, hakikatte bütün zamanı "lizaman" bulsunlar.

Rabbimiz, veli kullarını, diğerleri arasında saklamış, gizlemiştir. Ta ki, kulları birbirlerini öyle bilsinler, öyle tanısınlar, birbirlerine bu ihtimal dahilinde saygıda, hürmette kusur etmesinler. Kimseyi hakir görmesinler, kimseye kulluktan öte, kulluktan yüce bir paye de vermesinler.

Rabbimiz, bazı veli kullarına kendi velayetlerini setretmiş, gizlemiştir. Ta ki, öncesinde yendikleri nefse yenik düşmesinler; baki ve ebedi meyveleri, fani ve geçici dünya günlerinde yiyip bitirmesinler. "Tahdis-i nimet" gereken yerde "tahsis-i nimet" zannına kapılmasınlar, kendilerini başkalarından büyük sanıp küçülmesinler.

Rabbimiz, her insandaki galip ismini o insandan gizlemiş, saklamıştır. Ta ki her insan, O'nun bütün esmasına ayna olma gayretini sürdürerek çok yönlü mükemmellik yolunda yürüsün. Bir-iki mazhariyette çok ilerleme uğruna, pek çok mazhariyetten mahrum kalmasın, mahiyetinin cami hakikatini yarım bırakmasın.

Rabbimiz, İsm-i Azamı'nı, diğer güzel İsimleri arasında gizlemiş, saklamıştır. Ta ki, kulları, O'nun bütün esmasını İsm-i Azam tanısın; Bütün güzel İsimleriyle Allah'a yalvarıp, yakarıp, niyazda bulunsun. O'nun her isminin azami tecellisine mazhar bir ayna, O'nun bütün isimlerini yansıtan bir mana olsun...
Bugün

İlk yorum yazan siz olun
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.