Nimet senden çıkıyor, rahmet sana iniyor,
Hilkâtimin hamuru, mayası toprak ana.
Sevgi dolu sinende canlar filizleniyor,
Şefkatine muhtacım, beni de bas bağrına.
Ufalandın, çiğnendin hep ayaklar altında,
Mütevazi gönlünü her geçene yol ettin.
Dünyanın elemini taşıdın da sırtında,
Usanmadın, halinden hiç şikâyet etmedin.
Kimine sâdık bir yâr, kimine anne oldun,
Emzirdiğin çocuklar yara açtı göğsünde.
Mü'min, fasık demedin, her muhtacı doyurdun,
Sıcak tebessümünü eksiltmedin yüzünde.
Rızkımın tarlasısın, nasibimin sofrası,
Senin tablanda buldum binbir türlü nimeti.
Bütün dertler acılar, ikimizin tasası,
Beraber taşıyalım mukaddes emaneti,
Ninnilerle uyudum, türkülerle uyandım,
Yılların arkasında yoruldum toprak ana.
"Taş olsaydım erirdim, toprak idim dayandım"
Açıver kollarını, al beni kucağına.
Abdil Yıldırım