Sorularıyla Risale-i Nur’un bazı eserlerinin yazılmasına vesile olmuştu

Re’fet Barutçu ağabeyi vefatının 43. yıldönümünde rahmetle anıyoruz

Risale Haber-Haber Merkezi

İlmi sualleriyle, Lem’alar kitabının ekser kısımlarının yazılmasına vesile olan Risale-i Nur’un asker talebelerinden Re’fet Barutçu ağabeyimizi vefatının 43. yıldönümünde rahmet dualarımızla anıyoruz. Re’fet ağabey, 2 Şu­bat 1975 tarihinde Ankara’da ve­fat etmişti.

Verilen bilgiler, Re’fet Barutçu ağabeyin anlattıkları kaynak alınarak Ömer Özcan tarafından derlenmiş olup, Ağabeyler Anlatıyor-1 kitabında diğer çok kıymetli hatıralarıyla birlikte yayınlanmıştır...

NOT: Halen hayatta olan Erzincanlı Re’fet Kavukçu ile Re’fet Barutçu ağabeyler birbiriyle karıştırılmamalıdır.

YEMEN SAVAŞINA GÖNÜLLÜ OLARAK KATILIR, İNGİLİZLERE ESİR DÜŞER

1886 yılında İs­tan­bul Bey­koz’da dün­ya­ya teş­rif eden emekli Yüzbaşı Re’­fet Barutçu Ağa­bey, 1906 se­ne­sin­de İstan­bul Har­bi­ye Okulu’nu bi­ti­rip İş­kod­ra’ya (Ar­na­vut­luk) teğ­men ola­rak ta­yin edi­lir. Re’­fet Bey, dilek­çe ve­re­rek gö­nül­lü ola­rak meş­hur Ye­men sa­vaş­la­rı­na ka­tı­lır ve sa­vaş­ta İn­gi­liz­le­re esir düşer.

Esa­ret­ten dön­dük­ten son­ra İs­tan­bul Mer­kez Ko­mu­tan­lı­ğı em­ri­ne yüz­ba­şı rüt­be­si i­le ata­nan Re’fet Bey, Cum­hu­ri­yet ilân edil­dik­ten son­ra da, za­ma­nın hükümeti ta­ra­fın­dan yüz­başı i­ken 34 ya­şın­da emek­li edi­lir. Emek­li­li­ğin­den son­ra Çan­kı­rı İn­hi­sar Mü­dür­lü­ğü’ne ta­yin edi­len Re’­fet Barutçu, An­ka­ra’nın baş­kent ya­pıl­ma­sın­dan son­ra mi­mar olan da­yı­sıy­la Türk Ocakla­ bi­na­sı­nın inş­aatın­da ça­lı­şır.

RE­FET BEY, AR­TIK BİR Cİ­HET­TE IS­PARTA­LI OL­MUŞ­TUR

Re’­fet Bey, 1932 se­ne­sin­de ka­lem rei­si olan eniş­te­siy­le beraber Is­par­ta’ya ge­lir. Is­par­ta eşrafından Ha­cı İbrahim Efen­di’nin kı­zı Kad­ri­ye Ha­nım’la ev­le­nir. Re’­fet Barutçu, ar­tık bir ci­het­te Is­parta­lı ol­muş­tur.

Ev­len­di­ği se­ne, Be­di­üz­za­man Said Nursi’nin Bar­la’da ol­du­ğu­nu du­yar. Aslında Re­fet Bey, Be­di­üz­za­man’ı İs­tan­bul Har­bi­ye’de ta­le­bey­ken ilk defa “Es­ki Said” ola­rak Beyazıt Ca­mii’nde gör­müş ve hay­ran kal­mış­tır. Fa­kat ya­nı­na yak­la­şıp ko­nu­şa­ma­mış­tır. Onu bir tür­lü unu­ta­maz. İş­te şim­di Bediüzzaman’ın Bar­la’da ol­du­ğu­nu du­yun­ca he­ye­can­la zi­ya­re­ti­ne git­me­ye ka­rar ve­rir.

