Kuzey Doğa Derneği Başkanı Doç. Dr. Çağan Şekercioğlu'nun, 'doğanın çöpçüsü' olarak adlandırılan akbabalar üzerine 2004'ten beri yaptığı araştırma, bu leşçi türün, dünyada soyu en tehlikedeki ekolojik kuş grubu olduğunu ortaya çıkardı. 2016'da yeniden tekrarlanan çalışmada, geçen 12 yılda akbabaların, durumları en hızla kötüye giden kuş türü olduğu belirlendi.
Doç. Dr. Çağan Şekercioğlu, akbabaların ekosistemden kaybolmasının, leşlerin doğada daha uzun süre kalması ve sayıları artan köpek ve sıçanlardan dolayı kuduz gibi hastalıkların da artması anlamı taşıdığını söyledi. Doç. Dr. Şekercioğlu, Kuzeydoğa Derneği olarak Türkiye'deki dört akbaba türünün araştırılması ve korunması için 12 yıldır mücadele verdiklerini kaydetti.
15 TÜRDEN 13'Ü TEHLİKEDE
2004'ten bugüne akbaba türleriyle ilgili maalesef olumlu bir gelişme olmadığını belirten Doç. Dr. Şekercioğlu, 15 eski dünya akbaba türünden 8'inin soyunun kritik tehlikede, yani yok olmanın eşiğinde olduğunu, 3'ünün soyunun tehlikede, 2'sinin de soyunun tehlikeye girmek üzere olduğunu söyledi. Doç. Dr. Şekercioğlu, 15 türden sadece 2'sinin durumunun iyi olduğunu belirtti.
TÜRKİYE'DE DÖRT TÜR
Akbabaların da içinde olduğu leşçil kuş türlerinden soyu tükenmeye meyilli oranının geçen 15 yılda yüzde 39'dan yüzde 54'e çıktığını belirten Doç. Dr. Şekercioğlu, akbaba türleri içinse bu oranın yüzde 68 olduğunu dile getirdi. Dernek olarak Türkiye'de 'küçük akbaba', 'sakallı akbaba', 'kızıl akbaba' ve 'kara akbaba' üzerine çalışmalar yaptıklarını belirten Doç. Dr. Şekercioğlu, küçük akbabanın Türkiye'de görülen 4 tür akbabadan en küçüğü ve dünya çapında soyu en tehlikede olan tür olduğunu vurguladı.
KARS VE IĞDIR YAŞAM ALANI
Akbabaların hayvan leşleri, çöpler, diğer kuşların yumurtaları, ufak omurgalılar ve küçük böceklerle beslendiğini belirten Doç. Dr. Çağan Şekercioğlu, “Hindistan'da kullanılan diklofenak ve ketoprofen içerikli ilaçlardan kaynaklanan zehirlenmeden dolayı, dünyadaki nüfusu hızla düşen küçük akbaba ülkemizde hala düzenli üremektedir. Kars ve Iğdır illerindeki Arpaçay Kanyonu ve Aras Vadisi küçük akbabanın Doğu Anadolu Bölgesi'ndeki önemli yaşama alanları arasında. Ancak bu alanların ikisinin de herhangi bir koruma statüsü bulunmamaktadır" dedi.
KÜÇÜK AKBABA EN HIZLI KÖTÜYE GİDEN TÜR
Küçük akbabaların dünyadaki 11 bin kuş türü arasında bir yıl içerisinde Dünya Soyu Tehlikede Türler Listesinde üç basamak düşen sadece birkaç türden biri olduğunu anlatan Doç. Dr. Şekercioğlu, “Daha da önemlisi, küçük akbaba Türkiye'deki tüm kuş türleri arasında durumu küresel boyutta en hızla kötüye giden kuş türüdür. Kuzeydoğa Derneği, Utah Üniversitesi ile Tarım ve Orman İşleri Bakanlığı Doğa Koruma Milli Parklar Genel Müdürlüğü (DKMP) işbirliğiyle Türkiye'de ilk kez takip edilen ve dünya çapında soyu tehlikede olan küçük akbabaların kıtalararası yolculuklarını izledik" dedi.
VERİCİYLE TAKİP EDİLDİ
Doç.Dr. Şekercioğlu, Türkiye'de küçük akbabalara ilk kez takılan GPS/GSM vericileriyle, gittikleri her ülkeden biyologlara cep mesajı atarak dakika dakika GPS konumlarını, yüksekliklerini ve hızlarını bildirdiğini söyledi. Doç. Dr. Şekercioğlu, Ardahan'da 24 Haziran 2013'te verici takılan küçük bir akbabanın, bir yıldan kısa süre içinde 50 bin kilometreden fazla seyahat ettiğini belirlediklerini kaydetti.
