Ömer Güzeldemirci'nin yazısı - RisaleHaber
28 Mayis tarihinde icinde Fırıncı Agabey, Ali Katiöz hocave Said Yüce'nin de bulundugu 6 kisilik bir kafileyle Umre yapmak üzere Istanbul'dan Medine-i Münevvere'ye müteveccihen hareket ettik. Bestur'un kadirşinas ekibi bizleri havaalaninda karsilayip otelimize yerleştirdiler.
Elhamdülillah Mescid-i Nebevide 4 gün boyunca muntazaman ibadetlerimizi yerine getirip Efendimizle hasret gidermeye, Gül-ü Muhammedi'yi koklamaya ve bütün nev-i beserin Andelib-i Zisanini manen dinlemeye calistik. Ravza-i Mutahharayi, Süheda-yi Uhudu ve diger mübarek mekanlari ziyaret ettik. Medine-i Münevverede mülk olarak alinan medrese-i nuriyede derse istirak ettik. Emegi gecenlerden Allah razi olsun cok güzel bir eser vücuda getirmisler. Birgün Mescid-i Nebevi'de Ravza'da namaz kildiktan sonra Said Beyle cevsen okurken enteresan bir olay yasadik: Bir zat bizim Türk oldugumuzu tahmin ederek Türkçe konusmaya basladi. Kendisinin Özbek Türklerinden oldugunui fade etti ve Afganistanìn Mezar-i Serif sehrinden geldigini söyledi. Biz de kendisine Üstadi ve Risale-Nurlari taniyip tanimadigini sorduk. Kendisi
bir anda Hutbe-i Samiye'den baslayarak kitaplarin isimlerini saymaya basladi ve orada kendisinin de görevli oldugu medresede Risale-i Nurlari okuduklarini söyledi. Bunlari duyunca Cenab-i Hakkà hamdettik ve Üstadimizin müjdelerinin bir bir tahakkuk ettigini gördük.
Daha sonra Bestur'un emrimize tahsis etmis oldugu son model bir araba ile Fırıncı Agabey ve Ali Katiöz Hocamizla beraber Medine-i Münevvereden Mekke-i Mükerremeye dogru hareket ettik ve Kabe-i Muazzamaya vasil olduk.
Ilk gün Umre farizasini yerine getirdik ve Beytullahi tavaf ettik. Daha sonra Mekke Dersanesinde Seyyidler Cemaatinin geldigi derse Fırıncı Agabeylerle beraber istirak ettik. Maasallah dersanenin yaklasik yarisi Seyyidler tarafindan doldurulmustu. Biz daha önce Seyyidlerin derslere istirak ettiklerini duyuyorduk fakat bu derece kalabalik olduklarini tahmin etmemistik. Dersler hem Türkce okunuyor daha sonrada Arapca okunuyor. Seyyidlerin İslami ilimlerde yeterli altyapilari oldugu icin Risale-i Nurlari cok müdakkik bir sekilde okuyorlar ve mütalaa ediyorlar. Hele iclerinde Elmas isimli bir kardesimiz var ki; Risale-i Nurlari Arabistan ulemasina ve meşayihine tanitmak ve ulaştirmak icin hirz-ican ediyor adeta fenafi-nur olmus ve bu uğurda vakf-i hayat etmis. Kendilerini tebrik ediyoruz ve bin barekallah diyoruz. Tabii onunla beraber çalışan ve gayret gösteren onlarca Seyyid ve Nur Talebesi olan Arap Kardeslere de
buradan sükranlarimizi bildiriyoruz.
Mekke-i Mükerreme'de hergün birkac ders yapiliyor. Dersaneden baska evlerde de dersler yapilmakta. Ertesi günde Prof. Dr. Burhan Beyin evinde Fırıncı abilerle derse istirak ettik. Ev sahipleri de cok mükrim zatlar, ders bitiminde tepsiler dolusu yiyeceklerle bizlere ikramlarda bulundular. O günün aksaminda merhum Seyyid Muhammed bin Alevi el-Maliki'nin kardesinin dergahina davetli idik. Onlar kendilerine mahsus derslerini yaptiktan sonra kaside ve nesidelerini okumaya basladilar. Dergahta cok sayida Endonezya ve Malezya canibinden talebeler ders görüyorlar. Daha sonra Fırıncı Agabeyi cemaate sitayişle Bediüzzaman Hazretlerinin talebesi olarak takdim ettiler. Daha sonra bizleri hususi bir odaya aldilar. Orada izzet ve ikramda bulundular.
