Mustafa Arısüt'ün yazısı
Suriye, Türkiye’nin sınır hattında en fazla sınır kapısı bulunan ülke... İki ülke arasında oluşturulan sınır hattında bulunan tüm illerden (Hatay, Gaziantep, Kilis, Şanlıurfa, Mardin ve Şırnak) Suriye’ye açılan kapı var. Ancak 1980 askeri darbesi sonucu bu kapıların çoğu kapatıldı ve geçişler engellendi. Bunlardan sadece iki sınır kapısı aktif kaldı: Hatay Cilvegözü ve Kilis Öncüpınarı. 2008 yılında Şanlıurfa Akçakale sınır kapısına da, A sınıfı statüsü verilerek ticari anlamda aktif hale getirildi.
Son zamanlarda Suriye ile Türkiye arasındaki yakınlaşma sonucu vizelerin kaldırılması, en çok sınır boyunda yaşayan insanları heyecanlandırdı. Özellikle de geçtiğimiz günlerde Suriye ile Türkiye arasındaki ilişkileri geliştirmek üzere araştırma yapmak üzere Şanlıurfa’ya gelen Dışişleri heyeti, sınır boyunda yaşayanları daha da umutlandırdı.
Şimdi 12 Eylül’ün kapattığı Hatay’da Yayladağı, Gaziantep’te İslahiye, Çobanbey ve Karkamış, Kilis’te Öncüpınar, Şanlıurfa’da Ceylanpınar ve Mürşitpınar, Mardin’de Şenyurt ve Girmeli, Şırnak’ta Cizre kapıları eski hareketli günlerine dönmeyi bekliyor.
Asıl bölen mayınlar oldu
Kapanan kapıların hikayesi, 1924’te Karkamış-Nusaybin güzergâhından geçen demiryolunun sınır kabul edilerek buradan tel örgüler çekilmesiyle başladı. Sonrası aynen Sinan Çetin’in Propaganda filmindeki gibi oldu. Pasaportu olmayanlar filmdeki gibi bir çözüm üreterek tel örgüler arasından münasebetlerini sürdürür. Ta ki 1958 yılına kadar. 1958’de daha sonra binlerce insanının canına mal olacak antipersonel mayınlar bölgeye döşenir. O tarihe kadar genelde arazisi bulunmadığı için geçimini kaçakçılık yaparak sürdürenler, artık mayınlı alandan geçmeyi göze almak zorundadır. Ticaret yapmak isteyen herkesin alması gerekenden daha tehlikeli bir risktir bu. Bu nedenle hâlâ sayıları belli olmayan belki yüzlerce belki de binlerce insan kaçakçılık yaparken sınır hattına döşenen mayınlara bastığı için sakat kalır.
Pasavan kimlik kullanılıyordu
Geçici bir çözüm olarak sınırın karşı tarafında arazisi bulunanlara Pasavan adı verilen birer kimlik verilir. Ayrıca, bu kimlikle sınırın her iki tarafında kalan akrabalara bayramlarda görüş hakkı da tanınmış olur.
Bu durum 1980 yılına kadar böyle devam eder. 12 Eylül darbesi ile birlikte Türkiye’de yaşayan herkes gibi sınırın her iki tarafında yaşayan halk da cezalandırılır. Akrabalar arası bayram görüşleri bile bir daha yapılamayacak şekilde yasaklanır.
Kapının açılması için 5000 imza
1980 yılında kapanan sınır kapılarından biri de Suriye ile Türkiye arasında ticari ilişkilerin en aktif olduğu Mürşitpınar Sınır Kapısı’ydı. Kapının kapanmasından ise en çok Şanlıurfa’nın en büyük ilçelerinden Suruç etkilendi. Kapının kapanmasıyla 400 bine varan nüfusa sahip olan Suruç göçlerle hızla boşaldı, büyükşehirlere doğru aktı. Geçen aylarda Suruçlular, işsizlik ve buna bağlı olarak göçün engellenmesi amacıyla, Mürşitpınar Sınır Kapısı’nı açılması için yetkililere göndermek üzere 5000 imza topladılar.
Taraf