"Anne" ölümleri beni derinden yaralar. Kendim de "Anne" olduğum için mi? Yoksa, annemi yakında kaybettiğim ve onun eksikliğini hep hissettiğim için mi?
Her "Anne" bu dünyadan göçüp gittiğinde, ben kendi anneciğimi hatırlarım; son yıllarındaki sıkıntılarını, yavaş yavaş eriyip sönmesini.
Her geçen yılla birlikte, hayatımızdan bir yaprak düşer; bir mevsimden, diğerine tabiat tazelenir, solan çiçekler yeniden açar ama sevdiklerimizin böyle bir şansı yoktur. Onların solan çehreleri daha da sararır.
"Mevsim artık sonbahar" deriz. Dökülen yapraklar, sert bir rüzgârla savrulup gider. Geride boynu bükük, gözü yaşlı çaresiz evlâtlar bırakarak.
Her annenin yüreğinde, karşılıksız sevgiyle besleyerek çocukları için yarattığı bir cennet vardır. Onları kaybedince, belki bu yüzden kendimizi noksan hissederiz.
Bu düşüncelerle Tayyip Erdoğan'a taziyelerimi sunuyorum... İyi bir evlât oldu, anacığını yakın ilgisi ve başarılarıyla mesut ve bahtiyar etti. Allah sabır versin; Tenzile Hanım'ın mekânı cennet olsun.
Sabah