Sivil dinin gücüne örnek: Risale-i Nur hizmeti

Devletten bağımsız, imana dayanan bir güç...

Risale Haber - Haber Merkezi

Star Gazetesi yazarı Mustafa Akyol bugünkü "Laik devlet, din için de iyidir" başlıklı yazısında Başbakan’ın Arap dünyasına verdiği laiklik mesajına, İslamcı kesimden gelen itirazları değerlendirdi.

Laikliğe gelen itirazların başında "Batı kaynaklı" bir fikir olmasının geldiğini belirten Akyol, "sırf bu tespite bakarak laikliğin üstünü çizeceksek, işimiz iş" dedi. Akyol, " Enteresan olan şu ki, Batı aslında bu fikirleri geliştirirken başka medeniyetlerden ve bilhassa İslam’ın birikiminden yararlanmış. Farabi’yi, İbn-i Rüşd’ü, El Kindi’yi okumaktan çekinmemiş. Zaten tam da o açıklık sayesinde gelişebilmiş" ifadesini kullandı.

Akyol laiklik konusunda kemalist tipte, dini hayata müdahale eden bir laikliğin kötülüğü konusunda herkesin mutabık olduğunu belirterek, şu soruyu sordu: Peki ama ya “din ve vicdan özgürlüğü”ne saygılı bir liberal laiklik?

Akyol, sivil dinin bir gücü olduğunu, bireylerin ve cemaatlerin imanına dayanan Risale-i Nur hizmetinin de böyle bir ortamda canlı kaldığını söyledi.

Mustafa Akyol'un yazısının ilgili kısmı şöyle;

"Sivil dinin gücü

En iyi örneği ABD’de olan liberal laiklik, işte modern devletin bu tehlikeli gücüne karşı hem farklı dinleri hem de din-içi farkları korumak için gelişmiştir. Sadece bireyleri değil, gönüllülük esasına dayalı dini cemaatleri de korur. Hatta, Britanya’daki “şeriat mahkemeleri” örneğinde olduğu gibi, dini cemaatlere “iç hukuk”larına göre yaşama imkanı bile sağlar.

Dindarların görmesi gereken önemli bir gerçek, bu liberal laikliğin dine faydasıdır. Bugün Amerika’nın Avrupa’ya göre neden çok daha dindar olduğunu araştıran bazı sosyal bilimciler, sırrı Amerika’daki dinin “sivil” karakterinde buluyor. Yani, tam da devlet tarafından desteklenmediği, bireylerin ve cemaatlerin imanına dayandığı için canlı kalıyor dindarlık.

Aslında Türkiye de bunun bir kanıtı değil mi? Devlet “dinin sahibi” olsaydı, bir Risale-i Nur hizmeti, bir Gülen Hareketi çıkar mıydı ortaya?

Ya da laik Türkiye’deki dindarlığın, bir “din devleti” olan İran’daki dindarlıktan daha zayıf olmayışı, hatta belki daha güçlü oluşu, yeterince anlamlı değil mi?"

Yazının tamamını okumak için TIKLAYINIZ

www.risalehaber.com

Bediüzzaman Haberleri