İmanla kabre girmek her insanın ve hususen her müminin kendisinden daha büyük bir mesele bulunmayan en büyük meselesidir.
Bugüne dek gelen bütün mübarek büyük zâtlar ömür boyu ihlas ile ibadet ve taatte bulundukları halde son nefeste imanla gidip gitmemek hakkında ciddi ve samimi endişe duymuşlar.
Bugün ise biz birer mümin olarak yapıp ettiklerimizi gözden geçirdiğimizde endişe ve fiillerimizin ne kadarı bu büyük meselemize hasredilmiş...
Ve biz meselemize taalluk etmeyen ne çok endişe, emel ve fiiller içinde abluka altına alınmışız...
Zarara rızası ile girene merhamet edilmez kaidesince en ehemm meselemizi bu kadar ihmal etmişlikle beraber bu meselede muvaffak olmayı beklemek acaba neye benziyor!
Madem ki kendisinden daha ehemm mesele bulunmayan meselemiz budur, öyle ise ajandamızı tekrar bir gözden geçirmek ve evvela kendimiz olmak üzere yakın çevremizden başlayarak iman üzere ölmek için ne yapabiliriz sualine verilecek cevabin mucibince yeni bir plan ve program çıkarıp ciddiyetle takip etmemiz gerekmez mi?
Meslek sahibi olmak ve maişet temini gibi mevzularda gösterdiğimiz çaba ve sarf ettiğimiz emeğin birazını bu noktaya yönlendirmek güzel neticeler için güzel bir dua olur inşallah.