Suriye, Hutbe-i Şamiye gezi notları-FOTO

Risale-i Nur Enstitüsü’nün Şam’da gerçekleştirdiği Hutbe-i Şamiye programına Ankara’dan katılan A.Kadir Sivri’nin gezi notları ve fotoğrafları…

Gezi Notları ve Fotoğraflar: A.Kadir Sivri - RisaleHaber

Hutbe-i Şamiye’nin 100. Yılı münasebetiyle Risale-i Nur Enstitüsü tarafından Şam’da yapılacak olan programa katılmak üzere Ankara Sincan ve Keçiören’den gelen iki minibüsle yola çıktık. 17 Mart Perşembe günü başlayan yolculuğumuzun ilk durağı Adana oldu. Adana’ya akşam ulaşmayı planlıyorduk ama gece yarısı vardık. Adanalı dostlar sağ olsunlar gece yarısı da olsa bize akşam yemeği ziyafetinde bulundular. Gece Baraj’a yakın hastaneler semti olarak bilinen 5 katlı hizmet külliyesinde kaldık.

(Suriye gezisinden fotoğraflar için TIKLAYINIZ)

Sabah namazından sonra Gaziantep’e hareket ettik. Sabah saat 10.30 sularında Gaziantep’e vardık. Şam’a gitmek üzere Türkiye’nin değişik yerlerinden gelenler bir araya geldik. On otobüs olarak Kilis’te Şeyh Muhammed Bedevi camiinde Cuma namazını kılıp Öncüpınar sınır kapısına vardık. Kalabalık bir yolcu çıkışı vardı. Özellikle İran’dan inanç turizmi bağlamında gelenler dikkat çekiciydi. Gümrük kapısından girer girmez ham oradaki camide hem kurdukları çadırlarda İranlıların dinlendiklerini gördük.

İranlıların Şam mezarlığında Hz. Ali (r.a ) torunlarının mezarları başında ağlayarak dua etmeleri de dikkat çeken bir husus olduğunu gördük.

Gümrük kapısından içeri girişte ilk uğrak yerimiz Halep oldu.

Halep üç buçuk milyon nüfusu ile Suriye’nin kinci büyük şehri. İlk olarak Halep kalesi ve Halep çarşısını gezdik. Sonra Zekeriya (as) Peygamberin makamının olduğu yerdeki camiyi gezdik.

Peygamberimiz’(asm) ın ayak izlerinin bulunduğu camii ve külliyeyi ziyaret ettik. Ayak izlerinin altından şehrin su şebekesi geçirildiğini öğrendik ve gördük.

Zekeriya (as) Peygamberin makamının olduğu camiinde hem akşam hem yatsı namazını kıldık.

Halep kalesinden şehri seyrettik.

18 Mart Cuma günü akşamı Halep’te Otelde kaldık.

19 Mart sabahı Halep’te bir şehir turu yaptıktan sonra Hama’ya hareket ettik. Hama’nın meşhur su değirmenlerini gezdik. Su değirmenleri görev yapmamakla beraber gezip görenlere teşhir için bakımının yapıldığını öğrendik.

Asi nehri üzerine baraj yapılmasından sonra su değirmenlerine su verilemez olmuş.

Hama’da Hz. Halit bin Velid’in türbesini de ziyaret ettik. Sonra da Hama’dan Humus şehrine hareket ettik.

Humus tan Malula’ya hareket ettik. Malula’da Meryem Ana Kilisesini ziyaret ettik. Burada yaşayanların çoğunluğu Musevi inancına mensup insanlar olduğunu öğrendik. Bunların Müslüman olmaları için toplu dua ettik.

Öğle sonrası Malula’dan Şam’a hareket ettik. Saat 16.00 sularında Şam’a vasıl olduk.

Şam’da ilk ziyaretimiz Bilal-i Habeşi (ra)’nin türbesini, Hz. Cafer (ra)’in hanımı, Ümmü Gülsüm (ra)’ün kabrini, Hz. Ali (ra)’nin kızı Hz. Sakine (ra)’nin ve yine kızı Seyyide Zeynep (ra)’in kabrini ziyaret ettik.

