Mahmut Sami Şimşek'in haberi;
Sultan 2. Abdülhamid tarafından yaptırılan 1 km boyundaki Hamidiye Kapalı Çarşısı ve Hicaz Demiryolu bunların başında geliyor.
Resulu Zişan'ın "Hayır on kısma bölündü. Onda dokuzu Şam'a, onda biri arzın diğer yerlerine dağıtıldı. Şer de on kısma bölündü. Onda biri Şam'a, onda dokuzu diğer yerlere dağıtıldı " buyurduğu, Mekke ve Medine'den sonra en fazla sahâbe mezarının bulunduğu yerdir Şam. Şimdilerde siyâsî çalkantılarla gündeme oturan Sûriye'ye biz kendi açımızdan bir bakalım istedik. İşte târihî mekânlar ve mâneviyât âleminin kutuplarıyla dopdolu asırlara hükmeden Sûriye. Şam (Arapçadaki ismiyle Dımaşk) Mekke ve Medine'den sonra en fazla sahâbe mezarının bulunduğu şehir. 5.000 den fazla sahâbenin medfûn olduğu sahâbe mezarlığında Abdullah bin Câfer'den, Hz. Hüseyin'in kızları Rukiye ve Ümmü Gülsüm'e kadar birçok sahâbe ve tâbiînin mezarının yanı sıra, Efendimiz'in 3 hanımının da makâmı vardır (Hz Hafsa, Hz Ümmü Seleme ve Hz Ümmü Habîbe).
SADECE ŞAM'DA 120 TÜRK ESERİ VAR
Şimdilerde siyâsî çalkantılarla gündeme oturan Sûriye'ye biz kendi açımızdan bir bakalım istedik. İşte târihî mekânlar ve mâneviyât âleminin kutuplarıyla dopdolu asırlara hükmeden Sûriye.
* Sâdece pâyitaht Şam'da 120 civârında Türk eseri bulunmaktadır. 1863 yılında Sultan 2. Abdülhamid tarafından yaptırılan 1 km boyundaki Hamidiye Kapalı Çarşısı, bunların başında gelir.
* Peygamberimizden en çok hadis rivâyet eden (5374) güzide sahâbe, şefkatin simgesi, kediler babası Ebu Hureyre'nin makâmı da yine Şam'da, Hamidiye Çarşısı'ndadır.
*Ve İslâm dünyâsının en önemli mâbedlerinden biri, Emevîlerin simgesi Emeviye Câmii bütün görkemiyle Şam'ın âbidevî eserlerindendir. 4 hak mezhebi temsîlen 4 ayrı mihrâbı bulunan Emeviye Câmii'nde ezanlar koro hâlinde okunmaktadır.
* Hz. Hud zamânından kaldığı rivâyet edilen Emeviye Câmii, 400'lü yıllarda Roma'nın hâkimiyetine geçmiş ve kiliseye dönüştürülmüş, Hz. Ömer'in fethinden sonra tekrar câmi olmuştu. (İçeride vaftiz kuyuları hâlâ durmaktadır.) İçinde birçok makâmın bulunduğu bu câmide Hz. Hud ve Hz. Yahyâ'ya âit 2 peygamber makâmından başka Hızır makâmı da yine bu câmidedir.
* Ahir zamanda Hz. İsa'nın ineceği rivâyet edilen "Ak Minâre" yine Emeviye Câmii'ndedir. Bu inanış, hristiyanlarda dahi kabul görmüştü. Hattâ alt kısmı Emevî, üst kısmı Osmanlı olan bu minârenin dibinde 1950'lere kadar Hz. İsa için beyaz bir eşek bekletilmişti. Zîrâ Hz. İsa'nın beyaz bir eşeği vardı.
* Döneminin Yahudi kralı Herod tarafından parça parça edilerek şehid edilen Hz. Yahya'nın kabr-i şerîfleri de Emeviye Câmii içindedir. Asırlar sonra, Roma devleti hristiyanlığı kabûl edince, Hz. Yahyâ'nın başı bulunup Şam'daki büyük kilisede koruma altına alınmış, Emevîler döneminde bu kilise câmiye çevrilince (şimdiki Emeviye Câmii) bu kabir, câminin içinde kalmıştı.
