Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Türk Dil Kurumu'nun bugüne kadar yapmadığı bir görevi hatırlattığını belirterek, ''Türk Dil Kurumu Türkçe-Kürtçe sözlük hazırlayacak'' dedi.
RTÜK, Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Atatürk Araştırma Merkezi, Atatürk Kültür Merkezi, Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu'nun 2013 yılı bütçelerinin görüşmelerinde çıkan tartışmanın ardından, TBMM Başkanvekili Mehmet Sağlam oturuma 5 dakika ara verdi.
Aranın ardından CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, söz istedi. TBMM Başkanvekili Sağlam, soru cevap işlemine geçtiğini ilan ettiğini anımsattı. CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi'nin de itiraz etmesi üzerine Sağlam, ''Sayın Hamzaçebi, hiçbir tüzük maddesinin arkasına saklanmıyorum. Bizim de insani olarak ihtiyacımız var. 5 dakika arayı ondan verdim'' dedi.
Ardından Sağlam, Nazlıaka'ya bir dakika süre verdi. Nazlıaka, şunları kaydetti:
''Sayın Başbakan Yardımcısı anneliğimi sorgulatacak bir açıklama yapmıştır. Benim asla anneliğimi sorgulamamı gerektirecek bir durumum yoktur. Son derece üslupsuz bir konuşma tarzıyla Meclis'in de genel tarzını, seviyesini olumsuz yönde etkilemiştir. Kendisinin bunca yıllık devlet adamlığına hiç yakıştıramadım. Bu açıklamaları esefle kınıyorum. Kürtajla ilgili açıklamam, literatürde var olan bir açıklamadır, tanımlamadır. Kendisinin de literatürü öğrenmesini tavsiye ediyorum. Bana yönelik sözlü saldırıları asla kabul etmiyorum. Meclis'in üslubunu dönüştürmemeliyiz. Bu, fikir zikir meselesidir.''
Daha sonra soru cevap işlemine geçildi.
Soru için söz alan bazı milletvekilleri, ''Başbakan Yardımcısı Arınç'ın tutumunu nedeniyle soru sormaktan vazgeçtiklerini'' belirttiler.
Arınç, soruları yanıtlamaya başlamadan önce, Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi ve 3 milletvekili dışındaki CHP'liler, Genel Kurul'dan ayrıldı.
''Öncelikle kendilerine baksınlar''
Arınç, milletvekillerinin büyük bir kısmının soru sormadığını, konuşma ve üslubuyla ilgili eleştirilerde bulunduklarını hatırlattı. ''Ben bu konudaki eleştirileri severim'' diyen Arınç, şunları söyledi:
''Üslubumda bir yanlışlık varsa, eleştiri hudutlarını aşmışsam, kişilikle, şahsiyetle uğraşmışsam, arkadaşlar her şeyi söyleyebilirler ama yıllardır Genel Kurul çalışmalarını, bu dönemde özellikle takip ediyorum. Öncelikle kendilerine baksınlar, üsluplarını kontrol etsinler, beni ondan sonra eleştirsinler.
Bu eleştirilere bakarak söylüyorum ki; ben bu akşam çok güzel ve doğru bir iş yapmışım. Bana yakışan şey, 20 yıla yaklaşan parlamenterler hayatımda Genel Kurul'daki tutanaklardır. Bu tutanaklarda benim yüzümü kızartacak hiçbir şey yok. Yaptığım yanlışların çoğunu da ya kabul ederek ya da özür dileyerek karşılamışımdır. Bir takım gerçeklerin ortaya çıkmasından bu kadar hiddet duyup, zaten soracak sorunuz yok, 'biz usulen soru sormuyoruz' demenin alemi yok. Yanlış yapmışsam, yanlışlığımı söylersiniz. Ben geleneklerine, örf ve adetine bağlı bir insanım. Aile hayatının ne kadar kutsal olduğuna inanan bir insanım. Evli çoluk çocuk sahibi bir kadının, kendi cinsel organını söz konusu etmek suretiyle 'benim orama karışma' demesini, ben bugüne kadar çok yadırgamıştım.''