AR­TIK HER GÜN “HÜS­REV, RE’­FET, RÜŞ­TÜ” ÜÇ­LÜ­SÜ HZ. ÜSTAD’IN YANINDADIR

Be­di­üz­za­man’ın sı­kı ta­kip al­tın­da ol­du­ğu­nu, gö­rüş­me­nin riskli ol­du­ğu­nu söy­ler­ler­se de o, Ka­yın­pe­de­ri İbrahim Efen­di ve üvey oğ­lu Bed­ret­tin ile be­ra­ber Üs­tad’ı zi­ya­ret eder. Bu ziya­ret­ler de­vam eder­ken Üs­tad Haz­ret­le­ri 1934 se­ne­sin­de Bar­la’dan Is­par­ta’ya Şük­rü (İçhan) Efendi’nin şe­hir dı­şın­da­ki bağ evi­ne ta­şı­nır. Ar­tık her gün “Hüs­rev, Re­fet, Rüş­tü” üç­lü­sü ola­rak “tes­vid ve teb­yiz” için bu köş­ke Üs­tad’la­rı­nın ya­nı­na gel­me­ye baş­lar­lar. O se­ne­ler­de Re­’fet Ağa­bey, “Yir­mi Al­tın­cı Lem’a/İh­ti­yar­lar Ri­sa­le­si” gi­bi ba­zı ri­sa­le­le­rin ilk mü­sev­vi­di ol­ma şe­refiy­le şe­ref­len­miş­tir. 19. Lem’a’dan, 26. Lem’a’nın sonuna kadar olan kısımlar bu evde telif edilmiştir. Re’fet ağabeyin hatıraları okunurken bu bilgiler hatırlanmalıdır.

Refet Ağabeyin bir hu­su­si­ye­ti de il­mî su­al­le­riy­le çok me­se­le­le­rin Bediüzzaman tarafından izah ve tash­ih edilmesine ve­si­le ol­ma­sı­dır. “Dün­ya öküz­le ba­lık üzerinde mi­dir…” gi­bi su­al­le­rin sa­hi­bi­dir.

(Re’fet Barutçu Ağabey, Hz. Üstad’ın bu şekilde salâvat getirdiğini söylerdi. Biz de hatıra defterimize kendi el yazısıyla Üstad’ın salâvatını yazmasını ve imzalamasını arzu ettik. Yazdı ve imzaladı... Tarih: 1 Haziran 1970. (Bu salâvatın hikmeti 24. Sözün 5. dal’ının 2. meyvesinde geçmektedir.)

ÜSTAD’IN ÜÇ HAPİS HAYATININ TAMAMINDA SADECE HÜSREV VE RE’FET AĞABEYLER BULUNMUŞTUR

Bediüzzaman’ın, Yeni Said döneminde üç hapis hayatı vardır. Re­fet Ba­rut­çu Ağa­bey 1935 Es­ki­şe­hir, 1943 De­niz­li, 1948 Afyon mahkemelerinde ve ha­pishane­le­rinde bu­lun­mak şe­re­fi­ne de nail olur; çok sev­gi­li Üs­tad’ının bu üç büyük mah­ke­me­sin­de de ka­de­rin cil­ve­si olarak bu­lu­nur, hapishanelerde de Üstad’ını yal­nız bı­rak­maz…

Bediüzzaman’ın bu üç büyük mahkemesi ve üç hapishane hayatının üçünde de sadece iki ağabeyimiz bulunmuştur. Bunlar, Refet Barutçu ve Hüsrev Altınbaşak’tır. Lâhikalarda “Hüsrev, Re’fet, Rüşdü” şeklinde üçlü imza ile çok sayıda mektup bulunmaktadır.

SON SE­NE­LE­Rİ­Nİ AN­KA­RA CE­BE­Cİ SEM­TİN­DE­ DAMADININ EVİN­DE GE­ÇİR­MİŞ­TİR

Üs­tad’ının ve­fa­tın­dan son­ra 1960’lı yıl­lar­da İs­tan­bul Be­şik­taş Viş­ne­za­de Ca­mii’nde fah­rî imam­lık ya­pan Re’­fet Bey, öm­rü­nün son se­ne­le­ri­ni An­ka­ra Ce­be­ci sem­tin­de­ bulunan damadının evin­de ge­çir­miş­tir.

2 Şu­bat 1975 tarihinde, Ankara’da ve­fat eden Re­fet Ağa­bey, An­ka­ra Kar­şı­ya­ka kab­ris­tanın­da med­fun­dur.

(Vefatına kadar hemen her hafta sonu kaldığımız dersaneye getirdiğimiz Re’fet ağabeyin hatıralarını dinlemek ve kaydetmek bize nasip olmuştu. Ömer Özcan)

(Solda) Refet Barutçu, Ömer Özcan ile beraber dersanenin balkonunda. 21 Mayıs 1972 Emek Mahallesi/Ankara-(Sağda) Re’fet Barutçu ağabeyin Ankara Karşıyaka Kabristanında bulunan mezarı.

İlk yorum yazan siz olun
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.

Nur Talebeleri Haberleri