Sivas'ın Hafik ilçesindeki Pusat-Özen Barajı'nda su seviyesinin düştüğü dönemlerde bir kısmı görünen cami minaresi, baraj yapımı nedeniyle evleri su altında kalan yöre halkının anılarını canlandırıyor. İlçe merkezine yaklaşık 25 kilometre uzaklıkta bulanan Pusat köyü, Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından 2009'da Pusat Deresi ve Madenköy Çayı üzerine sulama amaçlı kurulan Pusat-Özen Barajı nedeniyle tamamen boşaltıldı.
Köyleri barajın kurulduğu yerin yaklaşık 5 kilometre üst kısmına taşınan köylüler, aradan geçen yıllara rağmen baraj altında kalan köylerinde geçen anılarını unutamıyor. Su seviyesinin düştüğü dönemlerde baraj altında kalan caminin minaresinin bir kısmı da görünüyor. Su içinde cami minaresini ilk kez gören vatandaşlar şaşkınlık yaşarken, bu duruma alışık olan köylüler ise zaman zaman baraj kenarında toplanarak su altında kalan köyde geçen anılarını paylaşıyor.
Pusat Köyü Muhtarı Ali Danagöz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, baraj yapımının ardından yaklaşık 70 haneli köylerinin su altında kaldığını söyledi. Baraj su tutmaya başlamadan önce evlerin bir kısmının sahipleri tarafından yıkıldığını, bazı vatandaşların ise evlerini olduğu gibi bıraktığını anlatan Danagöz, evlerin yanı sıra köy camisinin ve hamamının da sular altında kaldığını aktardı.
Su seviyesinin yüksek olduğu dönemlerde cami minaresinin sadece aleminin göründüğünü, seviyenin düşmesiyle minarenin bir kısmının ortaya çıktığını dile getiren Danagöz, "Su azaldığı zaman minare hocanın ezan okuduğu yere kadar gözüküyor. Barajda su tutulduğu zaman minarenin büyük bir kısmı kayboluyor. Sudaki minareyi ilk kez görenler şaşırıyor, gelip 'Burada köy mü vardı?' diye soruyorlar." dedi.
Su seviyesinin düşmesiyle ortaya çıkan minareyi gören köylülerin zaman zaman baraj kenarına gelerek köyde geçen anılarını tazelediğini belirten Danagöz, "Su azalınca 'evlerimizi görebilir miyiz' diye umutlanan köylüler var. Baraj kapakları ağustos sonu veya eylül ayında açılıyor. Kapaklar açıldığı zaman köylü vatandaşlarımız barajın kenarına geliyor ve minareyi baz alarak 'Evim, ahırım, bağım, bahçem minarenin sağındaydı, solundaydı' gibi anılarını anlatıyor. İnsanlar yerlerini görmüş gibi anılarını tazeliyor." diye konuştu.
Evi su altında kalan köylülerden 80 yaşındaki Ali İhsan Cörüt ise zamanın büyük bölümünü baraj kenarında geçirdiğini, su seviyesi düştüğü zaman atalarından kalan evlerden baraj kenarında olanlardan bir kısmının gözüktüğünü ifade etti. Cörüt, İstanbul'da yaşayan çocuklarının köye geldiğinde ecdadından kalan yerleşim yerlerini görmek için sürekli baraj kenarına geldiğini, en büyük arzusunun ise suların çekildiği bir dönemde köyün tamamını görmek olduğunu kaydetti. Caminin yanı sıra birçok yapının su altında kaldığını dile getiren Cörüt, "Herkes buraları görmek için can atıyor. İstanbul'da yaşayan vatandaşlarımız anılarını tazelemek ve barajdaki minareyi görmek için köy pikniğini yaz döneminde burada yapıyor." ifadelerini kullandı. (aa)