Sosyal medyanın son zamanlarda başka kişi ve kurumları karalamak amacıyla da kullanıldığı sıklıkla görülüyor.
Bu kişilerin en yaygın kullandığı argümanlar arasında suçladıkları kişi ve kurumları “Vatan haini” ya da “terörist” ilan etmek de var.
Bu tür suçlamalar arttıkça ithamda bulunan kişilere yönelik davalarda da bir artış var.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2019/5267 sayılı kararı bu konuda örnek teşkil ederken, karar metnine göre olayın gelişimi şöyle anlatıldı.
"Elimde belgeler var" dedi ama ispatlayamayınca cezayı yedi
Diyarbakır’da büyük bir GSM şirketine bağlı olan bayiliği iptal edilen kişi, Twitter hesabı üzerinden çeşitli resmi kurumlarına ve medya kuruluşlarına ile basın mensuplarına “……….'nin Devlet'e ve Millet'e verdiği zararlarla ilgili belge ve çalışmalarım var. Sesimi duyurmak için yardımınızı rica ediyorum” şeklinde mesaj yazdı.
Bunun üzerine GSM şirketi söz konusu kişiden 100 bin lira manevi, bin lirada maddi tazminat talebiyle davacı oldu.
Diyarbakır 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen davada 23 Mart 2016 günü verilen kararda “……..'nin Devlet ve Millet'e verdiği zararın” nelerden ibaret olduğunu açıklayıp, delillerini gösteremediği, davalının mesaj yoluyla davacının faaliyetlerini, incitici beyanlarla kötülediği, gerekçesiyle 20 bin lira manevi tazminat ödemesine hükmedildi.
Karar üzerine davacı taraf tazminat miktarının düşük olduğunu iddia ederek, davalı taraf ise kararın tümden iptali amacıyla Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulundu.
Ancak Yargıtay 11.Hukuk Dairesi, 2019/5267 sayılı kararı ile tarafların temyiz kararlarını reddederek mahkemenin kararını onayladı.
"Sosyal medyadaki hakaretlerin yanlarına kalacağını düşünüyorlar"
Yargıtay’ın kararını değerlendiren “Sınırsız Yeni Dünyanın Sınırları Sosyal Medyada Hukuk” kitabının yazarı Avukat Rıdvan Yıldız, şöyle konuştu:
Sosyal medyanın insanların kolayca yaftalandığı ve karalandığı bir yer olduğunu görmekteyiz. Çoğu insan sanal olarak algıladığı sosyal medyanın hukuki sonuçlarının olacağını düşünmüyor. Burada karalama, yalan ve iftiraların yanına kalacaklarını düşünüyorlar.
“Ben yazmadım demek cezadan kurtarmayabilir”
Yıldız sözlerinin devamında önemli bir uyarıda bulundu:
Ancak itibarları zarar gören kişi ve kurumların dava açma ve suç duyurusunda bulunmaları muhtemeldir. Gerçekdışı her türlü yayına karşı bunun muhatapları dava açabilirler. Ayrıca sosyal medya paylaşımlarının kendisine ait olmadığı savunması durumunda da kurtulunulduğu gibi yanlış bir bilgi dolaşıyor. Gelişen teknoloji ile sosyal medya hesap sahiplerinin tespit edildiğini görüyoruz. Yani ben yazmadım savunması da tazminat ve cezalardan kurtarmayabilir. Sosyal medya hesaplaşma, hak arama yeri değildir. Bu nedenle eleştiri sınırını aşmayan ve gerçekliği bilinen paylaşımlarda bulunulmalı. Bunun dışında başkaları tarafından sunulan ve gerçek dışı olan paylaşımları da yayınlamamak gerekmektedir.
Independent Türkçe