Bismillahirrahmanirrahim
Sual: Zindan-ı atâlete düştüğümüzün sebebi nedir?
Cevap: Hayat bir faaliyet ve harekettir. Şevk ise matiyyesidir. İşte, himmetiniz şevke binip mübareze-i hayat meydanına çıktığı vakit, en evvel düşman-ı şedîd olan yeis rastgelir. Kuvve-i mâneviyesini kırar. Siz o düşmana karşı -(Ümidinizi kesmeyin Zümer Sûresi: 39:53.)- kılıncını istimal ediniz.
Sonra müzahemetsiz olan hakkın hizmetinin yerini zapteden meylüttefevvuk istibdadı hücuma başlar. Himmetin başına vurur, atından düşürttürür. Siz - (Allah için olunuz)- hakikatini o düşmana gönderiniz.
Sonra da ilel-i müteselsiledeki terettübü atlamakla müşevveş eden aculiyet çıkar, himmetin ayağını kaydırır. Siz, , - (İbadette, musibette ve günahtan kaçınmakta sabırlı olun; sabır yarışında düşmanlarınızı geride bırakın. Âl-i İmrân Sûresi: 3:200)- 'yu siper ediniz.
Sonra da, medeni-i bittab olduğundan ebnâ-yı cinsinin hukukunu muhafazaya ve hakkını onlar içinde aramaya mükellef olan insanın âmâlini dağıtan fikr-i infiradî ve tasavvur-u şahsî karşı çıkar. Siz de, - (İnsanların en hayırlısı onlara faydalı olandır)- olan mücahid-i âlîhimmeti mübarezesine çıkarınız. (Münazarat. S, 136-139)
Bediüzzaman Said Nursi
Devamı yarın
SÖZLÜK:
ZİNDAN-I ATÂLET : Hareketsizlik, tenbellik zindanı, geri kalmışlık.
MATİYYE : Binek.
HİMMET : Ciddî gayret, kalb ile gösterilen samîmi gayret.
MÜBÂREZE-İ HAYAT : Hayat mücâdelesi.
DÜŞMAN-I ŞEDİT : Şiddetli düşman.
YEİS : Ümitsizlik.
KUVVE-İ MÂNEVİYE : Mânevi kuvvet, moral gücü, mâneviyâttan gelen dayanma gücü.
MÜZÂHEMET : Birbirine zahmet verme, izdiham meydana getirme.
MEYLÜ\'T-TEFEVVUK : Üstün gelme arzusu.
İSTİBDAD : Başlı başına olmak. Keyfî idare sistemi. * Zulüm ve tahakküm.
İLEL-İ MÜTESELSİLE : Birbirine bağlı olan sebepler.
TERETTÜB : Sıralanmak, gerekmek, netice olarak çıkmak, belirli sebeplerin belirli neticeler vermesi.
MÜŞEVVEŞ : Karmakarışık, düzensiz, anlaşılmaz.
ACÛLİYET : çok acelecilik, sabırsızlık.
MEDENÎ-İ BİTTÂB : Yaratılış îtibâriyle medenî olan.
EBNÂ-İ CİNS : Kendi sülâlesinden olanlar, aynı cinsten olanlar.
ÂMÂL : Emeller, arzular, istekler.
FİKR-İ İNFİRÂDÎ : Ferdiyetçilik fikri, düşüncesi.
TASAVVUR-U ŞAHSÎ : Şahsî düşünce. Şahsa ait tasavvur.
MÜCÂHİD-İ ÂLİHİMMET : Yüksek gayret sahibi mücâhid.
MÜBÂREZE : Çekişme, kavga, dövüş, mücâdele, çarpışma.