Cihat Arpacık'ın haberi:
Norşin... 1987'de aldığı yeni ismiyle Güroymak. Güroymak'ın ne olduğu herkes tarafından anlaşılıyor ancak Norşin deyince şöyle bir duraklıyor yüz hatları. Aslında "Nur'un yayıldığı yer" demek olan Norşin, 2009'da Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün "Norşin" telaffuzuyla tekrar gündeme geldi. Kimi deyimle Kürt Açılımı kimi deyimle Barış ve Kardeşlik Projesi, cumhurbaşkanının bu telaffuzuyla fiilen başlamış oldu.
PKK BU HAKLARIN ALINMASINDA EN BÜYÜK ENGEL
Açılımın akamete uğratılmasının ardından yeniden had safhaya ulaşan şiddet tüm ülkede olduğu gibi Norşin'in de canını fena halde sıkıyor.
Kahvede, çarşıda, pazarda konuşulan en öncelikli konu tabii ki bu. Resmi söylemler hep aynı. "kavga istemiyoruz, barış olsun, kardeşlik gelsin..." Peki perde arkası? Peki söylenmeyen, söylenemeyenler ne? İşte o zaman ses kayıt cihazı kapatılınca söyleniyor söylenmesi gerekenler. Sessiz ve derinden: "Kürtler bu ülke yaşayan herkesle aynı haklara haiz. Kur'an-ı Kerim'in verdiği haklar Kürtler için de geçerlidir. Ancak artık PKK bu hakların alınmasında en büyük engel.
CUMHURBAŞKANI "NORŞİN" DEYİNCE HER ŞEY BİTTİ SANDIK
"Kürt halkı Müslüman'dır, önce bunu anlasınlar. Cumhurbaşkanı Norşin dedikten sonra her şey bitti demiştik. "Oh" çekmiştik. Ama olmadı. Üstelik savaş daha da şiddetlendi. Umudumuz kayboldu."
Aslında buralarda büyük umutları küçücük kelimeler doğurmuş anladığımız. Cumhurbaşkanı'nın bir Kürtçe sözü, bu topraklarının kadim isminin bir kez anılması umutlandırmış Norşin'i. Ama şimdi...
MEDRESELERE YASAL STATÜ VERİLMELİ
Bölgenin üç önemli ilim merkezi bulunuyor. Bunlar, Bingöl Sevkar, Siirt Tillo ve Bitlis Norşin. Eğitim dili Kürtçe olan medreselerde Kur'an-ı Kerim, fıkıh, siyer, kelam gibi dersler veriliyor. Talebe aldığı icazetin ardından eğitmenlik yapabiliyor. Bölgede oldukça itibarı olan bu medreseler hem Kürt dilinin gelişimi açısından büyük rol oynuyor hem de insanların din eğitimi ihtiyacını karşılayıp din adamı yetiştirilmesine vesile oluyordu. Şimdi halk bu medreselere yasal statü verilmesini istiyor.
MEDRESELER SORUNUN ÇÖZÜMÜNE KATKI SUNABİLİR
Cumhuriyet'in ilanının ardından yüzünü "muasır medeniyete" dönen Türkiye bu medreseleri kapattı. Ancak kapısına kilit vurmayan medreseler "yeraltına" çekilerek yolculuğuna devam etti. Bölgede PKK'nın hareket alanı bulmasının önüne geçen medreseler PKK'nın da tehditlerine maruz kaldı. Örgütün tehditlerinden bunalan birçok şeyh ve "mele" çareyi bölgeyi terk etmekte buldu. Ancak halkın din adamlarını önemseyerek sahiplenmesi örgütün fiili saldırıda bulunmasının önüne geçiyordu.
DTK İNANÇ KONFERANSI DÜZENLİYOR
PKK yıllar boyunca şeyhleri, meleleri "gerici" ve "feodal" olarak yaftalasa da artık onları göz ardı edemiyor. Bölge halkının dini hassasiyeti örgüte daha önce "sivil Cuma namazı" kıldırmıştı. Şimdi de örgüte yakın bir kurum olarak sunulan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) 1. Kürdistan İnanç Konferansı adında bir konferans düzenleyerek şeyh, mele ve imamları çağırdı
Milli Gazete