Tarih kitaplarında şahıs değil kurumlar öne çıkmalı

Tarih kitaplarının ayrımcı ve rahatsız ifadelerden arındırılacağı açıklaması, eğitimci ve tarihçilerden destek buldu

Hasan Karlı'nın haberi:

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın, tarih kitaplarının yeniden düzenlenerek ayrımcı ve rahatsız ifadelerden arındırılacağını söylemesi, eğitimci ve tarihçilerden destek buldu.

Talim ve Terbiye Kurulu’nun çalışmalarının  çok daha önce yapılması gerektiğini belirten akademisyenler; düzenlemenin içeriğinin bir an önce kamuoyuyla paylaşılması gerektiğini belirtiyor. Bilim tarihi üzerine de kitaplarda önemli eksiklik ve yanlış bilgi olduğunu kaydeden bilim tarihi uzmanı İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Zekai Şen, “Öğrenciler İbni Sina, Farabi’den çok Einstein’i biliyorlar. Kitaplarımızda bilim tarihini Batı’dan aldığımız öğretiliyor. Bu yanlış algı da düzeltilmeli.” diyor. Türkiye Akademisyenler Platformu Başkanı Prof. Dr. Osman Çakmak da sadece tarih kitaplarının değil, tüm ders kitaplarının ayrımcı ifadelerden ve yanlış bilgilerden arındırılması gerektiğini kaydediyor.

Bakan Avcı’nın aktardığı düzenlemenin faydalı bir açılım olacağını ifade eden Prof. Dr. Zekai Şen, “İnşallah bugünün Avrupa’sının temelinde bulunan İslam medeniyetindeki unutulmuş olan bilim tarihine de yer verirler. Kitaplarda bu alanda da önemli yanılgılar var.” diyor. Konuyla ilgili Eğitimde Paradigma Dönüşümü isimli bir çalıştay düzenlediklerini hatırlatan Osman Çakmak da, “Eğitim müfredatlarının milli kimliğin korunarak yenilenmesi, ders kitaplarının ve eğitim materyallerinin dikte edici öğelerden arındırılıp bilimselliğe ve felsefi arka plana kavuşturulması gerekiyor. Sadece tarih kitapları değil tüm ders kitapları ayrımcı ifadelerden ve yanlış bilgilerden arındırılmalı.” diyerek değişimin önemine değiniyor.

Tarihçi Mustafa Armağan ise, izlenmesi gereken yolu şu sözlerle anlatıyor: “Ayırıcı değil birleştirici ve adil bir tarih yazılmalı. Malazgirt’te Kürtlerin Selçuklu ordusuna katıldığını dile getirmekte ne sakınca olabilir? Şah İsmail’in yalnız kötü yönlerini anlatmak zorunda değiliz. Keza Ermeni Balyan ailesinin mimari eserlerini öğretmek Osmanlı’yı küçültmez, tersine evrensel bir düzen kurduklarını sergiler.”         

Projeyi yürekten desteklediğini ancak kolaycılığa kaçılmaması gerektiğini belirten tarihçi-yazar Ramazan Balcı da şu uyarıları yapıyor: “Cumhuriyetten sonra tek parti zihniyetinin milli ve manevi değerleri aşağılayan, inkar eden bakış açısı tarih yazımına yansıdı. Bu dönemin mirası temizlenmeli. Şahısların değil kurumların öne çıktığı bir tarih şuuruna ihtiyaç vardır. Bir imparatorluk bakiyesi olan Türkiye için ırkçı ve ayrılıkçı nazariyeler üzerine kurulu bir tarih yazımının derde deva olmadığını gördük. Tarih üzerinden tek tip ideolojik insan yetiştirme projesinin de çöpe atılma zamanı çoktan geldi.”

Zaman

Eğitim Haberleri