Siyasette doruk ve mizah...

Ali BAYRAMOĞLU

Genç siviller... Hayatımıza yaşadığımız keskin değişim sürecinde girdiler... "Genç subaylar rahatsız" manşetlerinin ertesi günü darbeci zihniyete "Genç siviller de rahatsız" yanıtı veren, son yılların kritik tüm gelişmelinde sivil ve talepkar yüzlerini gösteren gençler onlar...

Kürt, Türk, başörtülü, başörtüsüz farklı gençlerden oluşuyorlar, bir arada yaşamanın, ortak değerler geliştirmenin ilk elden tanıklığını yapıyorlar.

Buna bir tür demokratlık deneyimi de denebilir.

28 Şubat'ın küllerinden doğan bu gençler önemli ölçüde yaşadığımız çağın ruhunu temsil ediyorlar.

Güçlü bir silahları var:

Mizah...

Türk siyasetini, Türk siyasetinde pek az bulan mizahla anlıyor ve anlatıyorlar.

Mizahta, benzetmede, eleştiride "acımasızlar..."

Geçtiğimiz günlerde yine böyle bir eyleme imza attılar.

Genç sivillerin sitesinden birlikte okuyalım...

"İstanbul Barosu'nun "Türk soyundan olmayanların bu memlekette bir tek hakları vardır, Türklere hizmetçi olma hakkı, köle olma hakkı" sözleriyle bilinen Mahmut Esat Bozkurt adına her sene verdiği Hukuk Ödülü, bu sene, 28 Şubat Askeri Müdahalesi'nde TSK tarafından verilen brifinglere koşa koşa gitmiş olan HSYK Başkanvekili Kadir Özbek'e gidiyor.

Bu 'samimi' hediyeleşmeye büyük bir içtenlikle destek olup, gönderilme olasılığı yüksek (şöyle) bir çelenk gönderdik:

'Carl Schmitt - Nurnberg Barosu'

Kimdir Carl Schmitt ?

Carl Schmitt, 20. yüzyılın kayda değer hukuk filozoflarından, siyaset teorisyenlerinden ve faşizmin ideologlarından biridir. Demokrasiyi meşru bir yönetim şekli olarak görmediği ve diktatörlüğü ideal rejim biçimi olarak savunduğu için, 1932'de Prusya eyaletindeki sosyal demokrat eyalet hükümetinin görevden alınabilmesinin hukuki dayanağı için rapor kaleme almıştır.

1933'te Nazilerin iktidara gelmesinin ardından da Nazi yargı sisteminde önemli pozisyonlara getirilmiştir.

Kaba kuvvete dayanan Nazilerin iktidarını kendine özgü tabirlerle 'hukukileştirmiş', Nazi diktatörlüğünü hukuken meşrulaştırmaya çalışmış ve bu sebeple de Nazi rejiminin ideologu olmuştur.

Carl Schmitt'e göre ebedi doğal haklar yoktur, hürriyetler ancak egemenliği elinde tutan iktidarların bahşettiği kadar olabilir. Siyaset 'dostla' 'düşman'ın çatışmasından ibarettir ve 'düşman'a karşı, 'egemenlerin' tasarrufları meşru ve doğaldır.

Yaşasaydı eminiz İstanbul Barosu kendisini ağırlamaktan onur duyardı..."

Şimdi sıkı durun...

Evet, böyle yapmışlar ve Baro çelengi almış, aldığı gibi baş köşeye yerleştirmiş.

İşte kanıt:

Ve Genç Siviller'in resim altı:

"Carl Schmitt'in kim olduğunu bilmiyor olsalar gerek, 'yurt dışından bize çelenk göndermişler, görünen bir yere koyalım' deyip Barolar Birliği'nin çelenginin yanında koymuşlar çelengimizi...

Değişmiyor olması, değişmemesi mümkün mü sizce bu ülkenin?

Yeni Şafak

İlk yorum yazan siz olun
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.