12 KÜÇÜK AKBABA 20 ÜLKE GEZDİ
Türkiye ve Etiyopya'da verici takarak takip ettikleri 12 küçük akbabanın, 2012 yılından bu yana toplamda 400 bin kilometreden fazla uçtuğunu, 20 ülkeye gittiğini belirten Doç. Dr. Şekercioğlu, "Türkiye, Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan, İran, Irak, Suriye, Lübnan, Filistin, İsrail, Ürdün, Suudi Arabistan, Yemen, Cibuti, Mısır, Etiyopya, Kenya, Somali, Eritre ve Sudan'ı geçtiler. Göç esnasında hızları yer yer saatte 106 kilometreyi geçen küçük akbabalar, bazen deniz seviyesinden 8 bin metre yüksekliğe, yani Everest Dağı'nın yüksekliğine kadar çıktılar" dedi.
BİR GÜNDE 407 KİLOMETRE
Küçük akbabaların bazen günde 407 kilometre göç ettiğini anlatan Doç. Dr. Şekercioğlu, "Küçük akbabalar ilkbahar göçlerinde 4 bin 351 ile 10 bin 983 kilometre, sonbahar göçlerinde 2 bin 986 ile 6 bin 575 kilometre katediyor. Küçük akbabalardan 6 yıldır takip ettiğimiz Logiya, 15 ülkeden geçti, 100 bin kilometreden fazla yol kat etti. İran- Etiyopya arasında 12 kez göç etti" dedi.
BİRİ VURULDU, BİRİ ZEHİRLENDİ
Doç. Dr. Şekercioğlu, küçük akbabaların Türkiye'de doğal üreme alanlarının hızla yok edildiğine değinerek, "Küçük akbabaları takip ederken, onların soylarını tehdit eden faktörleri de bizzat gözledik. Maalesef takip ettiğimiz 'Iğdır' isimli akbaba Etiyopya'da vurularak, 'Arpaçay' adlı akbaba ise Irak'ta zehirlenerek öldürüldü" dedi.
AKBABA LOKANTASI KAPANDI
Tarım ve Orman Bakanlığı ile işbirliğiyle Iğdır Yeşil Kuşak Kent Ormanı içerisinde Türkiye'nin ilk Akbaba Lokantası'nı oluşturduklarını belirten Doç. Dr. Şekercioğlu, “Yerleşim yerlerine uzak, akbabaların üredikleri Aras ve Arpaçay kanyonlarına yakın ve bir alana bırakılan kasap atıkları ve hayvan leşleri, hem nesilleri tehlikede olan akbabalar için doğal besin olacak, hem de akbabaları görmeye gelen doğa turistlerini bölgeye çekti. Ancak şu an akbaba lokantasının bulunduğu alan başka bir kuruma devredildiği için hizmet verememekte" diye konuştu.
AKBABA TURİZMİ
Doç. Dr. Şekercioğlu, Türkiye'nin 4 akbaba türünün de yaşadığı Aras ve Arpaçay kanyonlarına yakın bölgenin, Güney Afrika'dan Meksika'ya birçok ülkede yıllardır faaliyette olan akbaba lokantalarını ilk kez Türkiye'de kurmak için en iyi nokta olduğunu söyledi. Doç. Dr. Şekercioğlu, “Türkiye'den, Bulgaristan akbaba lokantasına doğa turları düzenleniyor ve oraya döviz gidiyor. Doğa turizmi Doğu Anadolu için önemli bir gelir kaynağı olabilir. Iğdır'da bir Akbaba Lokantası kurulması, yollarda çarpılan ya da kendi kendine ölen hayvanların (at, eşek, köpek, yaban domuzu vb.) toplanıp bu alana bırakılması, yerli ve yabancı yaban hayatı fotoğrafçılarını buraya çekecektir" dedi.
SAKALLI, KIZIL ve KARA AKBABALAR DA TAKİPTE
Sakallı ve kızıl akbabaların takip edildiğini vurgulayan Doç. Dr. Çağan Şekercioğlu, son çalışmanın da Türkiye'nin en büyük kanat açıklığına sahip olan kara akbaba üzerine olduğunu kaydetti. 3 metreye varan kanat açıklığıyla üremek için yaşlı ağaçları seçen kara akbabanın bir yuvasını daha Kars- Sarıkamış ormanlarında tespit ettiklerini belirten Doç. Dr. Şekercioğlu, "Düzenli olarak takip ettiğimiz yuvadan her yıl bir yavru sağlık şekilde ayrılıyor. Üçüncü yılına giren yuva halen aktif. Bu yuva ve sakinleri, ABD National Geographic belgeseli Vahşi Cennetler: Türkiye'nin de konusu olarak Kars Sarıkamış ormanını da dünyaya tanıttı" dedi.
DHA