Sosyolojik savaşta akla ilk Said Nursi gelir

Çağlayan: "Bediüzzaman zihni bütünleşme probleminin İslam kardeşliğinin merkezileşmesi ile çözümleneceğini ifade eder."

Risale Haber-Haber Merkezi

Emekli Askeri Hâkim Yusuf Çağlayan, Bediüzzaman'ın "Zihni bütünleşme probleminin İslam kardeşliğinin merkezileşmesi ile çözümleneceğini" ifade ettiğini söyledi.

Zaman gazetesindeki yorum yazısında Türkiye'de etnik merkezli bir savaşın sürdürüldüğünü ifade eden Çağlayan, "Yaşanan çatışma ve parçalanma sürecinin Türk ve Kürt kesimdeki ulusalcı zihniyete dayalı olarak ilerlediği ve etnik yabancılaşmanın daha da şiddetlendiği ortadadır" dedi.

Karşı sosyolojik savaş denince ilk akla gelecek düşünürün Bediüzzaman olduğunu vurgulayan Çağlayan, Bediüzzaman'ın zihni bütünleşme probleminin İslam kardeşliğinin merkezileşmesi ile çözümleneceğini ifade ettiğini belirtti.

Çağlayan, yazısını şöyle sürdürdü:

"Karşı sosyolojik savaş denince ilk akla gelecek düşünür olan Bediüzzaman, sorunun kaynağını etnik kimliklerin merkezileşmesine bağlıyor. Zihni bütünleşme probleminin İslam kardeşliğinin merkezileşmesi ile çözümleneceğini ifade eden Bediüzzaman, katılım, özgürlük ve güvenlik sorunlarının dindar-demokrat öznelerin muhatap olduğu siyasal bir zeminde devreye girebileceğini, ortak devlet, ortak vatan ve ortak geleceğin bu şekilde ihya edileceğini her fırsatta beyan etmiş ve bu doğrultuda mücadele vermiştir. Karşı sosyolojik savaşta, ülkemiz, ulusalcı ideolojilerden beslenen süreçten ve bu süreci temsil eden PKK ve Ergenekon ara kesitinden çıkarılmalıdır.

Sosyolojik süreç, dindar-demokrat ve İslam kardeşliğini temsil eden Türk ve Kürtlerin aktör olduğu bir zemine oturtulmalıdır. Etnik dayanışmanın yerine İslam kardeşliği dayanışması ikame edilmelidir. Ülkemizdeki farklılıkların bütünleyici ilkesi İslam'dır. "İslâm, uhuvvet-i İslâmiyeye münafi olan kavmiyet davasını men eder." (Bediüzzaman) Yani, bu iki kesim açısından etnosentrizm, İslam kardeşliğine zıt olan bir davadır. İslam kardeşliği, bu zamanın en birinci farz vazifesidir. Türk, Kürt her Müslüman, bu vazife ile mükelleftir. İslam'ın mukadderatı, İslam âleminin merkez ülkesinin iki ana unsuru olan Türklerin ve Kürtlerin İslam kardeşliği ile etnosentrizm arasında yapacağı seçime endeksli bulunmaktadır. Ergenekon, PKK ve bunların uzantıları, etnosentrizmi seçmişler, sosyolojik savaşta karşı saflara iltihak etmişlerdir. Şimdi sıra dindar-demokrat Türk ve Kürt kesimlerin seçimindedir. Etnosentrizm mi, İslam kardeşliği mi? 2011 seçimleri, karşı sosyolojik savaş gücünün bir göstergesi olacaktır.

Bediüzzaman Haberleri