Risale Haber-Haber Merkezi
Hasan Celal Güzel, 28 Şubat darbecilerinin insanları "aşırı sağ, sol, bölücü, PKK, Nurcu, Nakşibendi" denilerek fişlediğini söyledi.
Vatan gazetesindeki yazısında 28 Şubat'ın milli iradeye, milletin inanç ve değerlerine indirilmiş "kalleşçe bir darbe" olduğunu belirten Güzel, Batı Çalışma Grubu cuntasına karşı ‘Demokrasi Çalışma Grubu’nu (DÇG) kurduğunu, bildirilerle, açık oturumlarla, konferanslarla, yayınlarla ve demokrasi konusundaki çalışmalarla, BÇG’ye ve darbecilere karşı fikri faaliyette bulunduğunu ifade ederek, "28 Şubat Dönemi’nde 3.5 yılda, karadan, yaklaşık 500 bin kilometre katederek 1276 konferans verip ayrıca binlerce konuşma yapmıştım. Bazen günde 3 konferans verdiğim olurdu. Demokrasi ve insan hakları konusunda yaptığım konuşmalar sebebiyle cuntacıların talimatı sonucunda, siyasallaşmış DGM’lerde ve Ağır Ceza Mahkemeleri’nde aleyhimde yüzlerce dava açılmıştı. Bu, Türkiye’de demokrasi ve milli irade şuuru ile ‘sivil itaatsizlik’in geliştirilmesi mücadelesiydi. Zira, bütün kurum ve kurallarıyla işleyen tam bir demokrasiye ulaşabilmek ve antidemokratik müdahaleleri engellemek, ancak halkın demokratik hak ve hürriyetlerine sahip çıkmasıyla mümkün olabilirdi" dedi.
27 Mayıs’tan bu yana yapılan bütün antidemokratik müdahalelerin ve darbelerin sorgulanmasından; bütün darbecilerin de ölmüş dahi olsalar yargılanmasından yana olduğunu kaydeden Güzel, Cuntanın gizli belgelerini açıkladığı için gözaltına alındığını söyledi.
Güzeli açıkladığı belgelerde "Nurcu" fişlemelerinin olduğunu açıklayarak yazısını şöyle sürdürdü:
"Bazılarını çok özet olarak sıralıyorum:
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın ‘Gizli’ damgalı, 5 Mayıs 1995 tarih ve 3429-3-97/İKK.Ş. (317) sayılı, Kurmay Başkanı Oramiral Aydan Erol’un imzaladığı yazıda; Batı Çalışma Grubu ile ilgili olarak ‘Tüm dernekler, vakıflar, meslek kuruluşları, işçi ve işveren sendikaları ve konfederasyonlar; yüksek öğrenim kurumları (fakülte, yüksekokul ve enstitüler), resmi ve özel yurtlar; üst düzey yöneticiler (vali, kaymakam), belediye başkanları ile diğer görevliler (müdür, daire başkanları); il genel meclisi ve belediye meclis üyeleri; siyasi parti il ve ilçe teşkilâtları yönetim kadroları; yerel TV, radyo, gazete, dergi ve diğer basın-yayın kuruluşlarına ait biyografiler, anılan şahısların siyasi görüşleri/yönleri’ tespiti istenmekte ve ekteki tabloda fişleme şekli belirtilmektedir.
Buna göre, ‘Tandansı: aşırı sağ, sol, bölücü, PKK, Nurcu, Nakşibendi vs.’ denilmektedir.
Bu yüz kızartıcı fişlemeye daha sonra günümüzde de devam edildiği anlaşılmaktadır.
Bütün bu bilgi ve belgelerden sonra, 28 Şubatçı Darbeciler hâlâ yargılanmadan kalacaklar mı?