Tarihin ilk darbecisi Kabil’dir. Kardeşi Habil’i zor kullanarak bertaraf ederek amacına ulaşmak istemiştir.
Yeryüzüne gelen ne kadar tağut varsa darbecidir.
İnsanların öz sesine kulak vermesine Hakk’a yönelmesine engel olmak istemişlerdir. Güce dayanarak zülüm etmiş, eğriyi doğru sayma gayretine düşmüşlerdir.
Peygamberler fıtratı anlatmış, insanlara hakiki mabudunu tanıtmış ve kula kulluk etmeden insanca yaşamayı öğretmişlerdir.
Şeytan ve yeryüzündeki CEO’ları ise, yalanı doğru göstermeyi, hayatı erdemlikten uzaklaştırıp süfliyata düşürmeye çalışmışlardır.
“Mücadele” dedikleri yaşamayı kan dökerek yaşanmaz hale getirmişlerdir.
***
Hürriyet, Allah’ın insanlara bahşettiği en güzel nimettir. İmanla parlayan kişiyi “Allah’tan başka kimseye kul etmeyen” değerdir.
İslam aleminde dinin hakikatinden kopuşla birlikte her sahada olduğu gibi içtimai alanda da kalitesizleşme dönemleri yaşamıştır. Allah’tan korkmayan insanlardan birbirinden korkar olmuş fazileti takvada aramayan toplum, nefsani heveslerin peşine takılarak adi menfaatler için kişiliğini heder etmiştir. Nitekim bu kalitesizlikten fırsat bulan şeytani ruhlar, kafasına topuz üstüne topuz indirmişlerdir.
***
Darbeci olanı kabul etmez.
Toplum gerçeğiyle kavgalıdır.
Söyleyecek sözü yoktur topluma.
Kuvvete başvurmaktan başka çaresi yoktur.
***
Son yüz elli yılda dünyaya hükmeden diktatörlere darbecilere bakın aynı fotoğrafı göreceksiniz.
Hep gidişatı durdurmaya çalışan asabi tiplerdir.
Suyu tersinden akıtmaya çalışan başaramayınca suyun tersine giden, çağı anlamak istemeyen, toplumu istediği dönemleri yaşamaya geri götüren tiplerdir.
Bu Mısır’da Mübarek dönemi heveslisi olur.
Türkiye’de Tek parti dönemi heveslisi olur.
21. Yüzyılın ilk çeyreğinin de yarılandığı gerçeğini kabul etmek istemez. Elinden gelse silahına tankına sarılarak takvimleri değiştirmek ister.
Zamanı geri alma hayaliyle avunur-durur darbeci zihniyet.
Oysa yaşadık ve gördük ki; darbeler toplumsal akışı tersine çeviremiyor.
Balans ayarları bin yıllık avuntuları suratlarına çarpmakta engellemeleri toplumu daha bilinçli yola devam etmelerini sağlıyor.
Yani…
Ülkemizde yaşanan darbeler nasıl ki “dindar-demokrat Türkiye” arzusunu yok etmediyse, aksine her budama ağacı daha gür yaptıysa…
Mısır’da başlayan hürriyet istikameti darbeyle az duraklayabilir ama bu yol kapanmaz. Bu gerçeği kafası sisli “Sissi Paşa”larda bilsin ona cüret veren karanlık efendiler de bilsin.