Başkanlıktan yapılan yazılı açıklamada, yeni bir yayın dönemine girildiği sırada son zamanlardaki en büyük şikayetlerden olan şiddet ve şiddetin özensizce gösterimi konusunda medyadan azami hassasiyet beklendiği belirtildi.
Haberlerin genelde olumsuzlukları içerdiğine ilişkin bir algıyla hareket edildiğine işaret edilen açıklamada, basın mensuplarına olumlu gelişmelerin de haber niteliği taşıdığı hatırlatıldı.
Darp, gasp, her türlü silahın kullanıldığı kavgalar, soygun ve cinayet gibi gazetelerin üçüncü sayfalarında yer alan haberlerin, ana haber bültenlerinin neredeyse tamamını kaplar hale geldiği vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Şiddet barındıran görsel ve işitsel yayın içerikleri, bilhassa geleceğimizi emanet edeceğimiz gençlerimizde özendirici etkiye sahip olabileceği gibi bizleri, toplum nezdinde çok tehlikeli ve vahim sonuçlar doğurabilecek şiddetin normalleşmesine de götürebilmektedir. Gerçek yaşamda şiddet dahil her türlü olayla karşılaşırız ancak burada önemli olan ve üzerinde durulması gereken konu, şiddet içeren görüntülerin ekrana hangi amaçla, ne kadar ve nasıl yansıtıldığıdır. Çeşitli iletişim kanalları üzerinden ya da sosyal medyadan elde edilen amatör kayıtları veya MOBESE görüntülerini hiçbir süzgeçten geçirmeden yayınlamak hiçbir etik değere sığmaz."
"Türkiye'ye ve millete büyük bir haksızlık"
Açıklamada, reyting kaygısının asla insanlık onurunun önüne geçmemesi gerektiği belirtilerek, kadına karşı şiddet başta olmak üzere sadece cinayet ve kötümser olayları haberleştirmenin ve bu görüntüleri hiçbir elemeden geçirmeden olduğu gibi yayınlamanın Türkiye'ye ve millete büyük haksızlık olduğu ifade edildi.
Bu konuda gelen vatandaş şikayetlerinde ciddi oranda artış görüldüğü aktarılan açıklamaya, şöyle devam edildi:
"Televizyonlarda bu kadar yoğun olarak karşımıza çıkan şiddet, maalesef toplumun tamamını kuşatmış gibi gösterilmekte ve insanların yaşamındaki güvenlik algılarını değiştirmektedir.
Uluslararası medyanın çok önceden bir standarda bağladığı ölüm, kaza ve şiddet olaylarının ekrana yansıtılma biçimine ilişkin yayıncılarımızın gerekli önlemleri almamasından dolayı haber programları ve bültenleri için yeni bir uygulamayı başlatıyoruz. Şiddet ve korku içeren yayınların akıllı işaretleri bellidir. Ne zaman ne şekilde yayınlanacakları düzenlenmiştir. Bugüne kadar genel izleyici kategorisinde görülen ve özel bir uyarıcı akıllı işaret kullanılmayan haberlerde, son zamanlarda şiddet görüntülerinin sıklıkla yer alması ne yazık ki ailece izlenen bültenlerde, şiddet görüntülerini içeren haberlerin ağırlık kazanması yeni bir düzenlemeyi zorunlu kılmıştır.
Haberlerin de akıllı işaretler uygulaması kapsamına alınması için yeni bir çalışma başlattık. Çalışma tamamlandığında artık yayıncılar, haber bültenlerinde akıllı işaretler kullanmak ve izleyicileri bilgilendirmek zorunda olacaklar."
Açıklamada, şiddetle alakalı özellikle haber bültenlerindeki özensiz yayınların, 6112 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'un yayın ilkelerinin sıralandığı 8'inci maddesinde yer alan "Yayınlar, şiddeti özendirici veya kanıksatıcı olamaz" ilkesi çerçevesinde titizlikle takip edileceği kaydedildi.
aa