1- Tesettür, kadınlar için fıtrîdir ve yaradılışları gereği tesettüre ihtiyaçları vardır.Çünkü kadınlar zayıf ve nazik olarak yaratıldıklarından, kendilerini ve hayatından ziyade sevdikleri yavrularını koruyacak bir erkeğin himaye ve yardımına muhtaç bulunduklarından, bir kadın, kendini sevdirmek ve nefret ettirmemek ve nefrete mâruz kalmamak için örtünmeye yaradılışı gereği bir meyli var.
2- Kadınların onundan altı yedisi, ya ihtiyardır, ya çirkindir ki, ihtiyarlığını ve çirkinliğini herkese göstermek istemezler. Ya kıskançtır, kendinden daha güzellere göre çirkin düşmemek veya tecavüzden ve ırzına, namusuna söz gelmesinden ve bu gibi bir suç ile töhmet altında kalmaktan korkar; tecavüz gibi elîm bir olaya mâruz kalmamak ve kocası nazarında hıyanetle suçlanmış olmamak için, yaradılış gereği tesettür isterler.
3- İnsan sevmediği ve nefret ettiği adamların bakışından sıkılır, rahatsız olur. Elbette açık saçıklık kıyafetine giren güzel bir kadın, kendisine bakmasından hoşlandığı erkeklerden onda iki üçü varsa, yedi sekizinden nefret eder.
Hem henüz güzelliği bozulmamış, güzelliğini kaybetmemiş bir güzel kadın, nazik olduğundan ve olumsuzluklardan pek çabuk etkilendiğinden, kendisini adeta göz hapsine sokan pis bakışlardan elbette sıkılır.
4- O şefkat madeni ve erkeğin ebedî hayat arkadaşı olan kadınların, tecavüz gibi toplumun yüzkarası bir ihanete maruz kalmaması ve bu ihtimal neticesinde gelebilecek, kadın fıtratı için tamamen bir yıkım ve zillet olan hallere düşmemesi ve pis bakışların, şehevi arzularını tatmin edecek âdi bir mal olarak gördükleri aşağı duruma alçalmaması ve o bakışların verdiği rahatsızlık ve mânevî esaretten ve sefaletten kurtulması ancak ve ancak tesettür ile olabilir.
5- Kadınlar günah işlemekte erkeklere asla yetişemez. Gayr-ı meşru bir ilişkide erkek hiçbir zarar etmezken, kadın pek çok zarar eder. Evet, sekiz dokuz dakika bir zevki son derece acılaştıran sebep; sekiz dokuz ay ağır bir çocuk yükünü zahmetle çekmekle beraber, himayesiz, sahipsiz bir çocuğun sekiz dokuz sene ağır yükünü taşımak gibi, o sekiz dokuz dakika gayr-ı meşru zevkin belâsını çekmek ihtimalidir.
Ne yazı ki, günümüzde çoklukla bu olay gerçekleştiğinden, kadın, yaradılışı gereği şiddetle kendisine haram olan erkeklerden korkar ve kendini sakınmak ister. Bu açıdan tesettürle, nâmahremin iştahını açmamak ve tecavüzüne meydan vermemek için, zayıf fıtratı örtünmeyi emreder ve kuvvetli ihtar eder. Tesettürü kadının bir siperi ve kalesi, olduğunu gösterir.
6- Kadın ve erkek arasında gayet esaslı ve şiddetli münasebet, muhabbet ve alâka, yalnız dünyevî hayatın ihtiyacından ileri gelmiyor. Evet, bir kadın, kocasına yalnız dünya hayatına özel bir hayat arkadaşı olmayıp, ebedî hayatta da ona ebediyen refakat edecek bir hayat arkadaşıdır.
Madem ebedî hayatta da kocasına hayat arkadaşıdır; elbette, ebedî arkadaşı ve dostu olan kocasının bakışından başka, diğer erkeklere kendi güzelliğini göstermemek ve onu darıltmamak ve kıskandırmamak lâzım gelir.
Madem Mü'min olan kocası, iman sırrıyla, onunla alâkası yalnız dünya hayatına mahsus değildir, yalnız nefsî ve şehevî arzuların tatmini için kullandığı ihtiyaç da değildir. Yalnız güzellik vaktine mahsus, geçici bir muhabbetle bağlandığı üç günlük dünyanın üç günlük arkadaşı da değildir.
Hâlbuki kadın, sonsuzluk âleminde erkeğin sonsuza kadar devam edecek hayat arkadaşı olduğu için, ebediyete yakışır esaslı ve ciddî bir muhabbetle, bir hürmetle kıymet verilmeye lâyıktır. Hem yalnız gençliğinde ve güzellik zamanında değil, aksine ihtiyarlık ve çirkinlik vaktinde de o ciddî hürmet ve muhabbete mazhar olması gerekir.
Elbette buna karşılık, kadın da kendi güzelliğini yalnız kocasının nazarına tahsis ve muhabbetini yalnız ona vermesi, insaniyetin gereğidir.
7- Bir ailenin mutluluğu, erkek ve hanım arasındaki karşılıklı güven, samimi hürmet ve muhabbetle devam eder. Tesettürsüzlük ve açık saçıklık, o güveni bozar, o karşılıklı hürmet ve muhabbeti de kırar. Çünkü açık saçıklık kılığına giren on kadından ancak bir tanesi bulunur ki, kocasından daha güzeli görmediğinden, kendini yabancıya sevdirmeye çalışmaz. Dokuzu, kocasından daha iyisini görür. Ve yirmi adamdan ancak bir tanesi, karısından daha güzelini görmüyor. Gördüklerinin çoğu eşinden daha güzel gelir. O zaman eşler arasındaki o samimî muhabbet ve karşılıklı hürmet gitmeye mahkûm olur.
8- Evlilik müessesinin korunması için de şiddetle tesettüre ihtiyaç vardır. Zira açık saçıklık toplumda fuhşiyatı artırıp evlenmeleri azaltarak aile kurumunun tahrip olmasına, nesillerin bozulmasına sebep olur.
9-Tesettüre riayetsizlik açık saçıklığı yaygınlaştırır. Bu da toplumda erkeklerin duygularının aşırı derecede cinsellik üzerine yoğunlaşması, cinsel ahlaksızlıkların çoğalması, namus ve emniyetin zayi olması ve zamanla neslin tıbben zayıflaması gibi acı sonuçları doğurur.
Kaynak: Sorularla İslamiyet