Suç önlemede yeni bir çalışma daha yürütülüyor. Çalışma kapsamında suçların önüne geçmek amacıyla ahlak eğitimi verilecek. 'Sosyal Ahlak Merkezli Değerler Eğitimi Projesi' kapsamında suçlara karşı toplumsal duyarlılığın geliştirilmesi hedefleniyor.
Konuya ilişkin Çağın Polisi Dergisi'nde 'Bir Suç Önleme Projesi Olarak Ahlak Eğitimi' başlıklı bir yazı kaleme alan İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden polis memuru Mahmut Çalışkan, projeyi anlattı. Ekonominin ve teknolojinin dünyada olup biten her şeyi belirlediği bir çağda, niteliksel, ahlaki değerlerin insanlar arasında önemli etkisi olduğunu ifade etti.
Ahlakın, ortak çabaların bir sonucu olduğuna dikkat çeken Çalışkan, bu noktada toplumsal hayatın bir parçası olan sosyal kötülüklerin varlığı ve bu kötülüklerle birlikte mücadele etmenin gerekliliğinin, süreç ve proje odaklı bir ahlak eğitimi yaklaşımının önemini ortaya koyduğunu kaydetti.
imkânı sunduğunu anlatan Çalışkan, "Bu paralelde, bahse konu sunduğumuz bu proje odaklı yaklaşım, sosyal kötülüklerle mücadele ve suça karşı toplumsal duyarlılığın geliştirilmesine yönelik proaktif bir girişim olarak değerlendirebileceğimiz bir suç önleme adımı olarak ele alınmalıdır." ifadelerini kullandı.
Özgür insanların kötü davranışları ve kötü karakter özelliklerini içeren ahlaki kötülüklerin, 'suç teorileri' açısından da ele alınabileceğini belirten Çalışkan, "O halde adam öldürmek, yalan söylemek, hırsızlık yapmak, gasp ve terör eyleminde bulunmak gibi konusu suç teşkil eden eylemler ve namussuzluk, açgözlülük, korkaklık, acımasızlık, nefret, kıskançlık, bencillik, aldatma, sertlik gibi olumsuz ve zaaf arz eden karakter özellikleri yerine alçak gönüllülük, cesaret, merhamet, yardımlaşma, erdem, sadakat, sevgi, hoşgörü, adaletli ve iffetli olma gibi güzel huy, karakter, davranış ve alışkanlıklar, ahlak eğitimi merkezli ve süreç odaklı bir yaklaşımla insana kazandırılamaz mı?" diye sordu.
"AHLAK, TOPLUMU AYAKTA TUTAN EN ÖNEMLİ ÇİMENTO"
Ahlakın, birey ve toplumun bir ürünü olduğunu, bir toplumu ayakta tutan en önemli çimento olduğunu dile getiren Çalışkan, günümüzde önemli bir kavram olarak sürekli gündemde tutulan ahlakın, bir eğitim ve güvenlik konusu olarak da tartışıldığını hatırlattı.
"Ahlak ile suç arasında yani toplumsal ve bireysel ahlak ile suç istatistiği, suç psikolojisi, suç sosyolojisi ve ceza yasası arasında doğrudan ya da dolaylı bir ilişki vardır." diyen Çalışkan, ahlak eğitiminin, nihai anlamda bir suç önleme projesi olarak benimsenmesi, suç ve şiddetin daha geniş bir perspektiften değerlendirmesini sağlayacağını vurguladı.
Ahlak ile kamu güvenliği alanları arasında kavramsal yani teorik bir ilişkiden öte pratik bir ilişki bulunduğunu anlatan Çalışkan, şöyle devam etti: "Bu münasebet çok yönlüdür. Bu bağın bir ucunda da eğitim vardır. Yani süreç odaklı bir ahlak eğitimi ve bu değerler eğitimi yoluyla eğitimin davranışlarımıza yansıtılması ve nihai olarak ahlakın davranışlarımızda kendini hissettirmesi suçla proaktif ve etkin bir mücadele modelidir. Bu proje, çağdaş bir güvenlik yaklaşımı olarak değerlendirilebilir."
