Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Kişiye, yalan olarak, her duyduğunu anlatması yeter!" (Müslim, Mukaddime 5)
Bu hadis, herhangi bir araştırma yapmadan, her söyleneni aktarmanın yalan söylemek anlamına geldiğini çok kesin bir şekilde ortaya koymaktadır. Yalan söylememenin yolu duyulanları iyice tahkik etmekten geçer.
Dinlediği şeyin yalan veya gerçek olması ihtimalinden dolayı, insan her duyduğu şeyi konuştuğu taktirde, mutlaka bazı yalanları da konuşmuş olur. Yalan, bir şeyi olduğundan başka şekilde anlatmaktır. Kişi kasten böyle yaparsa günah işlemiş olur.
"Bilmediğin şeyin ardına düşme, çünkü göz, kulak ve kalp hepsi sorumludur, mutlaka sorguya çekilecektir." (İsra, 17/36)
"İnsan hiçbir söz söylemez ki, yanında onu gözetleyen ve dediklerini kayda geçen bir melek hazır bulunmasın." (Kaf, 50/18)
Bir Müslümanın, söylediği ve yaptığı her şeyde Allah’tan korkması, nefsini murakabe etmesi ve söylediği her kelimeden hesaba çekileceğini hatırlaması gerekir. Allah Teâlâ şöyle buyurdu:
“Şunu iyi bilin ki üzerinizde bekçiler var.” (İnfitar, 82/10)
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem de şöyle buyurdu:
“Kim bana iki sakalı ve iki bacağı arasındaki şey hususunda garanti verirse, ben de cennet hakkında ona garanti veririm.”
Müslüman, kardeşi hakkında hüsnü zan beslemelidir. Aktardığı haber hususunda maksadının sağlıklı olması ve nefsani amaçlar güderek söz gezdirmemesi gerekir. Allah Teâlâ şöyle buyurdu:
“Bilin ki, Allah, gönlünüzdekileri bilir. Bu sebeple Allah’tan sakının.” (Bakara, 2/235)
Sorularla İslamiyet