Küçük Kâinat olan insanın hayali, zaman ve mekân şeridinde seyredebildiği gibi; cismen de seyahat ve seferlere muhatap olabilmektedir.
Tefekkür ve tezekkür yoluyla elde edilen neticeler, insan denen bu küçük alemin ruhunda derin izler bırakmakta, nesîmî esintilerle dolmakta, hizmet aşkıyla coşmakta, heyecanlı bir seyirle yorulmaktadır.
Bu tatlı yorgunlukta öylesine bir lezzet, cihanşumûl dâvasında haklı bir izzet hissetmektedir.
Bu günlerde daha çok yoğunlaşan açılım gündemini, huzur ve barış projesinin akislerini yerinde görmek, izlemek, Kur’âni çerçeveden, tefekkürî pencereden bakabilmek amacıyla, Şarkî Anadolu’ya Risale Haber adına yaptığımız seyahâtin gözlem ve izlenimlerini, yine muhterem okuyucularımızla paylaşacağız inşâallah…
Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin ifadeleriyle, ‘Şark’ı intibaha, uyanışa getirecek inkişaf ve tekâmülüne lokomotif olabilecek; sadece dînî ve kalbî inkişafıdır.
Önümüzdeki günlerde detaylı paylaşacağımız görüntü, bakış tarzı, hayat biçimi, yaklaşım boyutu, önceliklerdeki farklılık, temel meselelerdeki yaklaşım itibarıyla Türkiye’nin başka bir yüzüyle karşı karşıya kaldığımız gerçeğini, bir kez daha anlayacak, bu bölgenin yetiştirdiği, hârika ve nadire-i hilkat olan Üstad Said Nursî’nin tespit, teşhîs ve reçetelerinin, tedavi metot ve yollarının, ne kadar yerinde ve gerçekçi olduğunu, buradan bütün insanlık âlemine bir kez daha Risale Haber sayfalarından îlân etmiş olacağız inşâallah…
Mübarek şühedâ ceddimizin hayatını uğruna feda ettiği değerlerin âsumana yansıyan nurlu bir sabahında, Tillo semalarında 12 bin evliyanın yeniden diriliş müjdesini, dualarıyla yankılandırdıkları gecenin ve zulûmatı dağıtan nurlu şafağın söktüğü hengâmede, ruhumuzda ve mana iklimimizdeki tarifi imkansız tesirini, kelimelere dökmek ve izah etmek maharetinden âciz kaldığımı ifade etmeliyim.
Âlim, fâzıl, gönül ve hizmet insanı, Şeyh Molla Burhaneddin’in samimi sohbet ikliminden Tillo minarelerinden yankılanan salât-ü selâmlar eşliğinde İsmail Fakîrulah (K.S.) Hazretlerinin mübarek torunu Şeyh Memduh’un merkadının da bulunduğu cami önünde torunlarından muhterem, ehl-i hizmet Seyyid Hafız Taha ile tevafuken karşılaşmamız, ruhen ve cismen mülâkî olmamızın akabinde yaşadıklarımız, hissettiklerimiz, derunî hazlarla bizleri çok farklı bir atmosferde mest etmenin ötesinde kendimizden geçirmiş, Tillo âfakında sevinçle uçuşan nuranî ve ruhanî ervahın cevelanına ve cezbesine kaptırmış, müstesna bir sabahın ardından tulû eden güneşle gözlerimizin kamaşması bir noktada kesişmişti.
İnşâallah çok yakında teferruatını takdim edeceğimiz bu seyahat-ı ruhiye / tefekküriye / cismiyenin ufuklarımızı nasıl aydınlattığını, kırılan şevkimizi nasıl kamçıladığını, tıkanan yollarımızı nasıl açtığını, paslanan kalbimizi nasıl sildiğini, gönül pınarlarımızı nasıl coşturduğunu, ırkçılığın her nevinin nasıl reddedildiğini birlikte takip edeceğiz.
Türkiye’nin bir başka yüzünde, farklı bir veçhesinde buluşmak temennisiyle hayırlı cumalar, bereketli Ramazanlar diliyorum.