HİCAZ DEMİRYOLU ABDÜLHAMİD'İN HATIRASI
* Emeviye Camii içinde bulunan önemli bir makam da Hz. Hüseyin Makâmı'dır. Kerbelâ'da şehit edilen Hz. Hüseyin'in mübârek başı o gün ki Emevî başkenti olan Şam'a getirilmiş ve bir süre Emeviye Camii içinde muhafaza edilmişti. Bir dönem Emeviye Câmii'nde kaldığı için, bulunduğu mekân bir ziyaretgâh hâline gelmiştir.
* Hz. Hüseyin'in oğlu, Zeynelâbidîn hz. nin teheccüd namazlarını kıldığı mekân da yine Emeviye Câmii'ndedir. Cömertliğiyle meşhur olan Zeynelâbidîn, fakirler için sırtında çuvallarla erzak taşırken sırtının nasır tuttuğu ancak cenâzesinin yıkanması esnâsında anlaşılmıştı.
* Büyük Selçuklular döneminde açılan ve dünyânın en büyük üniversiteleri olan Nizâmiye Medreselerinde baş rektörlük yapan İmam Gazâlî, bir dönem vazîfeden ayrılarak 11 yıl Emeviye Câmii'ne kapanmış ve "İhyâ-i Ulûmiddîn" isimli muhteşem eserini bu câmide yazmıştı.
* Bedîüzzaman Said Nursi "Hutbe-i Şâmiye" isimli meşhur hutbesini yine bu câmide îrâd etmişti.
* Kudüs'ü haçlılardan kurtaran Selahaddin-i Eyyûbî'nin, Yavuz Sultan Selim tarafından yaptırılan türbesi de, Hz. Hüseyin'in kızı Seyyide Rukiye Câmii ve 1914 te 1. Dünyâ Savaşı esnâsında uçakları düşürülen 3 hava şehidimizin bulunduğu Türk Hava Şehitliği de yine Emeviye Câmii'nin kapladığı 7.000 metrekarelik alanda yer alır.
* Yavuz Sultan Selim'in Şam'ı fethedeceğini yıllar öncesinden müjdeleyen ve kaybolup giden mezarının Yavuz Selim Han tarafından bulunacağını bildiren, Sadreddin Konevî'ye üstad olan büyük dâhî Muhyiddin-i Arabî'nin, Sultan Abdülmecid tarafından yaptırılan türbesi ve mescidi de yine bu kutlu şehirdedir.
* Emevîlerin ilk halîfesi, Peygamberimizin vahiy kâtibi ve kayınbirâderi olan Hz. Muâviye'nin kabri de yine buradadır.
* 1554 yılında Kânûnî Sultan Süleyman tarafından Mîmar Sinan'a yaptırılan ve son dönem Osmanlı hânedânından sürgünde vefât edenlerin son sığınağı olan Süleymâniye Külliyesi ve bu külliyede yer alan son pâdişah Vahdettin'in mahzun mezarı da yine Şam'da bulunuyor.
* Sultan 2. Abdülhamid'in "O benim en büyük hayâlimdi" dediği, buna mukâbil İngilizlerin de "Sen hayâl görmeye devâm et" dedikleri fakat, yüce sultanın büyük bir azimle gerçekleştirmeyi başardığı Haydarpaşa-Hicaz Demiryolu hattının bir parçası olan Hicaz Demiryolu Şam İstasyonu hâlen o günlerin hâtırâsını yâd ettirmektedir ziyâretçilerine.
* Sultan 2. Selim dönemi sadrazamlarından, Şam'da vâlilik DE yapan Yemen fâtihi Sinan Paşa'nın câmisi de yine bu şehirdedir. Câminin kubbesindeki top tahrîbâtları, Fransızların Şam'ı işgâli sırasındaki mâbedlerde yaptıkları mârifetleri gösteriyor.
