Anaysa Mahkemesi'nin değişiklik paketinin bazı maddelerindeki birtakım ifadeleri iptal etmesi sonrası Sivil Toplum Kuruluşları'dan tepkiler gelmeye devam ediyor. Mazlum-Der İstanbul Şubesi'nde bir araya gelen Mazlum-Der, Akabe Vakfı, Araştırma Kültür Vakfı, Aksa Dayanışma Vakfı, Fatih Akıncılar Derneği, Hikmet Vakfı, İHH İnsani Yardım Vakfı, İnsan ve Medeniyet Hareketi , ve Özgür-Der ortak basın açıklaması yaptı.
STK'lar adına basın açıklamasını okuyan Mazlum-Der İstanbul Şube Başkanı Avukat Cihad Gökdemir, halkın oyuna sunulan bir teklifin kısmen de olsa mahkemece iptalinin yargı despotizmi olduğunu savundu. Anayasa Mahkemesi'nin vesayet mantığıyla Türkiye'yi yeni bir kaos atmosferine doğru sürüklediğini aktaran Gökdemir, "Yaşanan bunca acı tecrübeye rağmen bürokratik oligarşi, halkın tercihlerini ve taleplerini dikkate almayan ceberrut mantığını aynen sürdürmektedir." dedi.
Toplumda Anayasa Mahkemesi ile ilgili beklenen ve yaşanan tedirginiğin de normal olduğunu aktaran Gökdemir, "Zira verdiği kararlarda Anayasa Mahkemesi'nin hukuku, toplumsal ihtiyaçları, halkın taleplerini esas almak yerine, statükoyu ne pahasına olursa olsun koruma kaygısıyla hareket ettiğine dair hemen her kesimde yaygın bir kanaat bulunmaktadır. Anayasa Mahkemesi'nin 367 hukuksuzluğundan, iki yıl önce Meclisi fiilen bitiren başörtüsü ile ilgili iptal kararına, ülkeyi siyasi parti mezarlığına dönüştürme tutumuna kadar verdiği sayısız karar bu algıyı netleştirip pekiştirmiştir. Anayasa Mahkemesi'nin gündeme alıp değerlendirdiği anayasa değişiklikleri düzenlemesine ilişkin tavrı beklendiği üzere yargı vesayetini tescilleyecek bir tarzda seyretmiştir." diye konuştu.
Değişiklik paketinin asıl odak noktasını oluşturan iki maddesinin kısmen iptali veya değiştirilmesi yönünde verilen bu kararın halkın yok sayılması anlamına geldiğini belirten Gökdemir şöyle konuştu: "Referanduma giden bir teklifin Anayasa'nın 'değiştirilmesi teklif dahi edilemez' maddelerine dayandırılarak iptal edilmesi, halkın egemenliği sloganının nasıl da içi boş bir söz olmaktan öteye gitmediğinin ikrarı anlamına gelmiştir. Aynı zamanda bu karar hukuk tabutuna son çivilerin bizzat Anayasa Mahkemesi'nin eliyle çakılması anlamına gelmiştir." diye konuştu.
Gökdemir, alınan kararlara rağmen Meclis'in dik bir duruş sergilemesi gerektiğinin altını çizdi
Cihan