Risale Haber-Haber Merkezi
Vefat yıldönümünde rahmetle yad ettiğimiz Mustafa Sungur ağabey, 15 Aralık 1949'da dönemin başbakanı Şemseddin Günaltay'a Risale-i Nur ve Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri ile ilgili mektup yazdığı ortaya çıktı.
Prof. Dr. Ahmet Akgündüz'ün yayınladığı mektupta Sungur ağabey, "Köy Enstitüsü"nden mezun olan bir gencin "şekvaları ve arzuları"nı anlatacağına dikkat çekiyor.
Mezun olduktan sonra eline Bediüzzaman Said Nursi'nin Ayetül Kübra risalesinin eline geçtiğini belirten Sungur ağabey, "O zaman kadar dinin kudsiyettine aid hiç bir malumatım yoktu. Hatta enstitüde türlü türlü vesilelerle İslamiyetin ve Kur'an'ın aleyhinde propagandalarla kalbimizdeki maneviyat inançlarını silmeye uğraşıyorlardı" ifadelerine yer verirken, "Kur'an artık ihtiyaç kalmadığının" telkin edildiğine dikkat çekyiyor.
Bu eğitim neticesinde kendisinin de "İslamiyet aleyhinde zehir saçan" bir genç olduğunu hatırlatan Sungur ağabey, Ayetül Kübra'nın Allah'ın varlığını ispat ettiğini ve içinde gelen sonsuz takdir ve hayranlıkla eseri alkışlayarak Bediüzzaman'ın başka eserlerini aramaya başladığını açıklayarak bu eserlerin gençlere ve millete faydasını anlatıyor.