Kırıkkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Levent Eraslan, sosyal medya konusunda gençlere çok ciddi anlamda eğitim verilmesi ve olası tehlikelerin belirtilmesi gerektiğine işaret ederek "Yasağın çekiciliği yerine 'bilinçli kontrol' uygulaması daha sonuç alıcıdır" dedi.
Sosyal medya sosyolojisi üzerine yazılan ilk kitabın sahibi ve Türkiye'deki en geniş katılımlı "Sosyal Medya ve Gençlik" araştırmasının koordinatörü Eraslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2015 itibariyle dünya üzerinde 2,9 milyar insanın internet kullanıldığını ve bu kullanıcıların 1,95 milyarının sosyal medya ağlarında hesabı bulunduğunu belirtti.
Dünyada her üç kişiden birinin sosyal ağ hesabı bulunduğunu ifade eden Eraslan, "Yalnızca 2014'te 175 milyon insanın daha sosyal ağlarda hesap oluşturduğu gerçeği, internetin ve dolayısıyla internet zemininde var olan sosyal medyanın ne kadar geliştiğine ve gelişeceğine dönük önemli göstergeleri bizlere sunmaktadır" diye konuştu.
Gençlerin orta yaş ve üstü gruplara oranla sosyal medyayı daha sık kullandığını dile getiren Eraslan, sosyal medyanın farklı bir dil olduğunu ve etkili kullanıldığında olumlu, etkisiz kullanıldığında da olumsuz sonuçlar verebileceğini söyledi.
- "Türkiye'de sosyal medyayı etkin kullanan büyük genç kitle var"
Sosyal medyanın, dileyen herkesin her şeyi rahatlıkla söylediği sınırsız ve ücra bir alan olmadığını, kuralları bulunduğunu aktaran Eraslan, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Ancak sosyal medya kültürünün gelişim göstermediği ve bireylerde otokontrol yapısının gelişmediği ülkelerde sosyal medya, bireylerin akıllarına ilk geleni hiçbir şekilde mantık ve ahlak süzgecinden geçirmeden ifade ettikleri ve doğrudan bireyleri hedef gösterdiği tehlikeli bir araç konumunda kullanılmaktadır."
Türkiye'de sosyal medyayı çok etkin bir şekilde, yaşamın her anında kullanan büyük genç bir kitle bulunduğuna dikkati çeken Eraslan, bireylerin etraflarında olup bitenlerden haberdar olma ve gündemi takip etme isteğini sosyal medya aracılığıyla yerine getirdiğini bildirdi.
Gençlerin sosyal medya kullanım sıklıkları, süreleri ve zamanlarının sosyal medya ile yakın bir ilişki içinde olduğunu gösterdiğini belirten Eraslan, sosyal medyayı fazla kullananların negatif duygu hissetmeye daha çok eğilimli olduğunu anlattı.
- "Yeni iletişim dilini herkesin tanıması gerek"
Eraslan, bu yeni iletişim dilini, karar vericiler dahil herkesin nitelikli bir biçimde tanıması ve kullanması gerektiğini vurgulayarak "Çünkü sosyal medya ve uygulamaları ona nereden ne amaçla bakıyorsanız size o şekilde yanıt vermektedir" dedi.
Bu bağlamda bilinçsiz bir kullanıcıyı bekleyen problem alanları bulunduğuna işaret eden Eraslan, şunları kaydetti:
"Sosyal medya konusunda gençlere çok ciddi anlamda eğitim verilmesi, olası tehlikelerin belirtilmesi gerekmektedir. Yasağın çekiciliği yerine 'bilinçli kontrol' uygulaması daha sonuç alıcıdır. Bu kontrol aileyle birlikte Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, servis sağlayıcı, okul ve öğrenci işbirliğinde yapılabilir. Kimlik doğrulamasıyla bazı sitelere ya da uygulamalara giriş sağlanabilir. Hatta aile onayıyla bu girişler, SMS yoluyla kontrol edilebilir."
AA