CHP sıralarından ''tekrarlamayın'' denilmesi üzerine Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Tekrarlamadım zaten. O kelimeyi sarf etseydim o zaman tekrarlamış olacaktım ama tekrar tekrar onu kürsüye çıkarttınız ve beni eleştirmesine, yanlış söylediğimi ifade etmesine fırsat verdiniz. Deneyimli bir grup başkanvekili bunu yapmaz. Biz size (Akif Hamzaçebi) her zaman güveniyoruz, takdir ediyoruz. Diğer arkadaşlarınızdan farklı bir yeriniz var ama Kamer Genç'i buraya sürmenin, söylediği sözlere karşılık vermemenin elbette bir siyasi yükümlülüğü olacak. Ne söylediğimi biliyorum, nasıl söylediğimi biliyorum.
Bugüne kadar beni üslubumdan dolayı hiç eleştirmediniz, eleştirenler başkalarıydı onların da ne oldukları bir bir ortaya çıkıyor. Ben burada konuşmacıların söylediklerine 'şunları da dikkate alalım, bunları da araştıralım' diye cevaplar verdim. Bugüne kadar ki kabullerinizden farklı şeyler olabilir. Ama o kürsü hür kürsü. Sadece hakaret etmek için değil. Bundan dolayı kızmaya gerek yok.''
Arınç, bir soru üzerine, Van Erçiş'te okul adının neden değiştiğini bilmediğini söyledi.
Bir başka soru üzerine, Türk Dili Kurumu'nun bugüne kadar bir çok dilde sözlük hazırladığını ancak Türkçe-Kürtçe sözlük hazırlamadığını belirten Arınç, ''Kürtçe sözlük hazırlamanın, 'Kürtçe lügat çıkaracağız' demenin ayıp, yanlış, günah, suç tarafı var mı? Türk Dil Kurumu'nun bugüne kadar yapmadığı bir görevi hatırlatıyorum; Bu görevi yapacak. Türk Dil Kurumu Türkçe-Kürtçe sözlük hazırlayacak. Bunu yapmak, görevimizi yapmak olacak'' dedi.
Arınç, CHP Gaziantep Milletvekili Ali Serindağ'ın ''suikast iddiasıyla'' ile ilgili bir sorusu üzerine, şunları kaydetti:
''Gecenin bu saatinde aklıma bir fıkra geldi; Yıllardan beri 'al görmüş boğa gibi' diye bir tabir vardır. İspanya'daki boğa güreşlerinde, önüne kırmızı örtü koyarlar, boğa buna çok kızar ve herkes bunu zevkle seyreder. Neden boğalar al renge karşı, bu kadar kızıyor diye araştırma yapmışlar. Rivayet o ki boğayı konuşturmuşlar; 'Sen niye al örtüye bu kadar kızıyorsun?' diye sormuşlar. Boğa 'ben kızmıyorum ki' demiş. 'Niye o kadar saldırıyorsun?' demişler. Boğa 'Aslında inekler buna çok kızar. Al rengi gördükleri zaman daha çok kızarlar' demiş. 'Onlar inek sen boğasın, sen niye kızıyorsun?' diye sormuşlar. Boğa 'Beni inek yerine koydukları için' demiş.
Hayatımızda öyle kabuller olabilir ki, bunların bir gün yanlışlığını söyleyecek bir insana da hakikaten kabullenmemezlik edebilirler. Ama artık Google amca var, internet var, tarih var. Araştıralım bu çok basit bir olay. Buna hiç kimse kızgınlık göstermesin. Sayın Valim; (Ali Serindağ) sizi daha çok valiliğinizle değil Önder beyle ilgili konuşmanızdan hatırlıyoruz. Ne olur şu milletvekilliğiniz sırasında kendinizi hatırlatacak şeyler sormayın.''
Bütçeler oylanmaya başlamadan önce bazı CHP'li milletvekilleri yeniden Genel Kurul salonuna döndü ve yoklama istedi.
Yeter sayının bulunmasının ardından RTÜK, Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Atatürk Araştırma Merkezi, Atatürk Kültür Merkezi, Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu'nun 2013 yılı bütçeleri kabul edildi.
TBMM Başkanvekili Mehmet Sağlam, saat 11.00'de toplanmak üzere birleşimi kapattı.
Dünya Bülteni