Hafız Ali Ergün, 1898 yılında Isparta’nın İslamköy beldesinde dünyaya gelir. Necmettin Şahiner’in Son Şahitler kitabında 1313 (1895/96), Eskişehir Mahkemesi kayıtlarında 1314 (1896/1897), Denizli Mahkemesi kayıtlarında 1317 (1899/1900) tarihinde dünyaya geldiği belirtilir.
Hafız Ali’nin gerçek soyadı Ergin’dir. Bediüzzaman’ın talebesi Şamlı Hafız Tevfik’in yeğeni Katip Mesud İslamköy’de muhtarlık katibi olarak görev yaparken soyadı kanunu çıkar. Hafız Ali’deki ulvi kişiliği sezdiği için ona “ermiş insan” anlamına gelen Ergin soyadını verir. Ali 1943 yılında Denizli Mahkemesi kayıtlarına Ergün olarak geçirilince soyismi bu şekilde kalır.
1935 yılında Eskişehir Mahkemesi kayıtlarında Cami-i Atik Mahallesinde oturduğu ve rençberlik yaptığı belirtilir.
Annesinin ismi Ayşe’dir. Eşinin yeğeni İrfan Duman’a göre ise Kula Mahmut’un kızı Ummuhan Hanımdır.
Anne tarafından, bir dönem başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı yapan Süleyman Demirel’in akrabasıdır. Süleyman Demirel de dâhil Demirel ailesinin bazı fertlerine Kur’an-ı Kerim öğretip Risale-i Nur dersi verir. Demirel’i Güniz Sokaktaki evinde ziyaret eden Mustafa Süzen de bu bilgileri teyit etmektedir. Hocasının vefatına çok üzülen Demirel, onu daima hayırla yâd etmiştir.
Kaynaklarda babasının ismi bazen Ömer bazen de Fazlı olarak geçer. Eskişehir ve Denizli Mahkemesi kayıtlarındaysa Hüseyin olarak belirtilir. Baldızının oğlu İrfan Duman’ın belirttiğine göre, savaşta şehid olduğu için İneağalar’ın Şehid Ömer olarak bilinir.
Ali Hafız Oluyor
İki kardeşi vardır fakat hayatta değildir. Mektep çağına gelmeden babası vesilesiyle elifbâ öğrenerek Kur’an okumaya başlar. Daha sonra İstanbul Medreselerinde eğitim gören Kara Hoca lakaplı Hafız Mustafa Hoca’nın rahlesinden geçer. Namaz surelerinin çoğunu bir okuyuşta ezberleyince çevresindekilerin de desteğiyle küçük yaşta Kur’an’ı hıfzeder.
İstiklal Harbine katılır. Cephede top isabet eder. Yanındakiler şehit olur fakat o yara almadan kurtulur. Zira onun daha yapacak çok işi vardır. İstiklal Harbinden daha çetin bir harp yaklaşmaktadır: İmanı kazanma-kaybetme savaşı...
Gün gelecek, Bediüzzaman bu savaşın başkomutanı olacak, Hafız da Mehdi ordusuna katılacak, bu uğurda hapislere düşecektir. Dün düşmanı vatandan kovmak için cepheye koşan Hafız, o günlerde şehadet şerbetini tadamasa da Denizli Medrese-i Yusufiyesinde (Yusufeli) bu arzusuna kavuşacaktır.
Hafız’ın Bahçesi
Risale-i Nur’la tanışmadan önce bir süre köyünde, daha sonra da üç-dört sene kadar Afyon’un Dinar İlçesinin köylerinde imamlık yapar. Yasak olduğu dönemde bile başında daima sarık taşır. Fakat sakalı tercih etmez. Bu halleriyle çok sonraları talebesi olacağı Bediüzzaman’a şimdiden selam durmaktadır.
Kur’an aşığıdır. Sesi ahenklidir. Kur'an okurken beş-altı kişi okuyormuş hissi verir. Kur’an öğreniminin yasak olduğu yıllarda birçok insana Kur’ân öğretir.
Risale-i Nur'la tanıştıktan sonra devamlı Nur’ları okur, yazar. Akşam namazından yatsıya kadar dualarını okur. Yatsıyı talebeleriyle kılar. Fazla oyalanmadan yatağına çekilir. Şafak sökmeden kalkar. Talebeleri gelene kadar Cevşen okur. Talebeler gelince cemaatle namaz kılınır. Ardından hep bir ağızdan tesbihat yapılır. Kur'an ve dersler okunduktan sonra talebeler dağılır. Hafız o günlerde 10-15 kadar çocuk okutuyordur. 4 tane de hafız yetiştirir.
Zahid Ali
Hafız takva ehlidir. Namazlarını çok feyizli kılar. Namazda dağ gibi dimdik kıyama durur, huzura varır. Rabbine duyduğu haşyet sebebiyle titreyen yaprak misali narin ve nahif yüreği titrer. Onunla birlikte sanki gök inler, yer titrer. Namazları çok ağır kılar. Bazen öyle bir titreme gelir ki, namazlardan sonra uzun müddet ağlar.
Üstad’ının yolundan gider, kimseden hediye kabul etmez.
1.75-1.80 boylarındadır. Zayıf ve nahif yapılıdır. Görenlere Veysel Karani’yi hatırlatır. Veysel Karani’ye yakışır bir hayat yaşadıktan sonra dünyadan ahirete kanatlanır.
Ruhlarına El Fatiha.
*Daha fazla bilgi için 2 ay önce HİCBİŞEY yayınlarından yayımlanan Gökyüzü Rahlesinde Hafız Ali Ergün’ün Sonsuzluğa Uzanan Hikâyesi isimli kitabımızı okuyabilirsiniz.
https://www.kitapyurdu.com/kitap/gokyuzu-rahlesinde-amp-hafiz-ali-ergun/619798.html&publisher_id=10964
Kaynak: Ömer Özcan, Ağabeyler Anlatıyor. (Nesil)