Seyh Efendi artik bundan sonra Risale-i Nurlari medreselerinde okutmaya baslayacaklarini bizlere müjdelediler. Merhum Seyyid Muhammed bin Alevi el-Maliki Hazretlerinin oglu ve halifesi Seyyid Ahmed Malikiel-Alevi de o aksam Türkiye'den misafirler oldugu icin oraya gelmişti. Ve Fırıncı Abiyle bizleri Cumartesi günü icin kendi dergahlarina davet ettiler. Gayet nezih bir sohbet cereyan etti. Bizlere fevkalade mükemmel bir misafirperverlik gösterdiler ve ısrarla orada misafir etmek istediler. Kendilerinden güclükle müsaade aldikve otele döndük.
Sirasi gelmisken Seyyid Muhammed bin Alevi el-Maliki hakkinda da sizlere kisaca bilgi vermek istiyorum. Kendileri eski Mekke Müftüsü Seyyid Alevi Maliki Hazretlerinin oğlu olup nesebi Hazret-i Hasan'a dayaniyor. Evlad-i Resul. 6 yasinda Kur'an'ı hifzetmis daha sonra İslami ilimlerde rüchaniyet kesbetmis Suud-i Arabistan'in mühim alim ve seyhlerinden olup 63 yasinda Mekke-i Mükerremede vefat etmis. Endonezya, Malezya ve Fas basta olmak üzere dünyanin muhtelif bölgelerinde yüzbinlerce talebesi ve müridani bulunmakta. Şu anda oğlu Seyyid Ahmed Maliki el-Alevi halifeligini yürütüyor.
Ertesi akşam gene bir ev dersine istirak ettikten sonra Seyyid Ahmed'in davetine icabet etmek üzere dergahlarina gittik. Kalabalik bir cemaat vardi. Asrimizin Müceddidi Bediüzzaman Hazretlerinin talebesi olarak Fırıncı Agabeyi cemaate takdim ettikten sonra ziyaretten duyduklari memnuniyeti ifade etmek sadedinde muhtelif kaside ve nesideler ve en sonunda da Tala Al Bedr-ü Aleyna'yi hep beraber ve ayakta okudular. Onlar da insaallah bundan sonra Risale-i Nurlari medreselerinde okumaya baslayacaklar. Tabii bu hadiseleri büyük bir fal'i-hayr ve daha büyük müjdelerin bir mukaddemesi olarak görüyor ve Risale-i Nur'larin bütün alemi tenvir edeceginin bir alameti olarak telakki ediyoruz. Bu arada başta Fırıncı Agabey ve Ali Hoca olmak üzere heyetimize gösterilen büyük alakayi da "Bir göz hatirina cok gözler sevilir“ kabilinden Üstadimizin hürmetine yapildigini da bir tahdis-i nimet olarak telakki ediyoruz. Risale-i Nurlarin gün begün basta Islam Alemi olmak üzere bütün dünyada taninmasi ve intisar etmesi alemdeki zulümati dagitacak ve yeryüzünde insaallah sulh-u umumiyi temin edecek kanaatindeyiz. Yeter ki biz üzerimize düsen nurlu vazifeleri yapip gaflette bulunmayalim.
Suudi Arabistan seyahati hakikaten zihnimizde cok güzel düsüncelerin filizlenmesine vesile oldu. Oradaki hizmetlerin husulünde emegi gecen basta Sungur Agabey olmak üzere bütün ağabey ve kardeslere hususan Selim ve Said Kardeslerede hususi tesekkür ve sükranlarimizi arz ederiz.