Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nda taziye yemeği yıllardan beridir devam eden bir gelenek. Yakınlarını kaybedenler 3 gün boyunca yasevinde gelen yüzlerce misafire her gün iki öğün yemek ikram ediyor.
Bölge illerinde hayır yemeği geleneği maddi durumu iyi olmayanlar için adeta külfete dönüşüyor.
Uygulama bazı aileleri çok zor durumda bıraktı. Yemek masrafını denkleştirmek için bankadan kredi çekenlerin yanı sıra arabalarını satanlar da olmuştu.
Bölgenin kanaat önderlerinin uygulamayı sonlandırmak için başlattığı çalışmaları aralıksız devam ediyor.
Birçok yerde olduğu gibi Batman kent merkezi ve ilçelerde taziye yemeği uygulamasının kaldırılmasının ardından, bu kez de Kozluk ve Sason ilçesine bağlı ve komşu olan Taşlıdere, Kaletepe, Danagözü, Çevrecik, Yanıkkaya, Ziyaret, Ulaşlı ve Kavaklı’nın da olduğu yaklaşık 20 köy ve mezranın muhtar, imam ve ileri gelenleri taziye yemeklerinin kaldırılması için anlaştılar.
Köylere ortak noktada olan Kozluk’un Taşlıdere Köyü’nde bir araya gelen heyet, yaklaşık 30 bin TL’yi bulan taziye yemeği uygulamasına son verdi.
“İmkanı olmayan fakir-fukara yemek masrafını nasıl karşılasın?”
Yemeğin birçok kişiyi mağdur ettiğini ve taziye sahibinin yemekle ilgilenmekten misafirlere zaman ayıramadığını aktaran Kaletepe Köyü Muhtarı Hasan Yardımcı, toplantıda bir daha yemeğin verilmemesi için sözleştiklerini söyledi.
Uygulamanın devam etmesi halinde daha birçok ailenin mağdur olacağını ifade eden muhtar Yardımcı, “Bundan yaklaşık 4-5 ay önce annem vefat etti. Belki söylemem pek şık olmaz ama Ramazan ayında olmasına rağmen 28 bin TL’den fazla masrafım oldu. Oda sadece akşam iftar yemeğinin masrafı bu kadar oldu. Eğer öğle yemeği de olsaydı muhtemelen bu rakam 40-45 bini bulurdu. Allah’a şükür durumum müsait, peki imkanı olmayan fakir-fukara ne yapsın? Bu masrafı nasıl karşılasın? Dolayısıyla uygulamanın kaldırılması herkes için daha hayırlı olur düşüncesindeyim” dedi.
“Her platformda konuyu gündeme getiriyoruz”
Taziye yemeği uygulamasının son bulması için Batman İl Müftüsü Turgut Erhan öncülüğünde başlattıkları çalışmalarının devam ettiğini belirten Sason İlçe Müftüsü Süleyman Baran, uygulamanın sonlandırılması için camilerde verdikleri vaazın devam ettiğini söyledi.
Vaazlarında insanlara yemek saati olan 12.00-13.30 ile 19.00-20.00 saatleri arası taziyelere gitmeme konusunda tembihlerde bulunduklarını kaydeden müftü Baran, taziye yemeğinin imkanı olanlar için problem olmadığını ama maddi zorluk yaşayanlar için katlanamaz bir külfet olduğunu ifade etti.
İnsanların yıllarca süregelen bir geleneği terk etmeyi kolay kabullenemediğini aktaran müftü Baran, devamında şu ifadelere yer verdi:
“Bu yüzden henüz iyi bir sonuç elde ettik diyemem. Mardin’in Kızıltepe ilçesinden Sason’a yeni geldim. Mesela Mardin’de milletvekili, aşiret ağaları ve kanaat önderlerinin girişimiyle bir çalışma yapıldı ve hemen hemen tüm bölgede bitti denecek kadar azaldı. İlçe ve köylerimizde henüz istediğimiz sonucu almadığımızı biliyorum ama çalışmalarımız devam ediyor. Her başsağlığına gittiğimiz taziye evinde yemek yenilmeme hususunu dile getiriyoruz.”
“İlçe sınırlarımızda sadece birkaç köyümüz kaldı”
Yakın zamanda birkaç köy hariç şehir merkezi dahil tüm bölgede taziye yemeği uygulamasına son veren yerlerden biride Diyarbakır’ın Hani ilçesi.
Yaklaşık bir yıl önce ilçe kaymakamı Turan Soğukoluk’un başlattığı ‘taziye yemeğine son verilmeli’ adlı çalışmada sona gelindi.
İlçe merkezi dahil onlarca köyde taziye yemeği uygulamasına son verildi. Hani İlçe Müftüsü Ferit Bitkin, yemek uygulamasının ilçe sınırları içerisinde sadece birkaç köyde devam ettiğini söyledi.
Ağustos’ta göreve başladıktan sonra uygulamanın tamamen sonlandırılması için ilçe kaymakamının kesin talimatları olduğunu söyleyen müftü Bitkin, yemek verilen köylerde uygulamanın sonlandırılması için gereken gayret ve hassasiyeti gösterdiklerini aktardı.
Müftü Bitkin, “İnsanların yıllarca alıştığı bir geleneği terk etmesi kolay olmuyor. Ama imamlarımız her gittiği yerde vaazlarında bunu söylüyorlar. İnşaallah kısa zamanda kalan yerlerden de kaldırıldığına şahit olacağız” diye konuştu.
Taziye nasıl yemek sofrasına dönüştü?
Cenaze sahibinin taziye yemeği vermeye başlamasının mazisi çok uzak değil. 1990’lı yıllardan önce taziyeye gidenler yanlarında yemek götürürlerdi. Cenaze sahibi bütün gün taziyeleri kabul ettiği için yemek yapmaya fırsat bulamaz, açığı akraba ve komşular telafi ederdi. Sofra yine akraba ve komşuların desteğiyle hazırlanır ve yemek birlikte yenirdi.
1990’lı yıllarla birlikte köy boşaltmaları, güvenlik endişeleri ve işsizlik nedeniyle şehirlere büyük bir göç başladı. Göç taziyeye gidenlerin sayısını azaltmadı ama şehir gelenekleri değiştirmeye başladı. Artık sadece aynı köyün insanları değil; aynı şehrin insanları taziyeye gidiyor. Yas tutanlar yalnız bırakılmıyordu.
Zamanla evler taziye için gelenlere yetmemeye başladı. Taziye yemeğini başlatan fikir de o dönemlerde ortaya çıktı. Bir taziye çadırı kurulacak, cenaze sahiplerinin omuzlarındaki yük alınacaktı. Ama çadırlar komşuda pişenin yetmeyeceği kadar büyüktü. Uzak yoldan gelenler de vardı. Taziye geleneği değişmiş, göçle başlayan değişim şehirden çok uzaktaki ata diyarı toprakları da etkisi altına almıştı.
The Independentturkish