İnsan nefs-i emmareyle dünyaya gelir. Bu makamda insan, canının istediği gibi yaşar. İslamiyet, insanı canının istediği gibi yaşamaktan geri çekip, Allah'ın istediği gibi yaşamaya sevk eder.
Üç aylar ibadetlerin arttığı, insanın Allah'ın istediği gibi yaşamaya gayet ettiği aylardır. Bu sebepten ben üç ayları Müslümanlar için üç aylık bir eğitim süreci olarak değerlendiririm.
Hedef: Allah'ın istediği gibi yaşamak, Allah'ın rızasına nail olmaktır...
İbadetin içinde bir zevk vardır. İnsanı mesut eden, rahat ettiren bir zevk... En büyük zevk, Allah'a itaat etmektir. Üç aylarda ruh tazelenir. Gerçi ibadet Allah emrettiği için yapılır, başka bir gaye aranmaz amma ibadetlerin beden ve ruh sıhhatine faydalı olduğu bilinmektedir.
Bana göre üç aylar, Allah'ın rahmetinin sağanak yağmur gibi yağdığı bir zaman dilimidir.
Kışın, derin uykuya dalan bitkiler, ilkbahar ve yazla beraber dirilerek hayatın devamlılığını gösteriyor. Üç aylarda da İslamî hayatımız diriliyor.
Müslüman'ın bu mübarek aylarda yapacağı iş, Müslümanca hayatını devam ettirmektir. İbadetlerini ihmal edenler olabilir; bu günlerde ibadetler artırılmalıdır. Daha çok Kur'an okunabilir, kaza namazları eda edilmeye çalışılır, bol bol "eğtağfirullah el azim" denir. Tövbe, yaptığı hatadan günahtan pişman olmaktır. Üç aylarda "Allah'ım, benim elimden, gözümden ve sair azalarımdan vuku bulan günahların bütününe tövbe ediyorum, beni affeyle." diye tövbe edilmelidir.
Tövbe, Allah'a söz vermektir. Bu günahları bir daha işlemeyeceğim demektir. Her günah, insanın hayatında maddî ve manevî yaralar açar. Tövbe ile o yaralar tedavi edilir. Müslüman, rahat bir hayat yaşamaya başlar. Her meyhanenin, her kumarhanenin her zillet hanenin kapısında manen "haram" kelimesi yazılıdır. Haram, yasak demektir, buraya giremezsin!.. Buna rağmen Müslüman oraya girmişse suç işlemiştir. O suçun bir manevî, bir de maddî cezası vardır...
Her haram bir bataklıktır. Haramlar zehirli bala benzer. Evvela tat verir, sonra maddeten ve manen öldürür. Bir sigarayla tiryakilik başlar. Bir kadehle ayyaşlık başlar. Bu sebepten Kur'an "harama yaklaşmayın" diyor.
Peygamber Efendimiz'in duası şöyledir: "Allah'ım, beni göz açıp kapayıncaya kadar bir an bile olsa nefsimle baş başa bırakma..." Sık sık bu duayla Allah'a yalvarmak lazım. Çünkü Peygamberimiz bu duayı ümmetine emrediyor.
Nefsimizle baş başa kaldığımız noktada bulunduğumuz yeri terk etmek haramdan kaçmanın bir usulüdür...
Allah İslamiyet'i öğrenmemizi, anlamamızı, yaşamamızı, bu mübarek üç ayların hürmetine nasip etsin...
Zaman