Buraya İranlıların özellikle önem verdiği yoğun gözyaşları içinde dua ettiklerini müşahede ettik.

Yine Şam’da Mimar Sinan’ın kalfalık döneminde yaptığı camii ziyaret ettik. Sonra bu camii avlusunda Sultan Abdulhamit Han ve aile efradının medfun olduğu mezarlığı ziyaret ettik. Mezarlık görevlisi özellikle her mezara ayrı ayrı Fatiha okunmasını sağladı.

Oradan da Mevlana Halid-i Bağdadi’nin kabrini ziyarete geçtik.

Buradan sonra Şam şehir merkezine indik. Vakit akşam olmuştu. Önceden rezervasyon yapılmış olan Medine Otelinde kaldık.

19 Mart sabah erken Busra’ya hareket ettik. Busra gezilip görülmeye değer önemli tarihi zenginliklere sahip bir yer.

Busra’da Rahip Bahira Manastırını ziyaret ettik. Buranın en önemli özelliği, Peygamberimizin 12 yaşında iken amcası Ebu Talip’le ticaret kervanıyla Şam’a giderken uğraması sırasında yaşananlar...

Rahip Bahire, Ebu Talip’e diyor ki, “Yahudiler bu çocuğa zarar verebilirler. Şam’a gitmeden mallarını Busra’da çarşıda satıp dönmelerini sağlamış. Bu yönü ile ilginç bir anekdot.

İpekyolu Demiryolu da Busra’dan geçtiğini öğrendik.

Peygamberimizin Devesinin ayak izinin olduğu mağaraya girdik. Özellikle açık belirgin bir şekilde “Gül kokusu”nun hissedildiği bir yer.

Tekrar Şam’a döndük. Hutbe-i Şami’ye ile ilgili programın yapılacağı ve 100 yıl önce Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin Hutbe olkuduğu Emeyiye Camiine vardık.

Emeviye Camiinde ezanlar 6 müezzin tarafından koro halinde okunması bize oldukça enteresan geldi. Ayrıca yoğun bir mânevi atmosfer meydana getiriyor.

Emevi Camiin avlusunda rehberimiz tarafından verilen bazı bilgiler şöyle;

Camiin dış cephe süsleme figürleri cennet bahçesini andırıyor.

Caminin dışında kıblenin tersi istikametinde Ömer Bin Abdülazz’in evi var. Yine aynı alanda Selahaddin Eyyübi türbesi var. Yanlarında Türk hava şehitlerinin kabirleri var.

Buraları ziyaret ettikten sonra Emevi Camiinde planlana Hutbe-i Şamiye programına katıldık.

Türkiye’nin çeşitli illerinden gelenler arasında tanışma kaynaşma için sohbetler yapıldı. Ortak hatıra resimleri çekildi. Program sonrası Şam’ın Hamidiye çarşısını gezmeye ve alışveriş yapmaya çıkıldı.

Çarşı gezileri sonrası akşam saatleri 18.00 de dönüş yolculuğuna çıktık. Yol güzergâhında Ömer Bin Abdülaziz’in kabrini gördük akşam kapalı olduğu için uzaktan Fatiha okuduk.

Gece saat 00.00’da Türkiye’ye giriş yaptık. 01.30 sularında Gaziantep’e avdet etmiş olduk.

Gaziantep’ten gruplar dağıldı. Biz Ankara ekipleri olarak Şanlıurfa’ya hareket ettik. Sabah namazında Şanlıurfa’ya vardık.

Sabah namazından sonra kısa bir istirahat sonrası Şanlıurfa şehrini gezdik. Balıklıgöl, Degâh ve Bediüzzaman’ın ilk defnedildiği makamını, Hz. İbrahim Makamını gezdik.

Yoğun koşuşturmalı heyecanlı bir seyahat oldu.

(Suriye gezisinden fotoğraflar için TIKLAYINIZ)

 

Özel Haberleri