Mehmet Gökçe'nin haberi
Duruşmada, tutuklu sanıklar Albay Temizöz, Kamil Atağ, Tamer Atağ, Fırat Altın (Abdulhakim Güven), Hıdır Altuğ ve Adem Yakin hazır bulundu. Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde, öldürülen Beşir Bayar'ın eşi Emine Bayar, Abdurrahman Avşar'ın eşi Hazni Avşar ve Süleyman Gasyak'ın eşi Leyla Gasyak mağdur ve şikâyetçi olarak ifade verdi. Mağdur yakınlarının ifadeleri yürekleri burktu.
İŞTE BUNLAR KOCAMIN KATİLİ!
8 Mart 1994 tarihinde Cudi Dağı eteklerindeki Holan köyü yakınlarındaki Azrail Deresi'nde ölü bulunan Süleyman Gasyak'ın eşi Leyla Gasyak da ifade verdi. Leyla Gasyak'ın anlattıkları vahameti gözler önüne serdi: "Kocam kaçırıldıktan bir gün sonra telefon geldi. Kocamın Holan köyü tarafına götürüldüğünü söylediler. Bunun üzerine yola çıktım. Yaya olarak yürüdüm. Holan köyünü geçtikten sonra bir çiftlik gördüm. Abdulhakim Güven ve Bedran oradaydı. Bana yolumu değiştirmemi söylediler. Bunun üzerine yolumu değiştiriyormuş gibi yapıp Azrail Deresi'ne yöneldim. Yağmur yağıyordu. Yolda lastik izlerine fark ettim. Yaklaşık 15 dakika sonra izler bitti. Tam orada bir yükselti gördüm. Üzerine taşlar konulmuştu. Hemen ellerimle kazmaya başladım. İlk önce kuzenimin cesediyle karşılaştım. Biraz daha kazınca eşimi gördüm. Başka cesetler de olabilir korkusuyla ağlayarak geri döndüm. Eşim Temizöz'ün talimatıyla itirafçı Abdulhakim Güven ve Adem Yakın tarafından öldürüldü."
Soruları da yanıtlayan Gasyak, eşinin katillerini teşhis edebileceğini ifade edip sanıklar Abdulhakim Güven ve Adem Yakın'ı işaret ederek, "İşte bunlar kocamı öldürdü." dedi.
SUSTUM, ÇÜNKÜ ÇOCUKLARIMIN DA ÖLDÜRÜLMESİNDEN KORKTUM
3 Mart 1994 tarihinde gözaltına alınan ve 31 Mart 1994 günü ölü bulunan Abdurrahman Afşar'ın eşi Hazni Afşar, kocasının, aralarında Cemal Temizöz, Abdulhakim Güven ve Bedran'ın da (Adem Yakın) bulunduğu bir grup tarafından gözaltına alındığını anlattı. Gözyaşlarını tutamayan Avşar, bir ay süren işkenceden sonra eşinin infaz edildiğini söyledi. Sanık avukatlarının, "Eşini öldürenleri tanıyor mu ve sanıklar arasındaysalar teşhis edebilir mi?" sorusu üzerine, Hazni Avşar, sanıklara dönerek, "İşte Cemal, işte Bedran, işte bu da Abdulhakim Güven'dir. (Temizöz'e dönerek) Kocamı sen götürdün, üzerinde kırmızı bir deri ceket vardı." dedi. Söz alan Cemal Temizöz, "Bizi biliyorsa neden şu ana kadar resmi mercilere müracaatta bulunmadı?" sorusunu yöneltti. Mağdur kadın bu soruya gözyaşları içinde cevap verdi: "11 çocuğum vardı. Onları da öldürürsünüz korkusuyla şikâyetçi olmadım. Çünkü, bu kişilerin insanları öldürdüklerini biliyordum. Şu anda da korkuyorum."
KORKUDAN DIŞARI BİLE ÇIKAMADIK
Daha sonra, Beşir Bayar'ın eşi Hediye Hanım ifade verdi. Onun anlattıkları da insanın kanını donduracak nitelikte: "Eşim korucular tarafından yatağından çıkarılarak götürüldü. Kısa bir süre sonra silah sesleri duyduk. Öldürüldüğünü anladık. Bizi de öldürürler korkusuyla dışarı çıkamadık. Daha sonra da evden kaçtık, Adana'ya yerleştik. Korucular evimize el koydu. Hâlâ da onlar kullanıyor. Davacıyım."
Üzgünmüş, mahkemede özür diledi
Kayseri Jandarma Alay Komutanı Albay Cemal Temizöz ise cinayetlerden PKK'yı sorumlu tuttu. Faili meçhullerden sorumlu tutulan ve 9 kez müebbet hapisle yargılanan Temizöz, mağdurları koruyamadığı için üzgün olduğunu söyleyip yakınlarından da özür diledi. Şunları söyledi: "Görevim bölge halkının can, mal ve namusunu korumaktır. Savaş ortamı denilen bir dönemde dahi bu görevi yapmam gerekir. Mağdurlardan yakınlarını koruyamadığım için özür dilerim. Dehşet ortamını oluşturan terör örgütü PKK idi. Ben hayatımı hiçe sayarak Cizre halkı için çalıştım. Mağdurum, tahliyemi talep ediyorum."
Zaman