Ahlak eğitiminin beşiğinin aile olduğuna dikkat çeken Çalışkan, bu eksende toplumun en küçük yapısı olan aile kurumunun güçlü olması, temel ahlaki faziletlerin milli eğitim yoluyla kazandırılması, ahlaki değerlerin görsel ve yazılı basında daha fazla yer bulmasının suça karşı gösterilebilecek en büyük reaksiyonlar arasında olduğunu ifade etti.
"AHLAK EĞİTİMİ GELECEĞE YATIRIMDIR"
Aileden okula, okuldan kurumlara bütün toplumsal yapılarda milli etik değerlerin salık verilmesinin ötesine geçilmesi gerektiğini belirten Çalışkan, "Ahlaki kötülüklerimiz yeniden gözden geçirilmelidir. Bu meseleye bir suçla mücadele yaklaşımı olarak bakmamız, konuya bir genişlik ve farklı bir perspektif sağlayacaktır. Son yıllarda artan suç çeşitliliğine karşı ön alıcı bir yaklaşım olarak ve toplumsal huzur, iletişim ve barışın temini adına kötülüklerle yani suçla mücadeleyi etkinleştirmek için ahlaki (moral) kötülük problemini bir suç önleme sorunu olarak gündeme alıp tartışma konusu yapmak, başta yerel güvenlik olmak üzere genel asayişin gelecekteki temini adına proaktif bir adım olacaktır. Bu nedenle gündeme getirdiğimiz suç önleme projesi felsefi bir temeli de ihtiva etmektedir. Değerler eğitimini merkeze alan bir çerçevede yerel güvenlik, genel ahlakî toplum düzeni hedefinde ve ahlakî kötülük ve suçla mücadele noktasında proaktif yöntemi öne çıkaran anlayışla 'Sosyal Ahlak Merkezli Değerler Eğitimi Projesi'nin kapsamı, başarıya ulaşma hedefleri ve sonuçları; sosyal iletişimin işlevselleştirilmesi ve kamu güvenliği açısından büyük bir öneme haizdir. Çünkü ahlak, iletişimin ürünüdür. Ahlakın sosyal bir işlevi vardır. Bu bağlamda ahlak ile yerel güvenlik arasında kopmaz bir bağ vardır. Bu bağın kuvvetlenmesi için kapsamlı ve süreç odaklı bir sistematikle ve sosyal alanla ilişkili disiplinler arası bir yöntemle eğitim öğretim programında ahlaki değerler vurgusu daha çok yer almalıdır." diye konuştu.
Bir sosyal sorumluluk projesi olmasının yanında, ideal ve süreç odaklı bir ulusal eğitim projesi olarak takdim edebilecek bu suç önleme modelinin, son dönemde gündemde olmakla birlikte sadece çağdaş bir eğitim felsefesi problemi olarak değerlendirildiğini dile getiren Çalışkan, oysa ki ahlak eğitimi ya da karakter eğitiminin sadece bir formel eğitim meselesi olmadığına dikkat çekti. Başta yerel güvenlik olmak üzere genel asayişin fonksiyonelleşmesi ve suçların önlenmesi adına önemli bir adım olduğunu anlatan Çalışkan, şunları söyledi: "Sosyal kötülüklerle (suç) süreç odaklı proaktif mücadele ve toplumsal bilinçlenme ve suça karşı toplumsal duyarlılık, önerilen projeye pratik temel sunmaktadır. Önerilen projenin yerel ve genel asayişle ilişkilendirilerek konunun pratik düzleme taşınması gerekmektedir. Sonuç olarak, ahlak eğitimi bir gelecek yatırımdır. Geleceğimizin teminatı olan gençlerimizin akademik ve bilişsel gelişimleri etik değerlerle desteklenmelidir."
Cihan