Selahattin Dönmez'in yazısı
Dünya Sağlık Örgütü’nün raporuna göre 30 yılda okul çocuklarında şişmanlık 3 kat arttı. Konsantrasyon bozukluğuna yol açan hatalı beslenme, çocukların geleceğini de olumsuz yönde etkiliyor.
Okul çocuklarının yemek yeme davranışlarının incelendiği çalışmalarda, neredeyse yarısının hiç sebze yemediği, yüzde 20-30’unun meyve yemediği, buna karşı atıştırmalıkları çok sık tükettikleri ve öğün atladıkları ortaya çıkıyor. Öğün atlama okul çocukları arasında çok sık rastlanan olumsuz bir yeme davranışıdır. Ülkemizde ve dünyada yapılan pek çok çalışma ile okul çocuklarının en sık atladıkları öğünün kahvaltı olduğu gösterilmiştir. Kahvaltı günün en önemli öğünüdür. Akşam yemeği ile kahvaltı arasında 10-12 saatlik bir aralık bulunur. Bu nedenle kahvaltı saatinde çocuk fizyolojik olarak açtır ve kan şekeri normalin alt sınırındadır. Oysa çocuğun sabah zihinsel faaliyetler ve mide sağlığı için beslenmesi, enerji alması gerekir. Kahvaltı yapmayan çocuklar üzerinde yapılan araştırmalarda bu çocukların derslere iyi konsantre olamadıkları, algılamalarının düşük, dikkat sürelerinin kısa olduğu, öğrenmede güçlük çektikleri, baş ağrısı, baş dönmesi gibi sorunlar yaşadıkları belirlendi.
İlkokulda hipertansiyonla tanışıyorlar
Dünya Sağlık Örgütü tarafından yapılan çalışmalarda, son 30 yılda, okul çocukları arasındaki şişmanlığın 3 kat arttığı gözlendi. Bu artışın nedenleri arasında fiziksel aktivite azlığı, büyük porsiyonlar, karbonatlı içeceklerin tüketiminin artması, okul mönülerinde sebze ve meyveye az, pilav, makarna, patates ve tatlılara çok yer verilmesi, ara öğünlerin açma, poğaça, kek, meyve suları gibi yağ, şeker içeriği zengin besinlerden oluşması, kantinlerde de benzer özellikte besinlerin satılması ve fast-food türü beslenmenin yaygınlaşması gösteriliyor. Bu nedenlerle bir yandan kötü beslenen, diğer yandan şişmanlayan okul çocuklarının insülin direnci, Tip 2 diyabet, hipertansiyon, hiperlipidemi gibi hastalıklara sahip oldukları bilinmektedir.
Alay konusu olmaktan korkuyorlar
Şişman çocuklar obeziteyle birlikte gelen sağlık sorunlarının bilincinde değil. Onlar için asıl sorun şişmanlık nedeniyle yaşadıkları psikolojik problemler. Şişman çocukların sınıf arkadaşlarının eğlence konusu oldukları ve oyun arkadaşı olarak tercih edilmedikleri için sosyalleşemedikleri biliniyor. Öte yandan şişman çocuğu bekleyen en önemli sorunlardan biri olan kemik hastalıklarını da yabana atmamak gerek. Karbonhidratlı içecek tüketiminin yüzde 300-500 oranında artmasıyla düşen süt tüketimi, kemikleri kalsiyumdan mahrum bırakıyor.