Bismillahirrahmanirrahim
Cenab-ı Hak (c.c), Tâ-Hâ 80-82. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor:
80 . Ey İsrâiloğulları! Şübhesiz sizi (böylece) düşmanınızdan kurtardık; Tûr’un sağ tarafında (buluşmak üzere) sizinle sözleştik ve size (pek muhtaç kaldığınız o çölde) kudret helvası ile bıldırcın indirdik. (*)
81 . Sizi rızıklandırdığımız temiz şeylerden yiyin; bu hususda aşırı gitmeyin; yoksa üzerinize gazabım vâcib olur! Kimin de üzerine gazabım vâcib olursa, artık gerçekten (o, uçuruma düşüp) helâk olmuştur.
82 . Şübhesiz ki ben, tevbe eden ve îmân edip sâlih amel işleyen, sonra da hidâyette (sebât edip, sabırlı) olan kimseye karşı elbette çok mağfiret ediciyim.
(*) “Kudret helvası”, tatlı, beyaz, kar gibi bir şey olup fecirden güneşin doğuşuna kadar bütün İsrâiloğullarına yetecek kadar yağardı. Cenab-ı Hakk Mûsâ (AS)’a kendisine Tevrât’ı indirmek üzere Tûr dağının sağ tarafına gelmesini, ayrıca bu esnâda orada hazır bulunmak üzere seçeceği yetmiş kişilik bir cemâati de yanına getirmesini vahyetmişti. (Kurtubî, c. 6/11, 232)
“Ey insan! Rahm-i mâderde iken, tıfıl iken, ihtiyâr ve iktidârdan mahrûm bir vaz‘iyette iken seni pek leziz rızıklar ile besleyen Allah, sen hayatta kaldıkça o rızkı verecektir.” (Mesnevî-i Nûriye, 201)