RAHİP BUHARA MANASTIRI
* Peygamber Efendimiz'in 12 yaşlarında Şam'a ticâret için giderken konakladığı beldelerden biridir Busra. Râhip Bahîyra'nın peygamberimize daha o yaşlardayken risâletini müjdelediği kent. Râhip Bahîyra'nın manastırı bu hâtırâtı yâd etmek için zamana direnmeye devâm ediyor. Peygamberimiz ikinci defâ Hz Hatîce'nin kervanıyla buralara uğradığında bu defâ da Râhip Nastûra ile görüşmüştü yine aynı manastırda.
* Peygamberimizin devesinin ayak izlerinin bulunduğu taş "Mabraku'n-Nâka" isimli mescidde ziyâret ediliyor.
* Romalılardan kalma ve Selahaddin-i Eyyûbî tarafından etrâfı surlarla çevrilerek, Kudüs'ün fethi esnâsında kale olarak kullanılan antik tiyatro da bu şehrin asırlık târihî bir kent olduğunun ispâtıdır.
HAMA VE DERTLİ DOLAPLAR
* Sûriye'nin bu 4. büyük kentinin ismi "Kale" anlamına gelir. Şehre, içinden geçen Asi Nehri üzerindeki su dolapları sebebiyle "Medînetün Nevâir" (Su dolabı şehri) denir. Bu su çarklarının ve dolapların dönerken çıkardıkları ızdırap yüklü, acı dolu sesler Yunus Emre'ye ilham kaynağı olmuş, "Dertli Dolap" şiirini yazdırmıştı.
* Dertli dolapların niçin inleyip durduğu 1982 yılındaki Hâfız Esad'ın Hama katliamıyla anlaşılmış oldu. Hama, hâfızalarda acı hâtırâlarıyla kaldı.
HALEP ÇARŞISI
* Sûriye'nin 2. Büyük şehri Halep, tatlısıyla meşhurdur. Ve bir de sokaklarının uzunlukları toplamı 10 km'yi geçen, Ortadoğu'nun en uzun çarşısıyla.
* 10. yy da Hemedânî hânedânından Seyfüd-Devle tarafından yaptırılan kaleyi, Selahaddin-i Eyyûbî'nin oğlu Mâlik el-Zâhir Gâzi yeni baştan inşâ ettirmişti.
* Şehrin en eski câmisi Zekeriyâ (AS) câmisidir. Velid bin Abdülmelik tarafından başlatılan ve Süleyman bin Abdülmelik tarafından tamamlanan câminin içinde Hz Zekeriya'nın türbesi vardır.
* Su ve müzikle akıl hastalıklarının tedâvî edildiği bîmâristan, Memlûk Vâlisi Argun el-Kâmil tarafından yaptırılmıştı.
* İçinde Peygamberimizin ayak izinin bulunduğu Keriman Câmii de, Halep'in en önemli mâbedlerindendir. Sûriye dosyasını Rasulü Ekrem'in bir hadîsi şerîfi ile bitirelim: "Şam (Suriye) halkı fesada uğradı mı artık (orada) sizin için hayır yoktur."
Halid Bin Velid Camii
* Sûriye'nin 3. büyük şehri. Humus, Hâlid bin Velid'in şehridir. Fethettiği şehirde vefât eden Hâlid bin Velid'in türbesinin de bulunduğu câmi şimdiki hâliyle Sultan 2. Abdülhamid'in eseridir. Oğlu Abdurrahman'ın türbesi de babasıyla yan yana. Câmi girişinin sol tarafında ise Hz. Ömer'in 9 oğlundan biri olan Ubeydullah bin Ömer'in sandukası mevcut.
* İlk müceddid ve Emevîlerin 8. Halîfesi Ömer bin Abdülaziz de kölesi tarafından zehirlenerek şehîd edildiğinde Humus'a getirilip defnedilmişti. Mezarı, yanındaki hanımı Fâtıma Hâtun ile birlikte isminin verildiği câmidedir.
Yeni Şafak