İsmail Avcı'ın haberi
Diyarbakırlı milli antrenör Abdülkadir Bıçak, kimini uyuşturucu batağından, kimini sokaktan kimini de boşluktan kurtararak mindere çekti. Abdülkadir hoca sayesinde sporla hayatı değişen 70 çocuk şimdi haftanın 5 günü antrenman yaparak güreş şampiyonalarına hazırlanıyor.
Diyarbakırlı milli antrenör Abdülkadir Bıçak, sporla hayatın nasıl değişebildiğinin en güzel örneklerini gösterdi. Bir zamanlar eylemlerde polise taş atan, uyuşturucu madde kullanan 70 çocuğu sokaktan kurtarmayı başardı. Kötü alışkanlıklarını minderde 'tuş' eden çocuklar şimdi Türkiye şampiyonu olabilmek için ter döküyor. Haftanın beş günü çocuklara antrenman yaptıran Bıçak, "10-15 sene önce Diyarbakır'da spor dallarını sevdirseydik hiçbir çocuk sokak olaylarına karışmazdı." diyor.
Başta Doğu illeri olmak üzere birçok şehirde düzenlenen yasadışı gösterilerde çocuklar hep ön saflarda. Gözaltına alındıkları zaman hayatları kararan bu çocukları hem örgütlerin ağından hem de sokağın kötülüklerinden korumak için ebeveynlere büyük iş düşüyor. Kendilerine sahip çıkıldığı zaman neler yapabileceklerinin en güzel örneklerinden biri de Diyarbakır'da yaşanıyor. Halk Eğitim Merkezi bünyesinde kurs açan milli antrenör Abdülkadir Bıçak, 70 çocuğu bizzat ikna ederek güreşle tanışmasını sağladı. Hafta içi ve hafta sonu çocuklara gruplar halinde dersler veren Bıçak, "Öğrencilerimin çoğu sokak çocuğuydu. Sokak olaylarına karışanları güreşle kurtardık. Çocuklar güreşi tanıdıktan sonra hiçbir eylem ve gösteriye katılmadı." diye konuşuyor.
Kursa gelenlerin, daha önce gösterilere katıldıkları için pişmanlık duyduklarını anlatan Bıçak, "Eylemlere katılanların çoğu ne için taş attığını bilmiyor. Onları ancak eğitim ve sporla olaylardan uzak tutabiliriz. Bu çocukların büyük başarı elde edeceğine, Diyarbakır'a madalya getireceklerine inanıyorum." şeklinde konuşuyor. Türkiye şampiyonası için öğrencilerini farklı illere götürdüklerini ifade eden Bıçak, büyük şehirlere göre önemsenmeyecek mahrumiyetlerin kendilerine ayakbağı olduğunu şu sözlerle dile getiriyor: "Çocuklarımız çok hevesli ancak malzeme ihtiyacımız var. Kötü alışkanlıklardan kurtularak buraya gelen çocukların eşofmanları bile yok, pantolonla güreşiyorlar."
Diyarbakır'ın en yoksul semtlerinden Bağlar'da ayakkabı boyacılığı yaparken antrenör Bıçak tarafından fark edilerek kursa katılan Ali Oturmak, arkadaşlarının eylemlere gittiğini ve polise taş attığını söylüyor. Oturmak, "Ayakkabı boyatırkent hocamız beni gördü. 'Sen güreş yapabilirsin vücudun kalıplı' dedi. Arkadaşlarımın da spor yapmasını istiyorum, polise taş atmamalarını, olaylara karışmamalarını rica ediyorum." ifadesini kullanıyor.
UYUŞTURUCU BAĞIMLISIYDI ŞİMDİ TAKIM KAPTANI
Güreşle hayatı değişen çocuklardan biri de Nurullah Gündüz. Eskiden sigara ve uyuşturucu kullanan Gündüz, bugün hem derslerinde çok başarılı hem de takımın kaptanı. Bir arkadaşı sayesinde güreşle tanışan Gündüz şunları söylüyor: Çok kötü alışkanlıklarım vardı. Esrar içiyordum. Şimdi Allah'a şükür kurtuldum. Eylem olduğunda okula gitmeyen, polise taş atan arkadaşlarım var. Güreşte sevgiyi, saygıyı öğrendik. Sene sonunda polislik sınavına gireceğim. Anne-babalar, çocuklarını okulda zannederken arkadaşlarıyla polisi taşlıyor. Bazıları onları kandırıyor eyleme götürüyor 'gel taş at sana para vereyim' diyor. Ağabeyime de dediler. Ama şimdi o da güreş yapıyor, dersleri çok iyi. O çocuklara sesleniyorum: Gelin spor yapın, Boşu boşuna sürünüyorsunuz, spor yaparsanız dersleriniz de çok iyi olur."
Berhudan Şahin ise sokakta boş boş gezerken kursa katıldığını söylüyor. Şahin, "Çok mutluyum. Bütün hareketleri yapıyorum. Bu yıl yarışmalara katılacağım. Eskiden akşama kadar geziyordum. Olaylara ister istemez dahil oluyordum. Arkadaşlarım sporla ilgilenirse daha iyi olur. Eylemlere katılmazlar." diye konuşuyor.
Zaman